Punk / [DreamNotFound]

>16✓

(İyi okumalar<3)

----(1 hafta sonra)

Clay oturduğu yatakta sevgilisinin küçük dolaptaki kıyafetleri toplamasını izliyordu.Bugün taburcu olacaktı.Yaraları iyileşmese de küçük adımlar atabilecek gücü toplamıştı.George her gün sevgilisini görmeye geliyor ve uzunca bir süre onunla kalıyordu.Babası da ilginç bir şekilde işini daha fazla asıp,Clay'i ziyaret ediyordu.

Clay kendisine verilen bu ilgiden gayet memnundu.Hatta bazen iyiki oldu dediği bile oluyordu.Sevgilisi arkadası dönük bir şekilde dururken arkasından ıslık çalmıştı."Bebeğim kalçana dokunabilir miyim?"

"Hayır."George'un arkasını dönmeden ciddi bir şekilde söylediği cevap ile gülümsedi.Onun kendisini kabul etmemesinin daha çekici geldiği bir gerçekti.Yataktan çıkıp yan tarafa döndü.

"George ayağa kalkacağım yardım eder misin?"Çocuk kafasını arkasına çevirip tek kaşını kaldırdı.

"Neden?"Clay elleri ile bacaklarını gösterdi.

"Bir kaç adım atacağım lütfen Georgee~"Kendisine yalvaran bakışlarına göz devirdi.Elinde ki kıyafeti çantanın üstüne koyup Clay'in yanına adımladı.

Clay çocuğun kendisine yaklaşmasıyla elini tutup kendine çekmesi bir olmuştu.Ani baskı ile eğilen George'un dudaklarından yavaşça öpüp geri çekildi.George elleri ile ağzını kapatmıştı.

"Napıyorsun sen ya?!"Kızararak söylediği sözler ile Clay gülümseyip omuz silkti.

"Tepkilerin hala aynı mı diye test ediyordum."George kafasına küçük bir yumruk atıp arkasını dönmüştü.Fakat dönmesiyle kalçasında hissettiği eller bir olmuştu.Hemen arkasına dönüp kendisine sırıtarak bakan Clay'e kaşları çatık bir şekilde baktı."Clay bugün azıttın mı sen?Napıyorsun?!"

Clay tekrar omuz silkip eliyle dudaklarını gösterdi."Bana sırf hastanedeyiz diye sabah öpücüğü vermeyi bıraktın.Bende sana doyamıyorum işte."George kulaklarına kadar kızarmıştı.

"Sen ne demen gerektiğini cidden bilmiyorsun!"Tatlı kızgınlıkları ardından hızlı adımlarla arkasını dönüp kalan bir iki parçayı toplamaya geri döndü.

Clay ellerini yanaklarına koydu.Bu çocuğa baktığında hissettiği şeyler farklı geliyordu.Yıllardır aşk umrunda değildi.Bazen küçük sevgi arayışlarına girer fakat onları harcamaktan başka bir şey yapmazdı.Fakat George ile olduğundan beri sevgisi bitmiyor gibi geliyordu.Hep yeni bir duygular katılıyordu içine.Hiç bitmemesini istedi tanrıdan.Gerçi kendisine hiçbir şekilde yardım etmeyen tanrının var olduğunu bile düşünmüyordu ama.

George sonunda tüm işleri bitirdiğinde,çantayı alıp Clay'in yattığı yatağın yanında ki minik dolabın üstüne koydu.Clay küçük bir alkış tutmuştu."Aferin benim sevgilime."George gözlerini devirip Clay'in yanına oturmuştu.

Clay anında ellerini George'un bacaklarının üstüne koydu.Çocuk kaşlarını çatıp Clay'in eline baktı."Sırnaşma beş dakikaya babam gelecek."Yeşil gözler çocuğun kahveleri buluştuğunda gülümsedi.

"Yani beni öpmek istemiyor musun?"George gözlerini kaçırıp duvara bakmaya başladığında Clay kafasını baktığı yöne çevirmişti.George uflayıp parmağını Clay'in burnuna koyup hafifçe itti.

"Clay beni dinlemiyor musun?Babam gelecek az sonra diyorum."Clay tek eliyle parmağını tutmuş ve kendisini çocuğa daha çok yaklaştırdı.

"Bence bir dakikamızı bile almaz."Dudaklarından çıkan minik nefesler karşısındakinin burnuna değdiğinde nefesini tuttu.Gözlerini yavaşça kapatırken Clay onayını almış gibi aralarında ki mesafeyi kapatıp dudaklarını buluşturdu.Bir kaç saniye sonra nefesleri birbirine karışmış ve dilleri buluşmuştu.