1. 1 NİSAN ŞAKASI

17.1K 849 478
                                    

Yazar yazmaz paylaştım.

°°°

"Abi, çocuk efsane değil mi?"

Oradan oraya koşturup duran süt beyaz teni olan çocuğa bakarken ağzımın suları akıyordu resmen. Daha önce böylesini çok çok nadir görmüştüm. Hele o sıkı kalçası...

"Sıradan bir çocuk işte. Ne abarttın sende."

Engin'e ters ters bakıp tekrar siparişi yan masamıza veren çocuğa baktım. Bu afet-i devran nasıl sıradan bir çocuk olabilirdi nasıl?

"Çocuğun içine düştün içine. Yeter lan!"

Bu sefer de Faruk'a ters bir bakış attım ve "Bu çocuğun numarasını benim için alırsanız gelecek ay ki maaşım sizindir." diyerek bir iddia attım ortaya. Üçümüzde küçükken yetimhanede büyümüş üç öksüz olaraktan daima paraya aşıktık. O yüzden karton kutudaki kahvemi alıp çıkışa ilerlerken ikisinin çoktan çocuktan tarafa koştuğunu görmüştüm.

....

Dışarı çıkıp boydan boya camla kaplı kafede iç tarafa baktım. Kasadaki kilolu çocukla konuşan arkadaşlarımı görünce de arkamı döndüm. Demek dolaylı yoldan halledeceklerdi işlerini. Hal olsundu da gerisi önemli değildi.

....

Dakikalar sonra güle oynaya kafeden çıkan çocuklara hevesle baktığımda ellerindeki kağıdı uzattılar bana. Gördüğüm numara ile "Koçsunuz koç." dediğimde ikisi de kikir kikir güldüler.

Bu hallerini umursamayacak kadar büyük bir heyecanla numarayı kaydettiğimde doğrudan WhatsApp uygulamasına girdim ve çocuğun profil fotoğrafına baktım. Sarmaş dolaş olduğu kilolu çocuğu görünce de gözüm tekrar kafenin içine kaydı. Bu çocuğu az önce kasada görmüştüm.

"Bu dombili ne diye gülümsüyor lan bana?" diye sorarken yanındaki çocuğu görmemle sırıttım ve tekrar önüme döndüm.

"Nasıl aldınız numarasını?"

"Dedik ki bu oğlan gay ve seninle konuşmak istiyor. O da kabul etti."

Engin'e ters ters bakıp "Yuh, o da mı gaymiş?" diye sorarken yürümeye başladım. Onlar hâlâ gülerken de mesaj attım.

BEN: Selam ben Selami. Zatı aliniz adını lütfederler mi acaba?

Telefonu cebime koyup "Hadi görüşürüz, iş beni bekler." dedim ve adımlarımı şirkete yönlendirdim. Çok heyecanlanmıştım Allah için.

Faruk ardımdan "Görüşürüz kardeşim." dese de umursamadım. Telefonum titreştiği için hemen cebimden çıkardım.

054........: Bendeniz Deniz.

"İsmin bile süper havalı be Deniz. Senle çok mükemmel bir çift oluruz."

SELAMİ: Tanıştığımıza memnun oldum Deniz. Bende Selami. Senyórita Şirketi'nde sekreter olarak çalışıyorum.

DENİZ: Bende memnun oldum
Nerede çalıştığımı biliyorsunuzdur zaten. Söylememe gerek yok.

SELAMİ: O zaman konuşmaya devam edeceğiz demek mi oluyor bu?

Kalbim bu mesajın cevabını beklerken hızlanmıştı.

DENİZ: Zaman gösterecek bunu elbette. Konuşacağız ve sonucuna bakacağız.

"İşte bu be!" diye haykırdım. Başarmıştım. O güzel avı tuzağıma düşürmüştüm. Bu saatten sonra onu tadına bakmam kalıyordu geriye.

Tabi bugünün 1 Nisan olduğunu ve arkadaşlarımın her yıl yaptığı gibi bu yılda beni keklediğini unutmuştum. Birazdan sıkıcı işyerime gidecek olsam da günüm çoktan aymıştı.

Ava giderken avlandığımı da sonradan fark edecektim.

°°°

Bu burada dursun MDSU bitince buna da devam ederim fikirler doğrultusunda.

Nasıl buldunuz?

Kaslı ve fit vücuda hayır!..

son ŞİŞMANLIK neye yarar? [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin