32. ÇÜNKÜ BU SORUN'UN ÖZNESİ DE YÜKLEMİ DE BENİM

4.6K 453 335
                                    

☕Güzel okumalar

°°°

|HERKESLER'DEN|

Kapısı açılan hastane odasına baktı Selami. İçinden hastane kıyafetleri ve serum askısı ile Deniz çıkınca "Yatağında durman gerekiyordu senin." dedi Selami soğukça.

Deniz aralarında bir sandalye boşluk bırakarak oturup tek kelime etmeden zemini izlemeye başladı.

Selami bir süre yere odaklı solgun yüzü izleyip "Neden yemeğini yemiyorsun da bu hallere düşüyorsun, ha Deniz?" diye sordu sinirle.

"Eve gidebilirsin Selami, yarın işin var. Babam birazdan gelir zaten."

Selami ona bakmaksızın söylenen şeylere "Hah!" diye cevap verip ayağa kalktı hızla.

İşaret parmağını doğrultup tehditkar bir şekilde "Adam gibi ye yemeğini, benim asabımı bozma Deniz. Dünkü çocuk değilsin sen." deyip arkasını döndü o sinirle. Ona bir şey olacak diye ödü kopmuştu.

"Yemeyeceğim."

Selami duyduğu titrek sesle yumruklarını sıkıp derin derin nefesler aldı ve tam dönüp bir şey diyecekken "Fındık burun." diyen sesle adımlarını hızlandırdı. Şuan için Ahir babası -hâlâ öyle olsun istiyordu- ile konuşacak durumda değildi.

"O giden Selami miydi?"

Deniz babasına bakıp burukça tebessüm etti ve "Evet o." dedi odasına gitmek için ayağa kalkarken.

"Bu saate kadar beklemiş çocuk ama. Tam damadımdan beklenecek hareket."

Babasının son cümlesiyle "Kaybettim ben onu baba." dedi Deniz tutamadığı yaşları ile. Daha önce böylesi bir çaresizliği banyoda intihar edecekken yaşamıştı en son. Hiçleşmişti sanki.

Ahir bey zaman kaybetmeden oğluna sarılıp saçlarını öperken "Bu saate kadar senin için beklediyse hâlâ değer veriyor demek oğlum." dedi az önce Selami'nin kaybolduğu koridora bakıp.

---

"Can dost."

Odaya telaşla giren Bülent'in hemen ardından giren Faruk üzüntüyle "Deniz abi." diyerek hızla yatağın ucuna oturdu ve Deniz'e sarıldı sımsıkı.

"Hiç üzülme sen olur mu Deniz abi? Çok dua ettim ben size."

Ahir bey Faruk'un saçlarını karıştırınca onu fark etmemiş olan Faruk iri gözlerini Ahir beye çevirdi hâlâ Deniz'e sarılıyorken.

Gördüğü bedenle neşeyle "Ahir amca!" diye şakıdığında kocaman gülümsedi Ahir bey ona, özlemişti tatlı sıpayı.

Faruk Deniz'i bırakıp ayağa kalktı ve "Özledin dimi beni Ahir amca?" dedi başını bilmiş bilmiş sallayıp. Telefonda hep görüntülü arıyordu onu çünkü Ahir amcası.

Yatağın öbür ucuna oturmuş Deniz'e bir şeyler yedirtmeye başlamış olan Bülent sevgilisine büyük bir sevgiyle bakarken "Yok özlemedim seni." dedi Ahir amca ciddi bir sesle.

Faruk'un iri gözleri faltaşı gibi açılıp sonra kısılırken "Özledin özledin, beni kandırma." dedi gülümseyerek.

Ahir bey de artık dayanamayıp "Özlemem mi ben çırağımı?" diyerek iki yanağını öptü Faruk'un. Faruk da elini öpüp başına koyunca Ahir bey ona da sımsıkı sarıldı bugün bunu görev bellemiş gibi.

"Görmeyeli büyümüşte bu."

Faruk "Ben zaten büyüğüm ki." dediğinde Ahir bey 'he he' gibilerinden kafa salladı ve güldürdü Faruk'u.

son ŞİŞMANLIK neye yarar? [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin