Çıkış

935 47 4
                                    

Gözlerimi açtığımda heryeri bembeyaz bir ışık bürümüştü. Gözlerimi hafif kıstım. Bir ses işittim. Yürüyen merdivenler çalışıyodu sanki. Ayağa kalktım biraz yürüdükten sonra heryerin normal olduğunu gördüm. Beyaz ışığın ardından ayak sesleri geliyodu. Daha dikkatli bakınca Mertin geldiğini gördüm. Kendisine büyücü diyen arkadaşımız Mertti o. Hadi herkesi uyandır az vaktimiz kaldı dedi. Ömerleri uyandırdım. Ne oluyo falan sesleri gelirken Hadi çıkıyoruz acele edin dedim. Mert beni takip edin diyip yürümeye başladı. Bizde peşinden gittik tabi. Heryer buğulu ve beyazdı. Ne olduğunu tam çözemedik ama çıkıyorduk sanırım. 

M-Laneti çözdüm ben burdan çıkmak için yaklaşık 6 dakikamız var çabuk olun

N- Ya kim lanetledi bizi , ne kadar saçma , bizi çıkar hemen burdan..

M- Biraz sabırlı olursan çıkıcaz zaten. Takip edin beni.

Mertin peşinden gidiyorduk ben hariç kimse nereye gittiğimizi sorgulamamıştı. 5 dakikalık yolun ardından yeşillik biyere vardık. Kurtulmuştuk sanırım. Hepimizin sevinçten yüzümüz gülüyodu. Birbirimize sarıldık. Ezgi ve Erensoy el ele tutuştu. Ömer ve İremde aynı şekilde. Ben ve Samette tabiki. Sanırım bu olay bizi daha çok birbirimize bağlamıştı. Hala korkularım vardı tabiki. Merte ne kadar teşekkür etsek azdı. Bu yüzden onun için birşeyler yapıcaktık. Ama şuan değil. Hepimiz evlerimize dağıldık. Annem kapıyı açtıgında beni görünce çok mutlu oldu. Yüzündeki endişeyi görebiliyordum. Ağlamaktan gözleri şişmiş. Uykusuzluktan halsiz düşmüş bir görüntüsü vardı. Sarıldım ona. Bir süre sonra ayrıldık. Bana neler olduğunu sordu. Gayet sakindi. Böyle konularda benim üstüme gelmezdi. Dinlemeyi tercih ederdi. Herşeyi tek tek en ince ayrıntısına kadar anlattım. Şok olmuştu sanki. Saçmaladığımı delirdiğimi düşünüyordu. Hepsinin gerçek olduğunu Ezgilerlede konuşarak anlamıştı. Akşam herkes bizde toplanıcaktı bu yüzden temizlenmem hazırlanmam gerekti. Hala korkuyordum. O lanet yere bi daha gitme düşüncesi bile tüylerimi ürpertiyordu. Trenin içinde gördüğüm yüz , Ezren hala onları düşünüyordum. Ezrenin ne olduğu konusunda tek bi fikrim yoktu. Akşam merte sorabilirdim ama. Bu düşüncelerle duşa girdim. Akan makyajımı temizlemek için aynaya baktım. Gözlerimin altını temizlerken aynada benim yansımamdan farklı bi yüz olduğunu daha gördüm. Trenin içindeki yüzdü bu ayırt edebiliyordum. Arkamı dönüp bağırmaya başladım. Annem hemen koştu. Korkudan ağlıyordum. Yere oturdum dizlerimi başımla hizaladım. Hala lanet bizlemiydi yoksa bilinçaltımın bana bir oynumuydu? Biraz sakinleştikten sonra anneme gitmesini söyledim. Suyu açtım ısınması bekledim sonra duşumu aldım çıktım (ayrıntıya gerek yok *-*). Odaya geçtim. Saçlarımı falan tardım üstüme rahat bişeyler giydim. Annemin yemeklerinin kokusu geliyordu. Acıktıgımı fark ettim mutfağa gidip yemeğimi yedim. Merti aradım 1 saate buraya gelirmiş. Sonra Ezgileride aradım. Saat tam 19:00da burda olabilceklerini söylediler. Akşam yemeği için annemle birşeyler hazırladık. Hala gözlerimin altı çöküktü korkuyordum. Annemin yanındada güvende hissetmiyordumki. O sırada kapı çaldı. Mertlerin geldiğini gördüm. Elinde büyükçe bi kitap vardı. Ne olduğunu sordum. Birazdan öğrenirsin dedi.

********

S- Ellerine sağlık canım çok güzel olmuş.

ER- Eline sağlık Nehir.

N- Hadi şu konuyu konuşalım artık bugun ben yine bişey gördüm Mert bu lanet bizi bırakmıycakmı nolur kurtarr.

M- Öncelikle sakin olalım. Lanet henüz sizi bırakmış değil. Bunu nerden bildiğimi merak ediyorsanız işte bu kitap. Bu lanet sadece sizin başınıza gelmedi. Kalabalık olmanız bu laneti güçlendiriyor. İçinizden birisinin ölmediğine şükür bence.

Ö- Nası yani , ölebilirmiyiz bize daha ne olucak açık konuşsana????!

M- Sakin olun lütfen. Bakın arkadaşlar ben olmasam belki hepiniz orda ölürdünüz. 4 gün boyunca sizi kurtarmak için uğraştım. Evet saçma gelebilir ama lanetlendiniz kim tarafından bilmiyorum. Ama lanetlendiniz ve bu filmdekilere , internette okuduğunuz saçma sapan hikayelerede benzemez. Siz gerçeğini yaşıyosunuz bu zamana kadar tüm anlatılanlardan farklı. Tamamen bu laneti kaldırmak için zamana , çok zamana ihtiyaç var ve ben bunu tek başıma yapamam.

N- Biz yardım ederiz ne istersen yaparız yeterki kurtar :(

M- Elimizde hiç bi delil yok önce ney tarafından lanetlendiğinizi bulmalıyız

N- Var delil var. Ezren.. Sürekli Ezren diye bir ses duydum.

M- İşte bu iyi. 

S- Bize niye bahsetmedin hiç??

N- Aşkım bi dur lütfen.

E- Nehir gittiğimiz yol orda gördüğümüz cesetler?? Onlardan bişey çıkmazmı

M- Sizi endişelendirmek gibi olmasın ama o insanlarda lanetlenmiş ve kurtulamamış

Hepimiz şu olayın çözülmesini istiyorduk.Biraz daha tartışma yaptık. Saat 22:30 olmuştu. Herkes evlerine dağılınca bende hemen Zeynebe mesaj attım olanları anlattım. İlk önce şaka sansada oda durumun ciddiyetinin farkındaydı. Biraz daha konuştuktan sonra odanın ışıklarını açıp uyumaya çalıştım. 

**********

Saat 09:42 olmuştu. Üstümü değiştirip biraz parkta yürümek için dışarı çıktım. Berkay hep bana saçlarımı ördürdüğü için yine saçlarımı yandan örüp salık bıraktım.Yürümeye başladım. Yaşadıklarımızı bi an unutup başka düşüncelere daldım. Park boştu aşağı tarafta 4 5 tane erkeğin sesleri geliyodu o kadar. Parkın serserileri büyük ihtimal. Ordaki bankalardan birine oturdum. Kulaklığımı takıp sakin bi müzik açtım. Sırtımda bi el hissettim çığlık atıp arkamı döndüm. Karşımda Berkayı gördüm. 

N- Ödümü patlattın amk

B- Ne zamandır göremiyodum seni hayırdır bişeymi oldu?

N- Sananeee?

B- Biraz kibar olsana kızım insan gibi bişey soruyoruz.

N- Sorma amk siktir git yaşattıkların yetmedimi hala gelip konuşuyosun bide yüzsüzzz.

B- Nehir bi sakin olsana ya iyice götün kalktı seninde.

N- Kes be kes.

B- Saçların güzel olmuş bu arada tam istediğim gibi.

ister istemez yüzümde bi tebessüm oluştu ama öfkemden ödün vermiycektim. Atarlı bi şekilde cevap vermeden ordan uzaklaştım. Özlemişim aslında onla inatlaşmayı , gülmeyi , kırıcı sözlerini bile özlemişim. Kendi kendime gülüyodum hala. O sırada Sametin karşıdan geldiğini gördüm. Kulaklığı çıkarttım. O yüzümdeki saçma gülümsemeyide yok ettim. Daha yapmacık bi şekilde Günaydın aşkım deyip gülümsedim.

S- Günaydın bebeğim. Napıyosun burda?

N- Öyle hava almaya çıktım. Sen niye geldin?

S- Seni görmeye geldim nasılsın daha iyimisin?

N- İyiyim süperim hatta :)

S- Sevindim buna işte :*

N- Bende :*

Sametle hem yürüyüp hemde konuşuyorduk. Yan taraftan Berkayı gördüm. Açıkcası bizi böyle görmesini istiyordum kaybettiğini anlamalıydı. Sametin elini tuttum. Parka tekrar girdik. Berkay bizi gördü bana göz kırptı umursamaz bi şekilde arkasını dönüp arkadaşlarıyla sohbetine devam etti. Keyfim kaçmıştı biraz. Samete eve gitmek istediğimi söyledim. Parktan çıktık ben eve doğru yürüdüm. Arkama bakmadım. Bizim evin önünde Erensoy ve Ezgi duruyodu. Selam verdim. Erensoy Ezgiye oldukça aşık bakıyodu. Benim Berkaya baktığım gibi. Dediğim gibi bu olay bizi birbirimize bağlamıştı. Erensoy bu sefer Ezgiyi bırakıcak gibi durmuyodu.  Onlara gülümsedim. Bize gelip gelmiyceklerini sordum. Başka işleri varmış. Diretmedim eve çıktım. Bi kaç arkadaşımı bize davet ettim kafamı dağıtmam gerekiyordu gerçekten.. Gökçeyi ve Zeynebi aradım. Gelebilceklerini söylediler.. Onlar gelene bende başka şeylerle uğraştım.

KONUYU BİRAZ DEĞİŞTİRMEYE KARAR VERDİM. METRODA KAPALI KALMA KISIMLARI SIKMIŞTI ÇÜNKÜ. BU ARADA MULTİMEDYAYA ÖZELLİKLE KAHRAMANLARIN RESİMLERİNİ KOYMUYORUM KAFANIZDA NASI CANLANDIRIYOSANIZ ÖYLE OLSUN. DAHA SONRA BELKİ KOYABİLİRİM HENÜZ BELLİ DEĞİL.. VOTELERİNİZİ EKSİK ETMEYİN BYY :* :*

Metrodaki Lanet(Aşk)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin