Bölüm 44 : Özgürlük

232 11 1
                                    

NOT : Bu bölümde ki Hawk ve Rose sahneleri Ashley ve Travis geçide girmeden önce olmuş bir şeydir ! :)

Hawk Rose'yi düşmeden hızla havada yakalamıştı . Sonrasında da onla birlikte yere oturdu . Başını da omzuna alıp Rose'ye bakmaya başladı . Rose'nin nasıl ve neden bayıldığına bir anlama verememişti ama onun için endişelenmişti . Rose'ye sesleniyor ve uyanması için elinden geleni yapıyordu . İyi olup olmadığını soruyordu ama Rose hiçbir tepki vermiyordu .

En sonunda onu kucağına almaya karar verdi ve bunu da yaptı . Telefonunu ise ışık verecek şekilde pantolonunun cebine koymuştu . Öylece upuzun koridorlarda devam ederken karşısına minik bir ışık çıktı . Daha hızlı bir şekilde ışığın geldiği yere doğru gitmeye başladı . Işığa ulaştığında ise gördüğü şey hüsrandı . Her taraf büyük taşlarla dolu ve minik bir aradan güneş ışığı sızıyordu . Hawk ne yapabileceğini düşünürken o sırada Rose gözlerini açmaya çalışıyordu .

Rose : Hawk ...

Hawk : Rose iyi misin ne oldu ?

Rose : Çok soğuk ...

Hawk : Sen (Diyerek onu yere bıraktı ve yanına çöküp ateşine baktı . Evet alnı sımsıcaktı . Bu da demek oluyor ki Rose ateşlenmişti . Hawk sinirlenmişti ve içinden ' Bir bu eksikti ' dedi . Daha sonrasında ise aklına asası geldi ve asasını çıkardı . Belki sihri duvardaki taşları kırmaya yarayabilirdi .  

Hawk : Rose . Burada bekle güzelim . Seni şimdi dışarı çıkaracağım .

Rose : Gitme Hawk ...

Hawk : Buradayım bir yere gitmiyorum .

Rose : Çok soğuk .

Hawk Roseden uzaklaşıp taşların önüne geçti ve 'Kar sihri ' yaptı . Duvardaki bir kaç tane taş parçalanmıştı ama yinede geçilebilecek bir boşluk açılmamıştı . Hawk farklı farklı yerlere sihir yaparak taşları kırmaya ve bir boşluk oluşturmaya çalıştı . Son kez denemeye karar veren Hawk bu sefer orta yeri hedefledi . 'Kar Sihri ! ' diyerek son kez sihrini kullandı . 

En sonunda duvar parçalarına ayrılmış ve bir çıkış yolu açılmıştı . Çıkışın açıldığını görünce direk Rose'nin yanına gitti ve onu yerden yavaşça kaldırdı .

Hawk : İyi misin ? Benimle kal , bir çıkış yolu buldum .

Rose : Bırakma beni . Çok soğuk , üşüyorum ...

Rose hep aynı şeyleri tekrar ediyordu . Sanki Hawk'ı duymuyormuş ve Hawk yanında değilmiş gibi . 

En sonunda Hawk Rose'nin bir elini kendi omzuna attı ve Rose'yide kucağına aldı . Hemen açılan çıkışa doğru yürüdü . Etrafa bakınırken kendi şatolarına yakın bir yerde olduklarını anladı . Hızla görünen şatoya doğru yürüdü . Bir yandan da Rose'yi kontrol ediyordu . Son kontrol edişinde Rose baygındı . 

Kısa bir yürüyüş ardından kalenin önüne varabilmişti .  Bir asker onları gördü ve yanlarına gitti . Rose'yi almak istediler ama Hawk vermemekte diretti ve şato doktorunun odasına kadar Rose'yi kucağında götürdü . Bir kaç dakika kadar sonra onların peşinden doktor gelmişti . Doktor hızla Rose'yi muayene etti ve sonrasında bir iğne vurdu . Bu iğne ateşini düşürecekti . Daha sonra da koluna bir serum takıp dinlenmesi gerektiğini söyledi . Aynı şekilde Hawk'ta dinlenmeliydi ama dinlenmeyi reddetti . Bir sandalye çekip Rose'nin yanına oturdu . Sonra telefonu çıkarıp Travis'e mesaj attı . Tik yanmayınca şüphelenip Astoria'ya mesaj atmaya karar verdi ama tam mesajı gönderecekken telefonu kapandı .

Doktorun odası kendi odasının bir alt katındaydı ve oda merdivenlere yakındı . Bu yüzden Hawk kalkarak telefonu şarja takmak için odasına gitti . O sırada Rose yavaş yavaş kendine geliyordu . Nerede olduğunu bilmeyerek ve tek başına uyanmak ...

