>18✓

794 48 147
                                    

(İyi okumalar<3) (Uhm medya 😳🥵Aşırı yükseliyorum dnf e amk dnsbs)

O gecenin üstünden 2 hafta geçmişti.George,babası ve Clay evde her an tetikte bekliyorlardı.Tabii bunu oyun oynarak yapıyorlardı.George'un babası ise işinden yıllık iznini almış tatil yapıyordu.Clay yapması gereken tek şeyin beklemek olduğunu biliyordu.Vücudu yavaş yavaş iyileşse de hala ani hareketler yapacak kadar iyi değildi.

"CLAY!!YARDIM ET YALVARIRIRIM!"İskelete ölmek üzere olan çocuk delilercesine bağırıyordu.Clay oksijeni bitene kadar gülmeye başladı.

"B-bekle geliyorum."Gülüşlerinin arasında konuşmuş ve telefondaki karakteri George'a yönlendirmişti.

"Clay beni izledin resmen!!"George ölmesiyle beraber kaşları çatık bir şekilde sevgilisine baktı.Clay yanında oturan çocuğun yanağına bir öpücük kondurmuştu.

"Bebeğim ben geliyordum.Kaçmalıydın."George uzunca bir nefes verip fareyi ekrandaki yeniden doğma düğmesine getirip tıkladı.

"Beni yalnız bırakma bir daha o zaman."Clay başıyla onaylayıp telefona bakmaya geri dönmüştü.İskeletin kendisine ateş ettiğini gördü.Yarım canı kaldığında çığlık atmıştı.

"Hasiktir!!"Ve tüm eşyaları yere dağıldığında kendini hızla geriye doğru attı."George sana bakacağım diye öldüm işte!"İsyanla konuşmasına George sesli bir kahkaha attı.

"Ödeştik."Clay hızla öne doğrulup George'un yanağına eğilmişti.George kendisine doğru gelen Clay ile öpmesini beklemişti.Fakat aldığı şey yanaklarında iz bırakacak kadar sert bir ısırık oldu.Anında gözleri hafif dolmuş ve elini yanağına siper ettiğinde suratı düşmüştü."Bunu neden yaptın çok acıttı!!"

Clay elini direk itip dudaklarını yanağına koyup öpmüştü."Gülerken çok yenilesi duruyordun."George diğer eli ile Clay'in kafasına yavaşça vurmuştu.

"Seni bazen dövmek istiyorum."Gözlerini tekrar bilgesayara çevirecekken Clay eliyle arkasında kurulu olan yatağı gösterdi.

"İstersen orada cezalandırabilirsin."George'un gözleri açılırken utançla ofladı.

"Salak."Clay sırıttı ve George'un yanaklarına tekrar bir öpücük kondurup telefona geri döndü.

Bir kaç dakika sonra George'un babası içeri girmiş ve Clay'e ciddiyetle bakmıştı."Clay benimle içeriye gelir misin bir dakika?"Clay kafasını telefondan çektiğinde kendisine ciddi bir ses tonuyla konuşan adama tek kaşını kaldırdı.

"Tabii?"Telefonu masanın üstüne bırakıp küçük kanepeden kalktı.Adama doğru adımlamış ve beraber dışarı çıkmışlardı.George omuz silkip oyununu oynamaya devam etti.

İçeriye geçtiklerinde adam eliyle karşılarında duran pencereyi göstermişti.Clay'in gözleri camda duran kağıtta takılı kaldığında kaşlarını çatarak pencereye doğru adımladı.

Elini cama dayadığında tanıdık yazıyı okumaya başladı."Seni yerimizde bekliyor olacağım."Cümleyi okuduktan hemen sonra arkasından gelen adamın ellerini omzunda hissetti.

"Oraya gidemezsin hala yaralısın.Yaralı değilken bile ölme derecesine geldin."Clay ellerini adamın ellerine koyup güvenilir bir gülümseme ile kafasını adama doğru çevirdi.

"Gitmeliyim."Ardından elini sıkılaştırıp gözlerini keskinleştirdi."Onunla işim bitmedi."Adam ikinci elini de omzuna koyup çocuğu kendine çevirdi.Endişeli bakıyordu.Clay kendisine bakan bu bakışlara hayrandı.Fakat gitmezse sevdiği bu canlıların canı yanacaktı.

Punk / [DreamNotFound]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin