son ŞİŞMANLIK neye yarar? [BxB]

2. ŞANSIM YAVER

Arkadaşlar mesajlaşmalarda noktalama işaretlerine dikkat edeceğim ve şu an Selami'nin dilinden yazıyorsam bile mesajlaşmada onun adını kullanacağım. Kafa karışıklığı olmasın diye.

🙆‍♂️Güzel okumalar

°°°

SELAMİ: Günaydın Deniz. Nasılsın bugün?

Elimdeki telefonu bırakıp alelacele şekil verdim kestane rengi saçlarıma. Bir yandan şekil verirken diğer yandan da ıslık çalıyordum. Telefonumun bilindik bildirim sesi kulağıma dolunca da mutlulukla aldım telefonu elime.

DENİZ: Günaydın..

"Bu kadar kısacık mı ya minnağım?"

Telefonu elimden bırakıp kravatımı düzeltmeye koyuldum. Moralim bozulmuştu bile. Ta ki bildirim sesi tekrar kulağıma dolana kadar.

DENİZ: Ve iyi olmaya çalışıyorum tabiki. Bu arada bir şey sormam gerekiyor Selami Bey?

Bekletmeden mesaja karşılık verdim ama 'bey' demesi hoşuma gitmemişti.

SELAMİ: tabiki, istediğini sor.

Cevap anında gelmişti.

DENİZ: Ciddi anlamda gay ve benden hoşlanan bir birey misiniz? Merak ettim.

DENİZ: Bu yaşıma kadar benden hoşlandığını söyleyen pek kimse olmadı da bana. Tuhaf benim gibi bir insan ve siz. Doğrulamam gerekiyordu.

"Milletin gözü kör mü lan? Senin gibi bebeyi kim sevmez. Var ya, lokum gibisin lokum. Bal dök yala."

Başımı kınar gibi sağa sola salladım. İnsan bir aynaya bakar da anlardı değerini. Ben ilk görüşte anlamıştım. Kim bilir ne kadar tüysüz ve küçücüktü o güzel kalçası. Yine sulanmıştı ağzım. Off be!

SELAMİ: Hoşlanıyorum ve kendinizi bu kadar aşağılamanızı istemiyorum.

DENİZ: Nezaketiniz için teşekkür ederim Selami Bey.

"Nezaketini yerim ben senin nezaketini. Minik elmalı turtam."

Telefonumu öpüp kenara koydum ve kemerimi de bağlayıp hızla çıktım evden. Geç kalmıştım bugün. Değil kahve içmeye nefes almaya bile vaktim kalmamıştı o yüzden tabana kuvvet koşmaya ve otobüse yetişmeye çalıştım. Oysa hayalimde kafeye gitmek vardı. Belki bir randevu falan ayarlardım onunla. Sonra da yatakta mükemmel bir ikili olurduk.

"Şoför amca dur Allah'ın için!" diye bağırıp hareketlenen otobüse son anda ayağımı attım. Nefes nefese başımı kaldırıp şoförle göz göze geldiğimde "Günaydın abi." dedim tebessüm ederek. Her sabah karşılaşınca alışmıştık artık birbirimize.

"Günaydın koçum. Hadi şansına boş yer var bugün. Geç bakalım arkaya."

Kesin Deniz'in uğurudur diyerek kartımı okutup arkalara ilerlerken tanıdığım birkaç yüze selam verdim ve boş bir yere oturdum. Nefeslerim yavaş yavaş düzene girerken telefonumun sesiyle çıkardım cebimden telefonu.