Duyduğum kadarıyla Su perilerini tahminime göre bundan 20 yıl önce katletmişlerdi.Maya'nın nasıl sağ kaldığı konusunda en ufak bir fikrim yoktu.Nasıl sağ kalmış bilmiyorum ama önemli bir konu daha vardı.Şu anda Maya'nın yaşamasını istemeyen bir çok alem vardı.
Maya'yı kendi alemimize götürmek için Colin'i ikna etmem gerekiyor!
"Colin onu yaşatmayacaklarını biliyorsun değil mi?"
"Beni ilgilendirmez!. Kendi başına nasıl hayatta kaldıysa öyle yaşamaya devam edebilir, ayrıca emin değiliz.Belki su perisi değildir." dedi.
Bu adam bazen gerçekten çok acımasızlaşıyor!
"Güçlerinin farkında bile değil!.Fark ettiği zaman herşey daha tehlikeli hal almaya başlayacak ve hatta belkide ölecek!"
"Liam çık dışarı!"dedi.Ardından tam konuşmak için ağzımı açacakken"Liam çık.!" dedi.Sinirlenerek kapıdan çıkarken sert bir şekilde kapattım.
✧
Maya
Dünkü yorgunluğun üzerinden uyanmak istemeyen bilincim beni daha fazla uykunun kollarına atıyordu.Gözlerimi açmaya başlarken içeri giren güneş'in ışığı gözlerimi yakarken bir anda kaşlarımı çattım.Uyanmaya hazır bir şekilde tekrar gözlerimi açtım ve yattığım yerden doğruldum.Ellerimi ve yüzümü yıkamak için banyoya girdim.Kendime geldiğimden emin olduğumu anlayınca Kralın bize ayırttığı odadaki elbise dolabına yöneldim.Her çeşit elbise mevcuttu.
Aralarından en sade olanı -ki o bile bana süslü gelen- Üst kısmı ve kol kısmında çiçek işlemeleri olan Yeşil uzun bir elbise giyindim.
Fazla oyalanmadan Kralı görmeye gittim.Kral yatakta uzanmış öksürüyordu.Başında duran Emma ona ilaç içirmek için elini başının altına koyarak doğrultmaya çalıştı.Aria ise elindeki peçete ile Kralın terini siliyordu.Kral Hactor ilacı içtikten sonra "Herkes çıksın." dedi.Herkes çıkarken bende onlarla çıkmak için arkamı döndüğümde "Maya kızım sen kal." dedi.Emma'nın yüzüne baktım.Kafasını olumlu yönde aşağı yukarı salladı.
Kral oldukça bitkin görünüyordu.Bir Kral'ın böyle kuzu gibi durması oldukça üzmüştü beni.Üstelik yerini alacak bir çocuğu bile yoktu.
Herkes çıktıktan sonra Kral Hactor'un yanına gittim.Yatağının yanındaki sandalyeyi işaret ederek "Otur kızım." dediğinde sandalyeye oturdum.
"Kızım, biliyorum kafanda bir çok soru kaldı.Seninle açık konuşacağım." dedi ve devam etti."Bonnie benim çocukluk arkadaşımdı.Küçükken birlikte oyunlar oynardık.O zamanlar altı yada yedi yaşlarındaydık.Buradan gittiler ve Bonnie'yi 15 yıl sonra gördüm.Çok güzelleşmiş harika bir kadın olmuştu.Burada fazla kalmadılar.Daha sonra evlendiğini duydum ve aradan bir kaç yıl geçmeden öldüğünü duydum." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Öylesine...
General FictionKitap tarafıma aittir! Çalınması yada kopyalanması durumunda yasal işlemler başlatılacaktır.! Hayat denilen kavram o kadar karmasik ki bunu kelimelerle anlatmak yetmez. Mesela ben. Hayat bana o kadar cok çelme taktı ki her düşüşüm çok daha sert ol...