Hawk Rose'nin belinden ellerini çekip omuzlarındaki Rose'nin ellerini tutarak gözlerine baktı . Sonrasında ise aşkını bir kez daha itiraf etti .
Hawk : Seni seviyorum Rose . Sana bir şey olursa ben dayanamam hele ki bu benim yüzümden başına gelirse kendimi asla affedemem . Sana aşığım , senden başkasına aynı duygular beslemiyorum . Sadece seni seviyorum ve yalnız seni hayatımda istiyorum .
Şimdi ise Rose bir karar vermeliydi .
...
Rose bir şeyler söylemeye çalışırken rüzgar esmeye başladı . Hawk Rose'nin önüne düşen saçlarını kulağının arkasına atmak ile meşguldü . Rose ise bu itirafı ikinci kez duymuştu ve gerçekten artık birilerinin onu sevebileceğine emindi .Peki ya o seviyor muydu ? Bunu sürekli kendisine sormuşu . Daha sonrasında ise bir karar verebilmişti . Evet o da Hawk'ı seviyordu . Onun bu davranışlarına bayılıyordu . Onu kollayıp yakınında tutmasına hayrandı .
Rose : Um şey bu bir teklif mi ?
Hawk : Her zaman için .
O sırada Astoria onlara bağırdı ' Hey arkadaşlarr ! ' diyerek . Bu arada iki taraftan da gelmekte olan büyük anneleri işaret ediyordu . Hawk ve Rose aynı anda hem büyük annelere hemde birbirlerine baktılar . Daha sonrada anında diğerlerinin yanına gittiler . Bu aşk meselesi yine olmamıştı ama hemen pes etmek olmazdı .
Büyük annesi Rose'yi eve götürmek için ekibin yanından aldı ama Astoria izin vermeden şunları söyledi . ' Müdire Sindrella af edersiniz . Herkeste yakalandığına göre ve tehlikede geçtiğine göre acaba Rose'yi bugün bize bırakabilir misiniz ? Geç olmadan getiririz . ' diyerek . Rose ümitle büyük annesine bakmaya başladı . Daha sonra Müdire Sindrella kısa bir düşünmenin ardından ' Pekala o zaman ben gidiyorum Rose sizinle . Sakın aksiyon yaratmayın durup dururken . ' dedi . Astoria ve Rose sevinmişti ve gülümsediler . Müdire ise Pamuk Prenses ile işleri gereği gitmişlerdi .
Astoria ' Eee çocuklar vaktimiz bol . Peki ya ne yapıyoruz ? ' diye sordu . Herkes düşünürken Rose'nin aklına güzel bir fikir gelmişti . ' Hey piknik yapmaya ne dersiniz ? ' diye sordu . Astoria ise ' Aslında iyi olurdu ama şuan için geç olur mesela yarına ne dersiniz . Biz seni gelip evinden alırız . Hem belki Joy'u da öğretmenler kurtarır . ' dedi . Herkes onaylayınca Rose ' O zaman yarın piknik yapıyoruzz . Ama nerede ? ' dedi . Ashley ' Orasına Hawk ile bana bırakın mükemmel fikirlerimiz var ' diyerek Hawk'ın omzuna elini atıp Hawk'a yandan yandan bakıp gülümsemeye başladı . Yine bu Ashley ne çeviriyordu böyle ? Neyseki yarın görecektik .
...
Ekip Rose'yi sağ salim şatoya bırakmış ve kendileri de şatolarına dönmüştü . Öğretmenler uzun ve kısa uğraşlar sonucu Joy'u hapsolduğu kürenin içerisinden çıkarmayı başarmışlardı . Joy tüm öğretmenlere teşekkür mahiyetinde sarıldı ve sonrasında kendi büyük babasına sıkıca sarıldı . Birlikte daha sonrasında eve gittiler . Kalan öğretmenlerde dağılırken Sindrella ve Pamuk Prenses müdirenin odasında önemli bir şey konuşuyorlardı .
(İki krallık dost . Sindrella ile SnowWhite . Krallık bağlanma kararı , Cinderellaların düşmanı .)
Sinderela : Ne düşünüyorsun ?
Pamuk Prenses : Ne diyebilirim tehlike yok diyoruz ama hala krallık düşmanı serbest .
Sindrella : Evet öyle ama nasıl yakalayabiliriz ki .
Pamuk Prenses : Çoktan kaçmış olmalı tek yapabileceğimiz dikkatli olmak .
Sindrella : Evet özellikle Rose .
Pamuk Prenses : Rose her şeyi öğrenmeli .
Sindrella : Evet evet haklısın . Ona her şeyi öğreteceğim . Kendini koruyabilmeli ve aynı zamanda ejderhasıyla da tanışmalı değil mi ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Prıncess : Rose Cınderella
FanfictionBu yeni Regal Akademi hikayesinde Rose'nin Prenses doğuşunu ele alacağız . ------ - O bembeyaz teni sapsarı saçları masmavi gözleriyle dünyaya gelmişti . Cinderella krallığının yeni varisiydi , o Rose Cindrella . Ta ki olayların ters gidişine kadar...