BU SEFER YAZIM KURALLARINA UYMAYA ÇALIŞICAM ARKADAŞLAR YANLIŞLARIM OLURSA KUSURUMA BAKMAYIN :)
Kapının açılmasıyla yere düştüm. Oldukça sert düştüm canım çok acımıştı gerkçekten. Annem endişeli bi yüz ifadesiyle " Nehir iyimisin napıyosun burda" dedi bende şuanlık geçiştirmek için "Şey , hiç anlatırım sonra benim yatmam gerek uykum geldi." dedim. Hızlı adımlarla odama doğru ilerledim. Korkuyordum hala ama bi yandanda olay olup bitti tekrar gelmezler deyip kendimi teselli etmeye çalıştım. Göz kapaklarım yavaş yavaş iniyordu.. Gözlerimi açtığımda kendimi bir hastane koridorunda gördüm. Sessizdi ucu bucağı yoktu sanki. Sallanan lambalar ve sert esen rüzgar ürkütmüştü beni. Yavaş yavaş yürümeye başladım. Birden kapı sesi duydum. Arkama bakmak için yüzümü döndüğümde tam burnumun dibinde yaşlı bir teyze gördüm. " Ne oluyor?" dedim. O ise soğukkanlı ve ürkütücü bi şekilde "Git ölüceksin git" diyebildi. Ellerinin arkasına gittiğini gördüm. Uzunca bi bıçak çıkardı arkasından. Üstünde kanlar içinde bir yazı vardı. "Ezren" bunu oldukça net görebiliyordum. Şaşkınlığımı bir kenara bırakıp koşmaya başladım. Duvarlar üstüme üstüme kapanıyordu adeta. Koşarken tam boynumda bi sızı hissettim. Bıçağı boynuma saplamıştı. O sırada terler içinde uyandım. Bunların bir rüya olmasına sevinmiştim. Başımı aynanın olduğu tarafa çevirdiğimde ise o yaşlı çirkin teyzenin yansımasını gördüm. Elinde aynı bıçak vardı. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktığımda orda değildi. Işıkları yaktım. Elim telefona gitti hemen. Saat baya geç olmuştu. Ama yinede aldırış etmeyip Mert'i aradım. Açtı , uykulu bir sesle "Efendim Nehir?" dedi. Bende endişeli ve korkak bi şekilde " Mert kötü şeyler oluyo dediğini yaptım" dedim sözümü keserek " Sonra rüyanda o yaşlı çirkin teyzeyi gördün?" dedi. Bende şaşkın bi ses tonuyla " Evet nerden biliyosun bunu?" dedim. O ise "Bu laneti benden daha iyi kim bilebilir? Nehir bak sakın korkma. Korku onları güçlendirir. Ama rüyanda bile onlara yakalanma. Rüyanda aldığın her yara senin için gerçek olarak geri dönücek ama sakın korkma." dedi. Bende "Nası yani.. Şey ben rüyamda bıçakladılar beni." dedim ardından yastığıma baktığımda oldukça çok kan vardı. Elimi boynuma götürdüm kan akmış ama kurumuştu. O sırada mertin söylediklerini duymadım ardından "Mert sonra konuşalım anlatma hiçbişey lütfen." dedim. Ardından telefonu kapatıp yastığımın kenarına koydum. Aynanın önünde duran ıslak mendille boynumdaki kanı sildim. Yastığımın kılıfını değiştirip tekrar uyumak üzere gözlerimi kapadım. Normalde böyle şeyler yaşasam intar ederdim. Ama şuan normal geliyo. Hatta bi farklılık hissediyordum. Bu düşüncelere dalarken telefona mesaj geldi. Telefonun titremesiyle yerimden sıçradım. Dalmışım demekki. Gelen mesaj Samettendi. " Nehir , merak ettim iyi misin?" demiş. Aslında cevap vermeyecektim ama biraz kötü hissetmesi için " Hayır." dedim. Sonra telefonun sesini iyice kapatarak uyudum.
*******************
Gece uykumu alamadığım halde erken kalktım.Berkayla buluşacağım için heyecanlıydım. Hemen bişeyler tıkınıp. Üstümü giyinmeye başladım. Açıkcası Berkayı etkilemek istiyordum. Bu yüzden Belimi sıkıca saran yüksek bel pantolon giydim. Hava güzeldi bu yüzden uzun kollu beli açık bi t-short bulup giydim. Tüm vücut hatlarım belliydi.Bunu tamamlıycak şekilde eyeliner ve kıpkırmızı bir ruj sürdüm. Normalde olduğumdan farklıydım. Daha sexsi denilebilir. Güzel değildim belki ama fiziğim oldukça iyiydi. Giydiğim herşeyi taşıyabilicek bir fiziğe sahibim. Üstüme kot ceketimi alıp çıktım. Parka doğru yürürken sağıma soluma baktım kimsecikler yoktu. Bakkal bile henüz kepenklerini açmamıştı. Açıkçası biraz ürktüm. Çünkü Serkan abi daima saat 07:30 da bakkalını açardı. Saat 10:50 ama hala yoktu. Bu kötü bişeyin habercisiydi.. Parka girdim aşağıda bi kaç kişi oturuyordu. 2 3 çocukta oynuyolardı. Arkamda ayak sesleri duydum. Muhtemelen Berkaydır diyip bakmadım. Gözlerimi kapayıp "Bil bakalım ben kimim" dedi. Ses tonundanda anladığım kadarıyla " Ömer ? yok yok Mehmet? ayy hayır Semih? Ya tabiki Batuhan." dedim ama Berkayın olduğunu biliyodum sırf sinir etmek için öyle demiştim. Ardından " Yuh Nehir simitçi Mehmet abiyi bile kattın bi ben aklına gelmedim." dedi. Tatlı bir yüz ifadesiyle. Bende " Şaka yapıyorum şapşik tanıdım tabiki seni unuturmuyum?" dedim. Gözlerini dudaklarıma kilitlemişti sonra " Bunu niye bu kadar sürdün?" dedi. Ardından cebinden çıkardığı mendille dudaklarımdaki ruju silmeye çalıştı. Ne kadar engellemeye çalışsamda başarılı olamadım. "Nehir burda kendimi siktiriceksin ne bu ruj? Bu kıyafetin ne?" dedi. Soğuk ve kızgın bi sesle. Ben ise " Şey ben özür dilerim Berkay sadece seni etkilemek için.." Ne diyordum ben böyle. "Nehir sen salakmısın?" dedi. Bende " Hayır neden böyle dedinki şimdi?" dedim. Oda " Dün gelmeyeceğini söyledin şimdi ise bana güzel gözükmek için saçma sapan kılıklara giriyosun böyle yaparsan diğer kızlardan farkın kalmaz. Ben seni olduğun gibi seviyorum Nehir anlıyomusun?" dedi. Ben duyduklarım karşında şaşkın bir o kadarda sevinçliydim. " Berkay beni sevmiyosun sen." dedim. " Nehir sevmesem bu zamana kadar seni çoktan siktir ederdim." dedi. "Berkay bak ben artık sensizlikten yoruldum sıkıldım. Arada gözlerim doluyo biliyomusun aklıma sen geliyosun. Ama senin için ağlamamaya yemin ettim ben. Çünkü senin için ağlarsam sensizliğe yenilirim. Ben çabalıyorum. Alıştım sensiz olmaya anlıyomusun. Bana neden beni öpmüyosun demiştin hatırlıyomusun? Şimdi cevabını vereyim. Ona değicek biri değilsin. Hiç öptürmediğim dudaklarımı senin gibi bir piç için feda edemem. İlk öpüşmeme değicek bir erkek değilsin Berkay. Nolur git artık sevmiyosun beni sen dayanamıyorum." dedim. Bir yandanda gözlerimden süzülen yaşlara hakim olamadım. Ellerini yanaklarıma götürdü. Daha masum bir sesle, " Nehir son kez bana yenilmeni istiyorum. Bu sefer üzmem seni. Sıkmam bensiz bırakmam sadece acı çeken senmisin sanıyosun? Hayır bende acı çektim. Sen benden 3 yaş küçüksün. Olgun olmadığını düşündüm. Etrafımda benle yaşıt kızlarla çıkmak onları sevmek istedim. Yaşının küçüklüğü seni masum yapıyodu zannettim ama değil. Sen masumsun öyle güzelsin sen. Ben sana aşık olmuşum vazgeçemiyorum. Bir daha kovsanda gitmem. Güveniyomusun bana? Son bir şans istiyorum senden. Bir daha üzersem çek vur beni inan tek bi şikayetim olmaz." dedi. Ben hala şaşkında yüzüne bakarken ağzımdan kelime çıkmıyodu. Kelimelere sığmazdı anlatmak istediklerim. Başımı sallayarak onayladım. Ardından kollarımı açıp sıkıca sarıldım. Sarıldık. Bir süre durduk öyle. Kulağına yavaşca fısıldadım. " Bir daha gidersen benden o zaman ölürüm bu son şansın nolur paramparça etme beni nolur" dedim aciz bi ses tonuyla. O ise cevap vermeyip daha sıkı sarıldı. O sırada aşağıdan gelen seslerle ayrıldık. " Oo berkay götürüyosun yine." dedi münasebetsiz bir arkadaş. Berkayda " Düzgün konuş oğlum artık yengeniz size emanet ben yokken siz koruyup kollıycaksınız." dedi. Bense " Hayır buna gerek yok gerçekten dedim." Oda " Sus Nehir tamam hadi eve git işim var" dedi. Yanağına bir öpücük kondurup hızlı adımlarla eve doğru yürüdüm. Telefonu alıp Zeynebimi aradım. "Kanka Berkayla barıştık nabeeer." dedim kahkaha atarak. O ise "Oha çok sevindiimm. Bizde Keremle kısa süreliğine tatile çıkıyoruz canım görüşemiycez bi kaç gün" dedi. Bende "Oha hemen gelip anlat." dedim. Telefonu kapadım...
Bakkal hala kepenkleri açmamıştı ama kepenkin ortasında bir delik açılmıştı yada ben yeni görüyordum. Merak edip delikten içeri baktım. Gördüklerim beni şok etmişti. O sırada içerideki varlığın beni görüp bana doğru koştuğunu gördüm...
EVET ARKADAŞLAR BU BÖLÜMDE BÖYLECE BİTTİ. DESTEKLERİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM AYNI ŞEKİLDE YORUMLAR VOTELER DEVAM ETSİN LÜTFEN. HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM. ÇOK MUTLU EDİYOSUNUZ BENİ GERÇEKTEN. YANLIŞLARIM VEYA EKSİKLERİM VARSA SÖYLEYİN DÜZELTEYİM. TEKRAR TEŞEKKÜRLER. ÖPÜLDÜNÜZ :* :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metrodaki Lanet(Aşk)
Horror"+Hadi taksime gidelim. Eminönünde napıcaz ya?" dememle başladı bu lanet olay marmarayla gitmek istediler daha yakın olucağı için eminönünden taksime aktarma yapıcaktık. Ezgi bir farklılık hissetmişti o yüzden o bizle gelmedi. Yürüyen merdivenlerden...