Yavuz hemen karşıma bağdaş kurup oturduğu sırada gözlerimi suratına çıkarmadan yalnızca eliyle ilgilenmeye çalışıyordum.
Etrafında sürekli birileri dolanıyordu ve bıkmıştım artık. Üstüne durup durup bir anda geri çekilmelerine anlam veremiyordum da.
Her ne kadar sinirlenmiş olsam da içim burulmuştu. Ayrıca büyük eli elimin üzerinde sıcaklığını verirken birden elimi kavramasıyla başımı kaldırdım.
"Güzelim ellerin donmuş senin."
İki eli de ellerimi sarmaladı ve tüm vücudumu bir karıncalanma sardı. O ellerimin buzunu çözerken, sinirlerimi de gevşetiyordu bir yandan.
Bakışları ellerimden ayrılıp gözlerimi bulduğunda etrafa bakındım. Yumuşadığımı anlamamalıydı.
"Pf Yavuz sözde senin yaralarına bakacaktık, ısıtırsın elimi sonra."
Ne dediğime pek dikkat etmeden ellerimi çektim ellerinin arasından.
"Isıtır mıyım?"
Ters bir bakış attığımda sırıttı. Dudağının bir kısmı şiştiği için sırıtışı biraz değişikti. Hala çekici olması adaletsizdi ama bedelini çektirecektim.
Önce kremi eklem yerlerine yedirdim, ardından da sargı beziyle sardım. Bant yapıştırmam gerektiği için komidine doğru uzandığım sırada oturduğum yerden biraz zorlansam da aldım ve yapıştırdım.
Sargılı elini Yavuz'un kucağına bıraktığım sırada kucağındaki gördüğüm şişlikle gözlerim büyümüştü. Bacaklarımı birbirine bastırma isteğine kapılmışken kendimi zar zor durdurdum ve diğer elini elime aldım.
Kremi yedirirken saçımda hissettiğim parmaklarla başımı kaldırdım. Yavuz kıskaçlı tokamı tutarak tek hamlede topuz yaptığım saçlarımı serbest bırakırken dudağımı ısırdım.
"Çok toplu durmasın, başın ağrır."
O gülümserken sinirle mırıldandım,
"Kaç tane sevgilin olduysa artık, baya tecrübe edinmişsin."
"Efendim?"
Gülerek bana baktığında cevap vermedim. Elleri hala daha saçlarımı okşarken eline bile odaklanamıyordum. Büyük ve damarlı elleriyle uzun parmakları...
Ama şu an sinirliydim. Bunu düşünmeme zaman yoktu.
"Hiç sevgilim olmadı."
Duyduğum cevapla suratına bakakaldım. Ama o devam etti.
"Bir ara saçlarımı uzatmıştım, çok sıkı toplayınca ağrıyordu başım. Tecrübe oradan yani."
"Ne güzel.."
İlgisizmişim gibi cevaplarken gitgide daha çok yumuşuyordum.
"Pişt!"
İki elim de tek elinin üzerinde bezi sararken duraksadım ve gözlerimi ayırmadan ona baktım.
"Sence de çok uzun sürmedi mi?"
Ardından dibime girip boynuma eğildi, birkaç dakika önce ısırdığı yeri öptü. Geri çekildiğinde mayışmıştım.
"Yavuz?"
Gözleri parladı.
"Söyle güzelim."
"Kimi dövdün sen?"
İç çekti. Elinin sargısını sarıp sabitlemiştim. Hala bırakamamıştım ama.
"Kızmak yok ama."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece Hayatımın Yok Oluşu (+18)
Non-Fiction""Tanrım. Kucağımda mastürbasyon yapıyordu ve aletim şortumu yırtarcasına kalkıktı.""