Bölüm 3 : Her Gün Aynı Kafede

418 18 7
                                    


Akşam Rose işten çıkmış ve evine dönüyordu . Yanında da Ashley yürüyordu . Zaten evleri arasında bir sokak vardı . Okul iş ve erkekler hakkında konuşurlarken zaten çoktan Rose kendi evine varmıştı . Peki ya Ashley erkek derken Rose kimden bahsetmişti ?

...

Ashley : Sen okulu işi boşverde hayırdır ?

Rose : Efendim.

Ashley : Kanka ben barmenim unuttun mu ? Her yerin üzerinde 2 gözüm var benim .

Rose : Amma dikizcisin .

Ashley : Evet dikizciyim ama konuyu saptırma . 

Rose : Konuyu anlamış değilim ki saptırayım .

Ashley : Sen diyorum o çocukla hani ... (Parmaklarını birbirine sürterek)

Rose (Ashley'in omzuna hafiften vurarken) = Ne diyorsun yaaa . Hee Ben senin dediğini anladım .

Ashley : Ne demişim .

Rose : Sen o maviş çocuğu kast ediyorsun değil mi ? Doğru bildim .

Ashley : Evet işte o .  Kızım gözlerini senden alamıyor .

Rose : Ne aa şey ımm öyle mi olmuş şey onu tanımıyorum . Hem banane bundan bakarsa bakar göz onun . 

Ashley : Kız dur atarlanma hemen . Ben sadece gördüklerimi söylüyorum .

Rose : Ne gördüğünü çok merak ediyorum . Zaten kalkmış çocuğun üzerine sıcak kahveyi dökmüş kızım ben yaa .

Ashley : O sen miydin ? Kız arkandan dedikodu çevirmiş gibi oldum şimdi .

Rose : Anlamadım ?

Ashley : Herkes sana gülüp sakarlığını anlatıyor ne olacak .

Rose : Ne diyorlar demiştin ?

Ashley : Bu arada kafede çalışan tüm kızların dibi düşmüş . Ah bir kez daha gelsede görsek diyorlar . 

Rose : Ashleyyyyyy . Kafanı kırdırtma banaa .

Ashley : A ahh o niye . Ben mi diyorum sanki onları .

Rose : Bu konuşma nereye varacak acaba .

Ashley : Bence hiç bir yere varmadan ayrılalım .

Rose : Evet aynen . Zaten eve gelmişiz hadi iyi geceler okulda görüşürüz sıra arkadaşım !

Ashley : Senden kopyala yakışır yapmak için seni bekliyor olacağım sabırsızlıkla . Sıra arkadaşım :))

Rose : Seni gidi senii .

Diye konuşarak ayrıldılar . Rose daha sonra anahtarı kapıya takarak kilidi çevirdi . Sonrasında içeri girerek odasına gitti . Üstünü değiştirdikten sonra banyoya girip elleri ile yüzünü yıkadı . Onun ardındanda mutfağa giderek annesine yemekte yardım etmeye başladı . Çok geçmeden sonra eve babasıda geldi ve akşam yemeğine oturup iştahla pişenleri yiyip bitirdiler . 

Yemekten sonra Rose odasına çekilerek uzunca bir süre ders çalıştı . En sonunda derslerde en usta olduğu kanaatine varınca kitapları kapayarak yatağına uzandı . Kulağına da kulaklıkları takmış ve müzik dinliyordu . Acaba gerçek annesi nerede idi . Onu seviyor muydu ? Bu üvey annesi gibi onu en mükkemmel hali ile mi seviyordu ? Gerçek ailesi ile tanışmayı çok isterdi . 

...

Sabah olmuş pazar ise bomboş bir şekilde geçmişti . Rose annesi ile alışverişe gitmiş ama kısa süre içinde eve dönmüşlerdi . Şimdi ise pazartesi ve okul haftasının ilk günüydü . Bugün Rose'nin aynı zamanda iş günüydü . Acaba işten kovulmuş muydu ? Patron çektikleri parasızlığı bildiğinden onu işten atacağını zannetmiyordu bu yüzden endişesizdi . Kitaplarını çantasına doldurdu ve hiç kahvaltı etmeden okula gitti çünkü Rose dakik olmak zarındaydı . Hiç bir yere 1 saniye bile olsa da gecikmemek zorundaydı . Annesi sayesinde dakik olabilmişti de . 

Kayıp Prıncess : Rose CınderellaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin