sad to see you go

1.8K 51 92
                                    

6 Eylül 2013, Manchester, öğleden sonra 3.47

Genç kadın üzerindeki bedenin sarsılışını hissettiğinde gözlerini kapattı ve içine akan sıcak sıvıyla inledi.

"Ah, Alex..." Alex kendini yatağın diğer kısmına attı ve derin bir nefes aldı. Terli vücudunu çarşaf ile silerek kurulandı, yerdeki pantolonunun cebinden sigara ve çakmağını çıkardı. Yanında sırt üstü uzanan kadına paketi uzattı ve dudaklarına götürdüğü sırada yaktı. Genç kadın gri dumanı içine çekerek kolunu başının arkasına yasladı. 

Sigara içmeyi hiç sevmiyordu, kokusunu ve ağzında bıraktığı tadı sevmiyordu. Ama Alex içiyordu ve ona ikram ettiği tek şeyi reddedecek değildi. Bedenini yan tarafındaki genç adama çevirdi. Boş gözlerle tavanı izliyordu. Daha sonrasında koyu kahverengi gözlerini duvardaki resimlere dikti. Bir süre oyalandı ama yanında uzanan çıplak kadına hiç bakmadı.

Chloe ise onun tüm hareketlerini dikkatle izler, neredeyse ezbere bildiği vücudunu süzerdi. Saçlarına sadece o üstünde olduğu zamanlar dokunabildiği için ellerinde kalan jöle kokusunu içine çekerdi. Hatta kokusunu o kadar çok severdi ki Alex'in üzerinde yattığı yastığı pek sık değiştirmezdi. Alex'in olmadığı zamanlarda da o yastıkla uyumayı severdi. Kokusu onu rahatlatıyordu. Günün sonunda elinde kalan tek şey onun kokusu olurdu. 

Çoğu zaman onu düşünürdü. Nerede ve kiminle olduğunu değil yalnızca onu. Çünkü nerede ve kiminle olduğunu bilmek onu pek memnun etmezdi. Kendine bunu neden yaptığını da sıklıkla sorgulardı. Güzel bir kızdı, espri anlayışı vardı ve eğlenceliydi. Üniversitesindeki çoğu erkek onu isterdi. Yetenekli ve anlayışlı biriydi. İsterse içlerinden biri ile birlikte olur, değer verir ve verdiği değerin fazlasını hissettirecek bu genç adamla mutlu olurdu. Ama Chloe'nin istediği bu değildi. O Alex'i istiyordu ve Alex'i herkes isterdi.

Alex yatakta doğruldu ve pantolonunu giydi. Saçını düzeltti, gömleğinin düğmelerini ilikledi. Chloe huzursuzdu çünkü o gidiyordu. "Gidiyor musun?" Sesini kendi bile zor duydu. Genç adam cevap vermeye tenezzül etmedi ve telefonunu deri ceketinin cebine koydu. "Bir şeyler yemek ister misin?"

Alex kafasını hayır der gibi salladı. "Gitmem gerek, belki daha sonra." Chloe burukça gülümsedi. Klasik diye geçirdi içinden. Alex'in bahsettiği daha sonra asla gelmezdi.

O gittikten sonra yatakta biraz daha kaldı, uyudu. Hava karardığında uyandı ve sıcak suyla duş aldı. Teni kıpkırmızı olmuş bir şekilde çıktı, kurulandı, bir şeyler atıştırıp hazırladı. Makyajını yapıp güzel kıyafetlerinden birini giydi. Evden çıkmadan aynaya baktığında göz makyajının biraz fazla olup olmadığını düşündü. Sonra da kendi kendine güldü. Nasıl olsa Alex ona bakmazdı.

Fuckgirl ⚜️ Alex TurnerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin