14. HİÇLEŞEN BİR PİÇ OLDUM

8.8K 684 619
                                    

🍕Selamlar minişler.

🍗Millet bölüm bölüm diye ağlayınca attım. Şaka bu arada ters tepkiye nayn. Ddgff

Güzel okumalar

°°°

"Selami hoş geldin."

Faruk'un benimle konuşmak için giriştiği bu çabaya göz devirip konuşmadan geçtim önünden. Lakin kolumdan tutunca durmak zorunda kaldım.

"Ben özür dilerim. Eğer affetmezsen yatağın altında yatarım ve hasta olurum."

"İstersen amuda kalkarak uyu, banane." diyerek baktım dolu gözlerine. Pişmanlık emareleri çok belirgin olsa da "Kırdınız ve kırdım Faruk." dedim ve onu takmadan odama gittim.

İkisi aynı odada kaldığı için şanslıydım bir bakıma çünkü Faruk barışmak için her fırsatı değerlendirse dahi Engo piçlik yapmaya devam ediyordu.

"Geldin mi amına koduğum?" diyerek oda kapısını açan Engo'ya baktım sinirle.

Katıksız piç demiştim.

Ona ters ters bakıp cevap vermeden kıyafetlerimle yatağa girdiğimde "Oğlum sana çocuğu da ayarladık ne bu tantana?" diye sordu.

"Engo, çocuk arabası olmayanla sikişmiyormuş. Git araba al bana." dedim ters ters.

Bu dediğime "Hadi be." deyip yatağın ucuna otururken "Seni beğendiğini söylemişti oysa, ne arabası?" dedi üzgünce.

Sonra bir süre gözlerime bakıp "Ulan seni ve şu kafecinin olayını bildiği halde kabul etti bide, cesaretli çocuktu oysaki." dediğinde ani bir manevrayla yatakta doğrulup "Ne dedin sen?" diye sordum. Yanlış mı duymuştum ben?

"Ne celalleniyon be! Biz gittik işte şaka neyim olduğunu söyledik bu çocuğa. O da patronla ilişkisi olmadığına emin misiniz falan diye sordu baya baya. Hatta Faruk şahidim beraber gittik, yalan söylemiyorum." diyen Engin Faruk'a baktı.

Gözüm kapı ağzında ıslanmış kirpikleri ile beni süzen Faruk'a kayınca "Çocuk biz arkadaşımız senden hoşlanıyor dediğimizde 'güzel mi' diye sordu hatta. Bizde erkek güzeli deyip fotoğrafını gösterince beğendim dedi." diyen Faruk onay bekler gibi Engin'e bakınca o da olumlu anlamda salladı başını.

Deniz seni kardeşi gibi görüyor ve sen yanlış anlaşılmayı bildiğin halde beni kabul ediyorsun.

Gözlerim bir süre boşluğa çakılı kaldıktan sonra "En zekiniz benim değil mi?" diye sordum.

"Sen zeki değilsin oğlum, biz aptalız."

Engo'ya hak verir gibi başımı sallayıp karmakarışık bir düşünce yumağı ile kalakaldım.

Efkan denen çocuğun benden haz etmediğini yüz metre öteden anlardınız. Bu durumda ne amacı vardı bu çocuğun? Bugün kafede yüzüme bile bakmamıştı.

"Amacı ne ki?" diye fısıldayınca "Aaa, amaç dedinde aklıma bu akşam maç olduğu geldi." diyerek ayağa kalktı Engo.

"Sende izlesene bizimle.." deyip bana bakan Faruk "abi." diye ekleyince bu haline dayanamayıp kollarımı açtım ve Engo bana yaklaşamasın diye öldürücü bakışlarımı attım ona.

Faruk koşup kollarım arasına girer girmez minik bir koala gibi yapışıp "Engo çok piç, aşırı piç!" dediğinde "Bilmem mi?" diyerek bize orta parmak çeken Engo'ya baktım öfkeyle.

O odadan çıkınca -yemekleri o pişirir, o hazırlardı- Faruk başını kaldırıp göz göze geldi benimle. Kumral saçlarını çocukken olduğu gibi karıştırıp "Şaşkın." dediğimde gözleri irileşti ve tekrar sokuldu göğsüme ağlayarak. Özlemişti demek bu hareketimi.

son ŞİŞMANLIK neye yarar? [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin