Bu yeni Regal Akademi hikayesinde Rose'nin Prenses doğuşunu ele alacağız .
------
- O bembeyaz teni sapsarı saçları masmavi gözleriyle dünyaya gelmişti . Cinderella krallığının yeni varisiydi , o Rose Cindrella . Ta ki olayların ters gidişine kadar...
Travis ve Shawn tuvaletin yolunu tutmuşlardı . Shawn yüzünü bol köpüklü su ile yıkadı . Travis'in ise banyo yapması gerekiyordu . Geçtiği her koridordaki kızlar hep ondan kaçıyordu çünkü. Astoria ve Ashley ise birbirlerine işaret çakarak sınıfın yolunu tutmuşlardı . LingLing tabi neler döndüğünü anlayamamıştı ama Astoria onu kolundan çekip sürükleyince gitmek zorunda kaldı . Daha sonra Astoria ona her şeyi anlatmıştı ve en sonunda neler döndüğünü kavrayabilmişti .
Kızlar sınıfta iken Rose ve Hawk bahçedelerdi . Hawk Rose'yi görünce tüm sinirleri veya kızgınlığı uçup gitmişti adeta . Hatta o üzerine düşmesinden sonra neşe bile gelmişti . Rose herkes gidince ' Neden durdun öyle ' dedi . Hawk'ta ' Ben seni fark etmemiştim . ' diye cevap verdi . Rose de ' Unut gitsin ' diyerek rastgele el salladı . Sonrasında ise Hawk'a ' Ee iyiyiz o zaman ?' diye sordu . Hawk ise Rose'ye '' neden iyi olmayalım ' diye cevap verdi .
Rose şaşkınca ona bakarken Hawk Rose'nin omzuna ellerini koydu ve 'Yoksa benim sana güvenmediğimi falan mı düşündün ? ' diye sordu . Rose söyleyecek bir cevap bulamazken Hawk tekrar konuştu . ' Ambrosia'nın başından beri numara yaptığını anlamıştım zaten . Adonis deminden beri beni oyalamaya çalışırken anlamıştım ' dedi . Sonra da ellerini omzundan çekerek Rose'nin sağ elinden tuttu ve ' Bir geziye ne dersin Rose ? Zaten kaçırdığımız kadar ders kaçırdık bir günde . Hem bir ders sonra bir iki saatlik boş vaktimiz var ' dedi . Rose'yi okulun dışına çekiştirirken boşta kalan eli ile de ejderhasını çağırmak için ıslık çaldı .
Çok geçmeden ejderhası yanlarına gelmişti . Hawk Roseden önce binerek Rose'ye elini uzatmışı . Rose binip binmemekte kararsız idi ama Hawk'ın bu sözleri ile binmeye karar verdi . 'Hadii korkma yüksekten uçmayız hem ' . Rose ' Sorun yükseklik değil şu sorun şu ' diyerek ejderhayı gösterdi . Ejderha ona dik dik bakarak ' Ben mi ? ' diye sorunca Rose de ' Çok hareketli midem çalkalanıyor resmen ' dedi . Hawk'ta güldü . Sonrasında onun gülüşüne dayanamayan Rose de güldü ve fırsat bilip Hawk'ın uzattığı elini yakalayıp arkasına atladı .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hawk'ta ' O zaman jilet gibi gidiyoruz ejderha ' dedi . Ejderha kalktı ve uçmaya başladı . Rose ise Hawk'ın arkasında Hawk'a sarılmak ile meşguldü . Tabi ona sarılma deniyorsa . En sonunda ejderha yere inmişti . Hawk atlayarak indi Rose ise inmek için kaydıraktan kayar gibi ejderhanın üzerinden kaydı . Sonu az daha yerde bitiyordu ama .
Rose ve Hawk yan yana yürüyorlardı ki bir uçurum gibi bir yere geldiler . Hafif bir yüksekliği vardı ama manzarasının ne olduğunu tahmin edemezsiniz . Rose şaşkınca manzaraya bakarken Hawk çoktan oturmuştu . Daha sonra Rose şaşkınlığını atıp onun yanına yere oturdu (Havaya oturacak halleri yoktu zaten :D) Manzaraları ise büyük bir şelale ve göl idi . Evet burası Gözyaşı Pınarının üzerindeki dağ idi .
Şelalenin sesi huzur veriyordu . Uzun sessizliği sonunda Hawk bozmaya karar verdi . ' Ee nasıl buldun ? ' diye manzarayı sorarak . Rose ise ' Huzur verici ' diyerek manzarayı izliyordu . Hawk o sırada aklına gelen ile ceketinin cebinden iki tane elma çıkardı ve birisini Rose'ye uzattı .
