Gece Hayatımın Yok Oluşu (+18)

1.

Selam. Ben Yavuz ve burada size kendimden bahsedeceğim. Daha doğrusu gece hayatımın yok oluşundan. Her şey bir kız yüzünden oldu. İşin buraya bile geleceğini düşünmüyordum.

Çok sosyal bir insan bir insanım ben, birçok arkadaşım ve çevrem var.

Geçenlerde de tatile gitmiştik birkaçıyla. Arkadaşlarım çok varlıklı ailelere sahip olduklarından iki ayrı araca ayrılmıştık. Birine gayet de sığardık aslında ama iyi ki bunu yapmamışız.

Bizim araç bildiğiniz koskoca minibüstü, hatta makam arabalarına benzer bir yanı da vardı.

Arabayı Oğuzhan sürecekti, iki ön koltuktaysa sevgili olan Buse ile Caner vardı. Arkadaysa sadece ben ve Oğuzhan'ın kardeşi Duru vardı.

Duru bizden sadece iki yaş küçüktü ama bazen yaşıtlarıma kısmen daha çok dikkatimi çekiyordu.

Biz tüm eşyalarımızı toplayıp binmiştik işte, Duru bana kucağıma oturup oturamayacağını sordu. Çatılmış kaşlarımın ardındansa açıklaması geldi, küçüklüğünde beri büyükannesinin kucağında geçirirmiş tüm yolu. Büyükannesini çok az bir süre önce kaybetmişlerdi, anlayışla karşıladım.

Başta aklımda en küçük bir saçmalık bile yoktu. Sonuçta üniversitenin son senesindeki gençlerdik biz, o lise sapkınlığı geçmişti çoktan..

Ama şartlar gerçekten kötü olmuştu. Benim üzerimde ince şortum ve kolsuz, salaş tişörtüm vardı. Duru'nun üzerindeyse kısa şortu ve üzerine iyice yapışmış olan, dekoltesi derinlere inen askılı üstü vardı. Açıkta kalan belinden bahsetmeye gerek yoktu.

Kucağıma geçtiğinde çantasını sağımıza bıraktı ve bir iç çektikten sonra teşekkür etti. Tam aletimin üzerindeydi.

Yolun uzun bir kısmını sessizce geçirdik, sonrasında çocuklar biraz müzik dinlemeye karar verdiler. Müziği sonuna kadar açtıklarında Duru göğüsüme yaslanmış uyuyordu. O kadar sese uyanmamıştı bile. Bense o sırada dm'den gelen mesajlara bakıyordum. Tüm azgın salaklar beni buluyordu yemin ediyorum. Nude atanlar, yavşayanlar, sapıklar..

Egomu görmezden gelirseniz bir şey söylemem gerek, Yakışıklı Olmak Zor..

Bir on beş dakika sonra bizimkiler kestirme yol diye taşlı arazilere girdiler. Sarsılıyor ve zıplıyorduk. Bu arada Duru uyanıp tam yerine oturmuştu yine. Ayrıca bu taşlı arazide tam da aletimin üzerinde zıplıyor olması ve deli gibi görüş hizamdaki göğüslerinin sarsılması.. Hem de ne sarsılma..

Duru çok tehlikeli bir arenadaydı ve bu kışkırtıcı bir hal almaya başlıyordu. Beni, onu arzulamaya itiyordu. Heyecanlandığımı çakmaması için iyice arkaya yaslanıp yayıldım koltuğa. Ancak daha da kötü olmuştu, kucağımda biraz daha debelenmek zorunda kalmıştı. Aletimle devamlı temasta olan kalçaları ereksiyonumu hissederek ürpermiş olmalıydı.

Terlemeye başladığımda Duru daha fazla doğruldu ve bu da onun benden uzaklaşmasına yetmişti. Yine de onu izliyordum. Saçlarını topluyordu ve pürüzsüz sırtını açıkta bırakıyordu.

Tam dudağımı dişlerken daha büyük bir taşın üzerinden hızla geçtik, Duru dengesini kaybedip düşecekken son anda belini kavradım ve düşmesini engelledim.

Belini kavradığımda tamamen kendime çekmiştim onu aynı zamanda. Başım omzunun üzerinde duruyordu. Ani hareketimle gergince güldüğünde ben de güldüm. Ellerimi gevşetirken birden elimi tuttu ve belini sarmaladı.

"Kalsın."

Bakışları beni öldürürken kendimi zor tutuyordum.

"Nasıl istersen."