Herkese merhaba!
nasılsınız kuşlarım?
Sevgili dostlarım, bir sonraki bölümümüz final... Yolun sonuna geldik aslında bunun asıl sebebi benim sınavlarımın olması, çok fazla sorumluluğun olduğu bir döneme girdim ve sizi de bu kadar bekletmeye hakkım yoktu... uzun süre gelmeyen bölümler için çok üzgünüm... Sizleri seviyorum, bu bölümden sonrası final.
Bölüm şarkısı: Neşet Ertaş, ahirim sensin.
**
Damla'yla birlikte hazırlanıp, dışarı çıkmıştık. İki saattir dışarıdaydık. Alışveriş yapmış ve yemek yemiştik. Şimdiyse beraber meyhaneye gelmiştik, Neşet baba çalıyor biz kadehlerimizi tokuşturuyorduk."Cahildim dünyanın rengine kandım." diye mırıldandım dolu dolu gözlerle, kadehi masaya bıraktığımda buruk bir tebessümle Damla'ya baktım.
"Hayale aldandım, boşuna yandım." dedim içli bir şekilde, nefesim içime kaçar gibi olmuştu. Sanki nefes almak yüreğime ağır geliyordu. Şimdiye kadar ne yaşadıysam düşünüyor, kendime acı çektiriyordum. Saatlerdir telefonuma bile bakmamıştım.
"Seni ilelebet benimsin sandım." diye mırıldandı benimle birlikte Damla, o sırada masaya düşen iki endişeli gölge ikimizede sarıldığında bocaladık. Kokusundan tanımıştım, Merih'ti.
"Neredesin sen, niye bakmıyorsun telefonuna gözümün bebeği? Ben seni yeni bulmuşum, senin yüreğimi böyle alt üst etmeye ne hakkın vardı?" dedi bana sarılmaya devam ederken. Kırık bir tebessüm canlandı dudaklarımda, sımsıkı sarıldım sevdiğim adama.
"Ölürüm sevdiğim, zehirim sensin. Evvelim sen oldun, ahirim sensin." diye türküye eşlik ettim saçlarını sevdim. Kollarımdan benim için endişelenen, korkudan titreyen küçük bir oğlan çocuğuna dönmüştü. Göz ucuyla Damla'ya baktığımda onların sadece birbirine baktığını gördüm, lakin kimse kimseye durup bakamazdı değil mi? Baktıran kalpti, ikiside burada değil, kalplerindeydi. Asil Merih'in saçlarını öptüm.
"Senden ayrı, ben bir mekan kurmadım. Daha bir gönüle ikrar vermedim. Batınım sen oldun, zahirim sensin. Evvelim sen oldun, ahirim sensin."
Merih başını göğsümden kaldırdı, yüzümü avuçladı, gözleri bir türkü gibi bakıyordu. Korkudan titreyen gözleri türküden güzeldi.
"Göz yaşım sen oldun sevdiğim, kahirim sensin. Evvelim sen oldun, ahirim sensin." diye fısıldadı gözlerinden ufak yaşlar aktı, göz yaşını sildim.
"Böyle sevmek olur mu? Delireceğiz." diye fısıldadım yüzünü severek. Hafifçe tebessüm edip başını salladı.
"Delirmeden sevilir miymiş güzel gözlüm?" dedi parmaklarını yüzümde gezdirdi.
"Ölürüm sana, kurban olurum." dedim iç çekerek.
"Ölme güzel gözlüm, biz daha güzel günleri yaşayacağız. Yarınlarda el ele olacağız. Sen benim kara sevdamsın."
**
Bölüm sonu.Çikolata kıvamına geldim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜNLÜ||YARI TEXTİNG
Short StoryT A M A M L A N D I Begonvil kitabından tanıdığınız Tanem'in arkadaşı Elis'in hikayesi. (Begonvil kitabını okumanız gerekmemektedir.) Yeni taşındığınız evin yan evinde bir ünlü oturduğunu bilseniz ne yapardınız? Üstelik bu ünlü sizin hayran olduğu...