Killing the Same Person Every Time (BL) (Türkçe Çeviri)

Bölüm 1

Lao Da uzun yıllardır düşük düzeyde bir sistem olmasına rağmen, bir kez bile başarısız olmamıştı. Ona bir görev verildiği sürece tamamlanamayan hiçbir şey olmazdı . Dahası, ürettiği sonuçların hepsi kıyaslanamayacak kadar iyiydi.

Yeni sistemler - genç ve saf olanlar - başarısının anahtarını sormak için her zaman onunla görüşürdü. Ve her seferinde, kumlu sığlıklarda mahvolan önceki nesiller gibi cevaplanırdı.

"Temel olarak, seçim yaparken sahip olduğunuz şey sezgidir." Lao Da, bir ağız dolusu puroyu derinlemesine içine çekerek bu şekilde konuştu. Her şeyi görmüş gibi duran gözleriyle önündekileri gözlemledi. Ancak küçük yıldızlar gibi parıldayan gözlerinde bilgi verici hiçbir şey yoktu.

Küçük sistemler teker teker kayboldu. Yine de, olgun ve gelişigüzel bir görünümle, bu sistem hala aynı kalmıştı. Yenilmez sicilini korumak, ucuz bir puro yakmak, birçok genç neslin ve daha yaşlı nesillerin geçip gittiğini görmek... Bu şekilde, yaşlı bir görünüm kazanana kadar yaşadı.

Sistem Uzayında, Lao Da bağımsız bir uzay-zaman sürekliliği içinde kaldı. Yüksek ölümsüzlerin her yeri daha iyi yönetebilmek için özel bir plan yaptığını biliyordu: Ne çok büyük ne de çok küçük meseleleri çözeceklerdi.

Bu seferki küçük bir iş gibi görünmüyordu. Lao Da, ifadesiz bir yüzle ona bir mesaj iletmek için aceleyle gelen küçük ölümsüze baktı. Puroyu çekip bir ağız dolusu yoğun duman üfledi. "Görev nedir?"

Bu tanrı biraz gergin olsa da her nasılsa onu görünce hemen sakinleşti. "Son zamanlarda, birçok dünya kaosa sürükleniyor. Hayatın zirvesine ulaşmak isteyen, Vaad Edilen Çocuk, kötü adam tarafından öldürüldü. Tüm bu yaşananlar, amaçlanan yoldan fazlasıyla uzaklaştı. Ve kısa sürede birkaç kural çiğnendiği için, küçük bir dünyanın dengesi tamamıyla bozuldu ve bu durum o küçük dünyanın çöküşüne bile sebep olabilir.

"Öyleyse benim görevim Vaad Edilen Çocuğa yardım etmek mi?" Lao Da'nın ifadesi bunca zaman değişmemişti. Baştan sona ucuz purosunu emiyordu.

"Hayır, o kötü adamı öldürmek."

Lao Da, küçük ölümsüze yandan bir bakış attı. "Hangi nedenle bu kadar sert bir yönteme başvuruyoruz ki? Kötü adam da sebep ve sonucun bir parçası değil mi? Ondan kurtulursam emrin altüst olacağından kimse endişelenmiyor mu? "

"Üst kademeler bununla ilgilenecek." Küçük ölümsüz buna pek katlanamamıştı. Sonuçta sistemler, yalnızca yukarı dünyadaki ölümsüzlerin yarattığı bir şeydi. Taoizmi uygulayarak en yüksek ruhsal aydınlanmaya ulaşan ölümsüzlerle karşılaştırıldığında, statüleri büyük bir farkla daha düşüktü. Ne tür nitelikleri vardı da çenesini kapatmıyordu?

Lao Da sessiz kaldı, onun yerine küçük ölümsüze bir ağız dolusu kalın duman tükürdü. Karşı tarafın, gözlerinde parıldayan yaşlar oluşturarak boğulmasını izledi. Ayrılmadan önce kısa bir süre manzaranın tadını çıkardı. Bir mesaj yüzünden telaşlanmasına değmezdi. Sistemlerin küçümsenmesi nadir görülen bir durum değildi, aslında epey bir süredir olan bir durumdu. Dahası, vazgeçilebilir bir oluşum olarak görülmeye devam ettikleri sürece, her zaman böyle olacaktı.

Görünüşe göre sonsuz beyaz bir yol, kasvetli çevresini süsleyen parlak yıldızlarla sarmal şeklinde uzanıyordu. Dahası, yol ne kadar aşağı inerse, ışık o kadar kısılıyordu. Bu, tüm ölü ruhların kaçınılmaz olarak yürüyeceği bir yoldu. Ve burası aynı zamanda her sistemin sunucularını seçeceği yerdi.

Genel olarak, Lao Da'nın Sunucusunu seçme şekli her zaman rastgele olur. Bu sefer de herhangi bir istisna yoktu. İlk katmandan aşağıya atlayarak, düştüğü katmanda durmadan önce sessizce altıya kadar saydı.