Umudunu, heyecanını, yaşama olan sevincini kaybetmiş, Onları annesiyle babasının mezarına gömmüştü küçük kız. Yıllardır böyle yaşıyordu, ne kadar kabullenemesede artık şapşal bir kız çocuğu değildi...
Yaz sonu evlerine, California'ya döndükten 3 yıl...
Not: Bu kitapta küfür, argo, şiddet ve 10 yaş altı her yerde allah sizi yakacak gibisinden cümleler kuran kitle için zararlı sahneler bulunacaktır.
"Hey, size diyorum! Kim var orada?"
Ne onun bulunduğu ağacın ardından çıkmaya niyeti vardı, ne de benim onun yanına gidebilmek için cesaretim. Öylece durmuş, ne idüğü belirsiz bir şeyin saklandığı yerden çıkmasını bekliyordum. Tanrı aşkına Mabel, burası esrarengiz kasaba normal bir insanın çıkmasını bekleyemezsin. Tek başına ne yapabilirsin ki?!
Hızlı adımlarla oradan uzaklaşmaya çalıştım. Arkamda duyduğum tok bir kahkaha beni yerimde kalmaya zorladı.
"Bu kadar çabuk pes edeceğini bilmiyordum kayan yıldız. Seni cesaretli bilirdim"
Dedi gülmekle karışık bir sesle. Hareket edemiyordum. Kaşlarım çatıldı.
"Bill Cipher"
Dedim fısıltıyla. Uzun bir süre ses gelmedi ancak bir süre sonra ensemde bir nefes hissettim. Korkmaya başladım, ölmemişti. O, gerçekti.
"Doğru cevap"
Aniden kendimi serbest buldum ve hızlıca arkamı döndüm. Kimse yoktu.
"Gerçek miydi o?"
Bir süre hareket etmedim, korktum. Sadece yolun ortasında durmuş yola bakıyordum hayretler içinde. Ansızın çalan telefon yerimde sıçramamı sağladı. İrkilmiştim, az önce yaşananların hepsi gerçekti. İçimde biryerlerde hissediyorum onu. Kimin tarafından arandığıma bakmadan telefonu açtım.
"Evet?"
"Mabsie, benim Pacifica"
"Oh, pac. Üzgünüm bakmadan açtım. Bir sorun mu var?"
"Hayır yok, sadece kulübenin yakınlarındayım. Eğer müsaitsen bir uğrayayım dedim. Candy ve Grenda'nın yaptığı saygısızlığa telafi olarak"
Tebessüm ettiğinden emindim. Pacifica çok saf, temiz seven bir kızdı. Arkadaşlarına çok değer veriyordu. O eski pacifica değildi.
O görmese bile refleks olarak kafa salladım.
"Tabi, gelebilirsin. Hem, birazda yılların birikmiş dedikodusunu yaparız"