Midem çok bulandığı için yine lavabodaydım. Uzun süredir midem bu kadar bulanmıyordu. Sanırım kendimi daralmış-sıkılmış hissettiğimde olan bir şeydi. Hyunjin'in bana verdiği cevap bana hayal kırıklığı yaşattı. Cidden önemsememiş miydi yani? Ayrıca bugün aynı şeyleri yaptı.
Lavabodan çıkınca Hyunjin sırtını duvara yaslamış ve kollarını birbirine sarmış dikiliyordu. Görmezden gelip sınıfa doğru yürürken önüme geçti.
"ne oldu?"
"sorun ne, Yine mi kustun?"
"Sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum, Hyunjin hyung"
"ne demek ilgilendirmiyor? Konu sensen en çok beni ilgilendirir. Ayrıca ne böyle resmi konuşmalar falan. Şimdi söyle Jeongin, ne oldu?"
"neden bir şey olması gerekiyor? Normal bir insan gibi Lavaboya ihtiyaç gidermek için gitmiş olamaz mıyım?"
"olabilirsin"
"sınıfa gitmem lazım hyung." önünde saygı ile eğildiğimde bana göz devirdi.
Ona karşı koyduğum mesafe iyiydi bence. O başka birileriyle ilgilenirken onunla flört edemezdim.
.
.
.Changlix ikilisi aşırı tatlı bir çift olmuştu. Sürekli yanyanalardı -ki bu kimi zaman can sıkıcı oluyor- Seungmin ve benim odamda dördümüz oturuyorduk. Felix sevgilisiyle konuşuyordu, günün geri kalan 23 saati olduğu gibi.
Seungmin ders çalışıyordu ama konuşacağımız için şimdilik ara verdi. Jisung zaten boş işler müdürü. Ben desen umutsuz vaka.
Seungmin, Chan'i aşırı özlüyordu ama Chan'in yaptığını Kaldıramıyordu. Chan aşırı pişmandı ve sayısız kere özür dilemişti. Kimi zaman sarhoş olup arıyordu, yurda geliyordu, bu yaptıklarıysa sadece bizi zor duruma düşürüyordu. Bu sefer de ayıldığında bizi zor duruma düşürdüğü için özür diliyordu... Yemin ederim özür sarmalı oldu ya.
Jisung, bi' minho'dan iyisi yok, bi' minho şerefsizi oluyor. Daha sevgili olmamalarına rağmen, çok fazla kavga ediyorlardı. Çoğunlukla kıskançlık kavgası yapıyorlardı. Minho yakışıklı ve ona fazlasıyla plotonik olan insan vardı. Bu durum Jisung'ı üzüyordu, kendini yetersiz hissediyor. Oysaki benim gerizekalı arkadaşım da çok yakışıklıydı. O tip ve o beyin hiç olmamış ama yapacak bir şey yok.
Jisung yurda geldiğinde gözleri doluydu. Nedenini sorduğumuzda "kavga ettik" diyip geçiştiriyordu. Ama basit bir kavga değildi bu bariz belli.
Israr edince yine o konu açıldı 'yakışıklı erkeğe yılışan insancıklar' .
Olay kısaca şuydu; jisung ve minho bir bankta otururken bir kız minho'ya selam vermişti. Minho kıza oturmasını söyleyip ikisinin arasını göstermişti ve Jisung buna bozulmuştu. Bu konuda Jisung haklıydı. İkisi konuşurken neden Başkasıyla konuşmaya başlıyor ki! Ayrıca ikisinin ortası neden? Başka yer mi yok. Neyse işte.
Sonra bu bizim eniştemiz olacak Minho bu kızla konuşmuş ve jisung konu dışı kalmış, jisung Yeni tanıştığı insanlarla sohbet kuramaz yada sohbete katılamaz. Bunu en iyi bilen Minho olmasına rağmen bu hareketi ona yakıştıramadım. Kız gidince Jisung biraz trip atmış, Minho'da sinirlenmiş. En son "ben senin isteklerine göre kiminle konuşup konuşmayacağıma karar vermicem" diye yüksek sesle söyleyince, Jisung'da sinirlenmiş ve onu söylemediğini konuları kendi çıkarlarına göre yorumladığını söylemiş.
Baya yüksek sesle kavga ettikleri için Jisung'un gözleri dolmuştu ve büyük ihtimalle yurda gelmeden önce ağlamıştı. Zayıf ve çabuk yorgun düşen iki arkadaş olduğumuz için birbirimizi çok iyi anlıyorduk.
_____________________________________
Yemin ederim içim sıkılıyor. Bugün okuduğum ficler de hep hüzünlüydü.
Oy ve yorum pls. Thanks🌿
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒀𝑴𝑷𝑨𝑻𝑯𝒀 ~ ʜʏᴜɴɪɴ ~
Fanfiction𝘑𝘦𝘰𝘯𝘨𝘪𝘯 𝘭𝘪𝘴𝘦𝘺𝘦 𝘣𝘢ş𝘭𝘢𝘥ığı𝘯𝘥𝘢𝘯 𝘣𝘦𝘳𝘪 𝘏𝘺𝘶𝘯𝘫𝘪𝘯'𝘥𝘦𝘯 𝘩𝘰ş𝘭𝘢𝘯ı𝘺𝘰𝘳𝘥𝘶. 𝘉𝘶𝘯𝘶 𝘰𝘬𝘶𝘭𝘥𝘢𝘬𝘪 ç𝘰ğ𝘶 𝘬𝘪ş𝘪 𝘢𝘯𝘭𝘢𝘮ış𝘵ı. 𝘈𝘮𝘢 𝘏𝘺𝘶𝘯𝘫𝘪𝘯 𝘢𝘱𝘵𝘢𝘭ı𝘯 𝘵𝘦𝘬𝘪... 𝘝𝘦 𝘢çı𝘬ç𝘢𝘴ı 𝘣𝘪𝘳𝘢𝘻𝘥𝘢 ş𝘦�...