Danışmadan arayan kıza, hala aynı yarımadadayız demiştim.
Demiştim demesine ama sağlam sıçmıştım, o muhabbeti sabahın bir saati odasında "tek başına" olan Duru çıkarmıştı. Muhabbete ortak olmam demek kendimizi ele vermem demekti. Odamda voltalar atarken kapım tıklatıldı.
Kapıyı açtığımda Oğuz her zamanki gibi bakınıyordu bana, yalnızca bu sefer kapıyı açar açmaz bana sarılmıştı.
"Oğlum sakin ol buradayım işte."
Geri çekilip omzuma bir yumruk geçirmesiyle kaşlarımı çattım.
"Arıyoruz arıyoruz açmıyorsun öküz herif."
"Kanka telefon sessizde kalmış, uykum da ağırdır biliyorsun.."
"Kış uykusuna yatmışsın resmen hayvan."
İçeriye doğru geçtiğimiz sırada Oğuz hala söyleniyordu. Bir bakıma haklıydı, küçüklüğünden beri terk edilmişti. Eskiden beridir tanışıktık. En çok da bu yüzden bir şey saklamak istemiyordum artık ondan. Bu yüzden artık adam akıllı konuşmak için plan yapmaya başladım kafamda.
"Kime diyorum ben alo!"
Oğuz dibimde birdenbire dikildiğinde düşüncelerimden uzaklaştım.
"Abi Canerler bugün ayrı takılıyorlarsa biz de bi kafeye falan mı gitsek?"
"Olur aslında.. Duru'ya da haber vereyim dur."
Telefonuyla biraz uğraştıktan sonra geri bana döndü.
"Sen iyi misin Yavuz?"
"İyiyim kanka daha ne olsun, aç ayı oynamıyor işte."
Gözlerini devirdiğinde bir süre daha telefonuyla ilgilendi."Duru hazırlanıyor, sen de elini yüzünü falan yıka çıkalım."
"Ne varmış elimde yüzümde ya?"
"Yeni kalkmışsın ya hayatım? Gözlerin uyku damlatıyor ya hani?"
"Of tamam. Sen önden git ben geliyorum."
Lavaboya girdiğimde Oğuz da odadan çıkıyordu. Oğuz çıktığı gibi telefonumu alıp Duru'yu aradım.
Birkaç çalışın ardından açıldı,
"Efendim canım."
Neşeli sesi kulaklarımı doldurduğunda ister istemez yüzümde oluşam gülümsemeye engel olamadım. Olmadım.
"Canın yesin seni, batırdım her şeyi."
"Nasıl?"
"Oğuz danışmaya sordurtunca beni kızla konuşurken Oğuz'a korkmamasını ve hala aynı yarımadada olduğumuzu söyledim."
Duru'nun cevabını beklerken suratıma tek elimle bir su çarptım.
"Uydururuz bir şey uydurmasına ama, fark etmiş midir emin bile değilim."
"Duru.."
"Efendim?"
Aklımdan birçok şey geçiyordu. Harbiden biz neydik? Arkadaş değildik, hiç olmamıştık. Sevgili hiç değildik, yatak arkadaşına da pek benzemiyorduk. Flört desen o da tutmuyordu.
"Boş ver, yüzyüzeyken konuşuruz."
"Yavuz."
Uyarıcı ses tonunu kullandığında heyecanlandım.
"Söyle çiçek balım kestane renklim."
"Dökül."
"İtiraz istemem, yüz yüze olmadan katiyen konuşmam."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Hayatımın Yok Oluşu (+18)
Non-Fiction""Tanrım. Kucağımda mastürbasyon yapıyordu ve aletim şortumu yırtarcasına kalkıktı.""