demons, who killed yuqi?

doyeon

doyeon sandalyeye oturmuş sessizce elleriyle oynuyordu, ortamda gergin bir hava hakimdi ve lanet olası dedektif kimseye nefes aldırmıyordu. "bize bildiğin her şeyi anlat doyeon." 

"yaklaşık dokuz buçuk civarında daha önce kiraladığımız gece kulubüne geldik, her şey normal gidiyordu ve güzeldi. yuqi'ye olanlar büyük ihtimalle kazadır çünkü kimsenin kafası yerinde değildi yuqi'de dahil."

"yuqi'yle olan arkadaşlık ilişkilerinden bahset biraz o zaman."

"yuqi'yle sadece aynı sınıftaydım ara sıra konuşurduk tekdüze görüşürdük, neyin onu üzdüğünü ya da kimin ona bu kadar büyük bir kin besleyebileceğini bilmiyorum."

nayeon önündeki kağıdı doyeon'un önüne itekledi, "peki buna ne diyorsun?" kumral saçlarını geriye doğru itip kağıdı okudu daha sonra okumamış olmayı diledi. 

"bir öğrenci eçcinsel olduğunu ve yuqi'nin de bu konuda seni rahat bırakmadığını söyledi."

doyeon rahatsızca kıpırdanmaya başlamıştı, nayeon buradan bir kaç tahmin çıkarabilmişti ve tabii ki de en mantıklısı karşısındaki bu güzel kızın yapılan şantaja dayanamamış olması sonunda da yuqi'yi iteklemesiydi. 

saatler geçtikçe yuqi'nin diğerleri gibi masum olmadığı ortaya çıkıyor, dedektifin iyice kuşkulanmasına neden oluyordu. 

doyeon sandalyesinden bir hışımla kalkmış kulubün darış tuvaletine gitmişti hem ağlamasını bastırmaya çalışıyor, hemde küçük sırrını kimin ortaya çıkardığını düşünüyordu.

tek bir seçenek vardı, en yakın arkadaşı son chaeyoung. 

"bir sır sadece karşı taraf ölü olduğunda tutulur."