•25•

7.9K 391 35
                                    

Herkese merhaba!

Naber nasılsınız?

Bölüm şarkısı: Müslüm Gürses, affet
**
"Hoş geldin." dedim kahveyi elinden alarak, yanıma oturdu.

"Hoş buldum." dedi genişçe gülümseyerek, "Nasılsın?" diye sorduğunda hafifçe gülümsedim.

"İyiyim sen nasılsın?" dediğimde elini omzuna atıp beni kendine çekti, düştüğümüz hareketler bunlar!

"İyilik, nasıl geçti günün?" diye sordu hızlıca.

"Andaç'ı biliyorsun, benimle kalıyordu bugün Bodrum'a döndü. Evde Kırlangıç ve Asil'in sesi hariç bir insan sesine alışmışım yadırgadım biraz." dediğimde güldü,

"İnsan çabuk alışıyor, başka bir insanın varlığına." dedi gözleri parıl parıl parlıyordu.

"Öyle mi diyorsun?" dedim cilveli bir tonlamayla. Ardından ekledim: "Zaten yarın Damla gelecek bir ay burada kalacak, sıkıntı yok." dedim ciddiyetle, yüzündeki bozulan gülüşle neredeyse kahkaha atacaktım ama kendimi tuttum,

"Neden?" dedi üzgün bir tonlamayla, Elis gülme kızım.

"E eskiden beri öyle gidiyor, ikimizde yalnız yaşıyoruz ve birbirimizde kalıyoruz çoğunlukla." dedim geçiştirerek, bu doğruydu.

"Anladım." dediğinde yüzünden düşen bin parçaydı dayanamayıp kahkaha atmaya başladığımda şaşkınlıkla bana bakıyordu.

"Sen bana şaka mı yaptın?" dedi yüzündeki soluk ifade çoktan gitmiş yerini keyfili bir ifadeye bırakmıştı, ben ise gülmemi durduramıyordum.

"Sen şimdi görürsün." dedikten hemen sonra belimden tutup beni kendine çektikten hemen sonra kucakladı. Hızına karşılık çığlık atıp düşmemek için boynuna sarıldım. Çok güzel kokuyordu.

"Nereye!" dedim evin çıkışına yürümeye başladığında, Asil'de peşimizden geliyordu.

"Asil evde kal oğlum!" diye bağırdığımda kapının eşiğinde durdu, bayılıyordun aşkıma ne kadar akıllı. bir yavrum vardı!

"Nereye!" dedim boynunu sıkarak, ağaçların arasından geçtik Asil Merih'in evinin bahçesine girmiş ilerliyorduk.

"Gidince görürsün." dedi Merih keyifli bir sesle.

"Dizin vardı izleseydik, ayıp olmasın arkadaşlarına." dedim gülerek, Asil kahkaha attı, evinin bahçesinde karanlıkta kalan tarafa geçtik.

"Burayı hiç fark etmedim," dedim büyülenmiş bir sesle. Evinin koyu karanlık bahçesindeki ağacın birinde ağaç ev vardı etrafı led ışıkla kaplıydı. Işıklar biz oraya girdiğimizde yanmıştı.

"O yüzden buraya yapıldı." dedi sevecen bir tonla.

"İndirir misin?" dedim gözlerine bakarak, yanağımı öptükten sonra beni yere indirdi. İkimiz birlikte ağaç evine çıktık, çok güzeldi. İçeriye girdiğimizde pikap, plaklar, küçük iki koltuk, resimler vardı.

"Burası çok güzel!" dedim tatlılıkla, ağaç evin karşı duvarında Müslüm Gürses tablosu vardı, Asil Merih tam arkamdaydı,

"Geceme gündüz oldun."
**
Bölüm Sonu.

ÜNLÜ||YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin