"Yine harika bir iş çıkardın Asel, seninle gurur duyuyorum."
"Teşekkür ederim hocam, sizin öğretileriniz sayesinde hepsi."
"Bak şuna, hahaha! Nasıl konuşacağını çok iyi biliyor görüyorsun dimi Ekrem?"
"Ben sadece gerçekleri söylüyorum hocam."
"Mehmet Hoca haklı gayet başarılı bir şekilde ameliyatı bitirdin. Bu gidişle çok başarılı bir cerrah olacaksın, bunu hepimiz görüyoruz."
"Sağ olun hocam elimden geleni yapıyorum bunun için bende."
"Aferin. Daha fazla oyalanma sende bugünlük işini bitirdin, eve git de dinlen."
"Tamam, ben önden gidiyorum o zaman hocam görüşmek üzere."
Başarılı bir şekilde ameliyatı tamamlamış, çokça yorgun ama işimi güzel yapmış olmanın mutluluğuyla artık evime gitmeye hazırım. Her ne kadar yoruluyor olsam da doktor olmak benim en büyük hayalimdi ve başarılarım arttıkça daha çok seviyorum bu mesleği. Hızlıca hazırlanıp hastaneden çıktım, bugün hava Mart ayında olmamıza rağmen güneşli görünüyor. Uzun zamandan sonra güzel bir havada yürümek daha iyi hissettirdi. O sırada telefonum çalmaya başladı.
Ateş arıyor...
"Efendim Ateş."
"Neredesin güzelim?"
"Hastaneden çıktım şimdi, eve geçiyorum. Sen neredesin?"
"Bende evindeyim, kızım şu yemeklere çok acı katma demedim mi? Offf yandım ya!"
"Ben öyle seviyorum hem ayrıca sen yine niye benim evimdesin?"
"Seni almaya geldim, hafta sonu boşmuşsun kızlar söyledi. Bende dedim ki madem işin yok hep birlikte dağ evine gidelim?"
"Aslında çok güzel olur beraber vakit geçirmeyeli oldu baya. Kim kim gidiyoruz?"
"Herkesin biraz rahatlamaya ihtiyacı var zaten bizimkiler de hafta içi işlerini ayarladılar, yani herkes geliyor!"
"Tamamdır, geldim bende. Görüşürüz yukarda."
"Görüşürüz!"
Telefonu kapattım ve merdivenlerden çıkmaya başladım. 2. katta ki daireme geldiğimde kapı açıldı Ateş başını açılan kapıdan dışarı doğru uzattı. "Hoş geldin, hadi gel. Kendi evinmiş gibi hahahaha!"
"Hahaha çok komik cidden. Küçük bir çanta hazırlayayım kendime sonra çıkarız, sen hazırladın mı yoksa eve geçecek miyiz?"
"Hazırladım da geldim eve geçmemize gerek yok. Diğerleri çoktan gittiler dağ evine hızlı ol o yüzden en azından yemeğe yetişelim."
"Bir insan nasıl yemek yerken bile yemeği düşünür? Yemek yedikten 10 dakika sonra tekrar nasıl yer aklım almıyor cidden."
"Sen benim yediklerimi mi sayıyorsun ya? Ayrıca yediklerim kas olarak dönüyor bana güzelim sen hiç merak etme."
"Anladık, anladık başlama yine. Ben odaya geçiyorum, sen yemeğe devam et."
Odama geçip montumu çıkardım önce lavaboya gidip işlerimi hallettim daha sonra çantamı hazırlamaya başladım. Kazak, pantolon ,pijamalarım, iç çamaşırı, çorap, diş fırçam, orda hala kar vardır eldiven, atkı. Çıkmadan önce üstümü de değiştirdim mi tamamdır. Kot pantolonumu ve beyaz kazağımı giydim, saçlarımı topladım en son montumu giydim üstüme. Oh artık hazırım!
Çantamı da alıp odamdan çıktım "Ateş ben hazırım, hadi çıkalım!"
"Tamamdır ve bana çantanı. İniyorum gelirsin sen."
Ateş çıktıktan sonra mutfağa geçtim ne olur ne olmaz doğalgazı kapattım, su şişesini ve mama paketini aldım, botlarımı giydim ve kapıyı kilitledim. Evden çıktıktan sonra hayvanlar için sokağa koyduğum su ve yemek kabına suyu ve mamayı boşalttım. Ben yokken bu onları idare ederdi. İşimi halledip hemen arabaya bindim. Emniyet kemerimi taktığım sırada Ateş beni izliyordu bir şeyler diyeceğini anladım sonuçta doğduğumuz andan itibaren birlikteydik, işlerimiz yoğun olsa bile bir şekilde ayarlar yine görüşürdük, biz her zaman birlikteydik. Kan bağımız olmasa bile özden öteydik, biz bir aileydik. Benim onlardan başka aileye, arkadaşa, dosta ihtiyacım yoktu bu yüzden ne okulda ne de çalıştığım hastanede çok yakın arkadaşlarım yoktu sadece orda bulunduğumuz saatlerde vakit geçiren insanlardık o kadar.
"Ne söyleyeceksen söyle artık Ateş." Gülümseyerek yanağımı sıkmaya başladıktan sonra "Senin o güzel yüreğine kurban olurum, bir yanda her şeyi herkesi yıkabilecek kadar güçlüsün ama bir yandan da öyle merhametlisin ki yardım edemeyeceğin hiçbir şey yok." dedi.
"Sen beni baya özledin herhalde"
"Özledim tabi kızım, inat ettin kazandığım parayla yaşamak istiyorum diye üstüne başka bir yere taşındın."
"Hala mı konu yoruldum tekrar tekrar bunu konuşmaktan!"
"Tamam, tamam bir şey demedim."
"Hadi, daha fazla oyalanmayalım. Vaktimizi burada harcamayalım." dedikten sonra yola çıktık. Dağ evine uzun bir yolumuz olduğundan varana kadar biraz kestirmeye karar verdim. Güzel bir hafta sonunu düşünerek gözlerimi huzurla kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMANIN ÖTESİNDE
FantasyGERÇEK AŞKINIZ YANLIŞ BİR ZAMANDAYSA NE YAPARDINIZ? Size tamamen benzeyen biriyle karşılaştınız mı hiç? İkiziniz gibi olan biriyle? Asel' de karşılaşmamıştı ta ki o kızın bedenine girene kadar. Evet yanlış duymadınız Asel kendine benzeyen bir kızı...