Hawk bir 5 - 10 dakika kadar odada hem şarj aleti aramış hem de telefonun biraz dolmasını beklemişti . Daha sonra telefon açılınca Ashley'e atmaya çalıştığı mesajı Astoria'ya attı . Mesajda şu yazıyordu . 'Şu an Rose ile Snow White şatosundayız ve iyiyiz . Merak etmeyin ' . Astoria bir saniye içinde ona geri dönmüştü ve şöyle yazdı . ' Sizi elime geçirince bir güzel pataklayacağım neredeydiniz ? ' diye . Hawk ise ' Ayrıntılar sonra şimdi daha fazla bir şey yazamam . ' diye yanıt verdi . Astoria ' Merak edersin diye söylüyorum . Ashley ve Travis bir geçitin içinde sıkışmış durumda . Joy ve LingLing'te hala pınarda . Shawn ise biraz kötü ve şuan dinleniyor . Öğretmenlere haber vermiştim askerler her yerde arıyorlardı . ' yazmıştı . Hawk ise ' Biz de o geçitte sıkışıp kalmıştık . Doğruca yola devam ederlerse bir çıkış yolu bulabilirler ' Yazdı . Daha sonrasında ' Gitmeliyim ' diyerek tekrar mesaj gönderdi ve telefonu odada bırakarak direk merdivenlere koştu . Hızla merdivenlere inerek alt kata vardı . Odadan içeri girdi ama Rose'yi uyanık beklemiyordu . 

Hawk : Rose , iyi misin sen ?

Rose : Ne oldu bana ?

Hawk : Ateşlendin ve bayıldın .

Rose : Buraya nasıl geldik biz en son yani geçitteydik .

Hawk : Bir çıkış yolu buldum ama yol taşla kaplıydı . Sonra işe taşları parçalayıp bir yol açtım . Bizim sarayımızın çok yakınına açılıyormuş hemen seni saraya muayene etmeye getirdim .

Rose : Yani burası ...

Hawk : SnowWhite şatosu .

Rose yataktan doğrulmaya çalıştı ama başaramadan tekrar yatağa düştü . 

Rose : Ah çok halsizim .

Hawk : İyi olacaksın ateşin düşmeye başlamış .

Rose : Ov diğerleri iyi mi , neredeler ?

Hawk : Astoria okulda öğretmenlerin yanında Shawn ise dinleniyor .

Rose : Ya diğerleri .

Hawk : Onlarda Astoria ile birliktelerdir merak etme .

Rose : Ben.. çok teşekkür ederim . Sen olmasan orada belki de ...

Hawk : Tamam sakin ol ve dinlenmene bak şuan iyi ve güvendesin . Yakında büyük annemler de gelir . 

Rose : İyi ki varsın . (Elini uzatıp)

Hawk elini tutarak : Sende iyi ki varsın .

....

Bu maceralı Pınar gezmesi de böyle bitmişti . Herkes güvende idi . Shawn bir kaç gün dinlenip kendini toparlayabilmişti . Ashley ve Travis Hawk'ın açtığı yerden çıkmışlar ve Pamuk Prenses şatosuna gelmişlerdi .  Rose ise bir kaç gün dinlenmiş ve o da iyice dinlenmişti . Pamuk Prenses ile Sindrella aralarındaki konuşmayı biraz daha ertelemeye karar vermişti . 

Gözyaşı Pınarındaki o geçidin varlığını ise Pamuk Prenses şöyle açıklamıştı . ' Geçit ile sarayı birbirine bağlayan bir tüneldi ve bir gün bir karar ile geçidin çıkış noktası olan saraya yakın mağara taş ile kapatıldı . Pınardaki geçit hala durmakta idi . Eğer gizli geçidin nasıl çalıştığını bilseydiniz kolayca oradan çıkabilirdiniz . Evet geçit insanı yutuyor ama  çıkış yolu saraya yakın olan yol değil . Aslında o geçitler de bir sürü aydınlatma bulunuyordu . Hepsi teker teker söküldü ve geçitleri açan gizli bölmeler ortadan kaldırıldı . Geçidin tam 6 çıkış noktası vardı . Biri burası ikincisi çirkin şatosu üçüncüsü okul dördüncüsü sindrella şatosu beşincisi Demir Yelpaze şatosu ve altıncı ise Rapunzel şatosu . Geçidin tam önünde gizli bir tuş vardır ve o tuş geçidi içeriden açmaya yarar . Etraf karanlık olduğu için fark etmesi zorlaşmış olmalı . ' ...

Her şey böyle olup bitti ama her güzel maceranın güzel bir sonu vardır . 

Dönem sonuna çok az kalmıştı ve herkes birbirleri ile çok yakındılar . Ne derler bilirsiniz . Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine .

Ve çok yakında baloda görüşecektik ...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Sizce baloda da aksilik yaşanır mı ?

 Rose Hawk'a ciddi bir şekilde açılabilecek mi? 

Bölümü sevdiyseniz bir sonraki finale bayılacaksınız o zaman !

İnsta : Regall _Academy

Kayıp Prıncess : Rose CınderellaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin