Duru'nun üstünden doğrulduğum sırada ayağa kalktım ve kendimi koca bir boşluktaymışım hissine kaptırdım. Tenime yaydığı sıcaklık hala oradaydı, ancak fiziksel olarak azalması beni rahatsız etmişti.
Duru da uzandığı yerden hipnoz olmuş gibi bana bakarken birden doğruldu ve boğazını temizledi.
"Üstün çıplak."
Yutkundu.
"Doğru, croplarından birini bana ödünç verebilir misin yavrum ya?"
Kaşlarını çattı ve omzuma vurdu.
"Şunu ben sana geri vereyim o zaman-"
Tam tişörtünü çıkarmaya yeltenmiş ve eteklerinden havalandırmışken ellerini tuttum. Tanrım.. içinde bir şey yoktu, toleransım ise gitgide azalıyordu.
Gözlerim göğüslerine takıldı, gözlerinde tekrar asılı kaldığımda bana güvenmesi için yalvaran bakışlar atıyordum."Neyse bari.."
Boynuna hızlı bir öpücük kondurup kapıya doğru ilerledim. Ölecektim az sonra.
Hızlı adımlarla kendi odama geçtim. Hemen bir duş alıp zar zor çıktıktan sonra telefonumu elime aldım.
Instagramım vahşi mesajlarla doluydu yine, bildirimlerini kapattım. Ardından gelen mesajları kontrol ederken Oğuzhan'ın mesajlarını gördüm.
Oğuz: Aşağı gel
Oğuz: AcilKalbim götümde atarken üst baş giyinip direkt aşağıya indim. Yavaştan akşam yemeğine inmemiz gerekiyordu, aklımdan her türlü halt da geçiyordu bir yandan.
Duru ile aramızda bir şeyler olduğunu anlamış mıydı? Anladıysa böyle demezdi ama. Çeker giderdi. Zihnimde birçok şey olurken endişeliydim. Asansörün kapısı açıldığı gibi Oğuz ile gözgöze geldim.
Bu çocuğu kim böyle sinirlendirmişti? Hiçbir fikrim yoktu.
"Nihayet geldin amına koyiyim!"
Duraksadım, Oğuz başkalarının yanında asla sesli küfretmezdi.
"Kardeşim dışarda anlat derdini istersen, sonra pişman olma."
Burnundan soluyarak bir hiddetle dışarı çıktı.
"O herif burda hala."
Birkaç saniye bakındım, Özgür mü?
"Bir şey mi yaptı Oğuz? Öncesi için konuşmuyorum, şimdi."
Ensesini kaşıdı ve agresif tavırlarını sürdürdü.
"Danışmaya Duru'nun hangi odada kaldığını sorduğunu gördüm o göt herifin."
Oğuzhan'ın üzüntüsü ağır basarken benim sinirim hat safaya çıkmıştı. Ancak şuan bunu sergilemem bencillik olurdu. Derin bir nefes aldım. Tek elimi Oğuz'un omzuna attım.
"Sana söz veriyorum, bu işi halledeceğim."
Oğuz gözlerini gözlerime kitlediğinde yıkılırım sandım.
Bu kadar kırık bir bakışı kaldıramam sandım.
Hızlıca sarıldı, burnunu çekip etrafına bakınırken öksürdü.
"Sağ ol kardeşim."
Karnına şakacıktan bir yumruk geçirdim.
"Kardeşim sağ olsun yeter."
Omuz omuza geri otele dönerken buruktuk biraz. Biz de böyleydik işte.
Akşam yemeğine daha vardı. Siyah kapüşonlumu giydiğim gibi telefonumu bile almadan fırladım çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Hayatımın Yok Oluşu (+18)
Non-Fiction""Tanrım. Kucağımda mastürbasyon yapıyordu ve aletim şortumu yırtarcasına kalkıktı.""