Fuckgirl ⚜️ Alex Turner

remembrance

"Sen çok yaramaz bir kızsın, Chloe." Hans dizlerinin üzerine eğilmiş, ellerini kitaplarının üzerinde gezdiriyordu. "Aynı zamanda çok akıllı."

Genç kadın korkuyla ona bakıyordu ancak bu Hans'ı gülümsetti. Korktuğunda bile ne kadar güzel göründüğünü düşündü.

"O kızlar kim?" Cılız sesi ile sorduğu soru karşısında genç adamın gülümsemesi genişleyerek bir kahkahaya dönüştü.

"Anahtarı bilerek bıraktım, bebeğim." Ellerinden birini önce yanağına ardından sarı saçlarına götürürken. "Sonsuza dek birlikte yaşayacaksak aramızda sır olmasın istedim."

Eğilerek dudaklarını öptü. "Beni asla yargılamazsın, değil mi?"

Chloe titreyen dudaklarını birbirine bastırarak kafasını iki yana salladı. "Yargılamam."

Hans ellerini Chloe'nin bedeninde gezdirirken genç kadın hızlanan nefeslerini kontrol etmeye çalışıyordu.

"Benimle sevişir misin?"

Yeşil gözler dehşete kapılmış gibi açıldı ancak sonradan kendisini toparlamayı başaran genç kadın kafasını salladı. Hızla dizlerinin üzerinde yükselerek genç adamın pantolonunu açmaya yeltenmesi onu gülümsetti.

"Hayır, sevgilim"

Hans, Chloe'yi kucağına alarak yatak odasına taşıdı. Canını acıtmamaya özen göstererek yatağa bıraktı, ardından dudaklarını genç kadının boynunda gezdirdi. "Meine."

Chloe midesinin bulandığını hissetse de sesini çıkarmadan bunun bitmesini bekledi ancak Hans'ın dudaklarını göğüslerinin üzerinde hissetmesi ile bunun kısa süreli bir işkence olmayacağının farkına vardı.

"Benden korkuyor musun, Chloe?"

Genç kadın zaten kapalı olan gözlerini daha da sıkarak fısıldadı. "Hayır."

Bununla birlikte gülümseyen genç adam, onun açıkta kalan karın boşluğuna öpücükler bırakmaya devam etti. "Bunu duymak güzel."

Parmaklarını iç çamaşırında hissetmesi ile midesi kasılan genç kadın kendini yatağa bastırdı. Bu istediği en son şeydi. Hans'ın ona dokunmasındansa Hans'a dokunmayı tercih ederdi.

Hızla ellerini genç adamın bedeninde gezdirmeye başladı ve üzerindeki tişörtü geniş gövdesinden sıyırdı. Hans bunun üzerine gülümsese de onu durdurarak iç çamaşırını çıkardı.

Chloe buna katlanamıyordu. Belki farklı bir işkenceye katlanabilirdi ama bu olmazdı. 

"Tuvalete gitmem gerekiyor." Dedi çekinerek. Hans anlayışla gülümsedi ve üzerinden kalktı. 

Chloe hızlı adımlarla tuvalete girdi, ardından kapıyı kapattı. Kırık boy aynasından kendine baktığında hayatının hiçbir döneminde bu denli kötü göründüğünü hatırlayamadı. Günlerdir duş almamış, yeterince uyumamış ve eline geçen tüm yiyecekleri yemişti. Kelimenin tam anlamıyla berbat görüntüsünden gözlerini çekerek banyo dolabına yöneldi. Birçok kez karıştırdığı evde neyin nerede olduğunu ezberlemek için gereğinden fazla vakti olmuştu. 

Gümüş renkli makası eline aldığında vazgeçmek için hala vakti olduğunu kendine hatırlatsa da az önce yaşananların devam etmemesi için gereken her şeyi yapabileceğini düşündü. 

Üzerindeki tişörtü karnına kadar sıyırdıktan sonra iç çamaşırını soğuk zeminle buluşturdu. Titreyen ellerini organına götürerek makası vajinasından içeri soktu ve etinin bir kısmına kesikler bıraktı.