🪐 BİRİNCİ BÖLÜM

1.2K 11 18
                                    

🔥Herkese tekrardan merhaba, Royem'in ikinci kitabı Leza Çukuru ile karşınızdayım. Kitabı okuyacaklar için, ilk kitabı okumayanlar buna geçerse, kafaları karışabilir. O yüzden sırasıyla okumanızı tavsiye ediyorum. Duyuruları çok uzun tutmayı sevmiyorum, ama kaybolmadan önce de bir şeyler demek istiyorum.

🔥Kitap, teyzem ve Lethe için yazılırken, her bölümün de Satürn'e armağan olduğunu söylemek istiyorum.

🔥İyi okumalar, merak ettiklerinizi bu satıra yazabilirsiniz.

🪐 Geçmiş, yazar anlatımı

Mehmet kucağında getirdiği bebeği, bir çöpmüşçesine elleri arasından Nil'in yanına bırakmış, koltuğuna geçmişti.

Nil Hanzade, zorunluluktan evlendiği kadın.

Nil nefret dolu bakışlarını Mehmet'ten çekmiş, bebeğe çevirmişti. Kolunda bir bileklik vardı bebeğin, Nil bilekliği döndürdüğünde yazan isimle yutkunamadı. Nefret dolu bakışlarının yanına bu sefer öfkede eklendi.

Bileklikte, Ranya Katre yazıyordu. Ablası Sunay Hanzade ve kendisinin en yakın arkadaşı olan Alin'in kızının ismi yazıyordu. Bu ismi, ablası koymuştu hatta küçük kıza. Alin'de çok memnun kalmıştı bu isimden.

''Sen ne yaptın Allah'ın belası, Alin'in kızının senin kucağında ne işi vardı?''

Nil oturduğu koltuktan kalkmış Mehmet'in üzerine yürümüştü. Sesini oldukça kısık tutmaya çalışıyordu çünkü kızı uyuyordu. Her ne kadar nefret ettiği adamdan olsa da bu çocuk, Nil merhametli bir kadındı. Bir şeytanın günahını tertemiz bebeğine ödetmek istememiş, onu sevmişti.

''İntikam oyunumun ilk parçasını tamamladım Nil. Benden sevdiğim kadını ve oğlumu ayıranlara kurduğum intikam oyunumun ilk piyonunu aldım elime.''

Nil'in duyduklarıyla kanı donmuştu. Sehpanın üzerinde bulunan telefonunu aldı hemen eline. Ablasını arayacaktı, kim var kim yoksa arayacak bu adamın yaptığını anlatacaktı. Daha telefon kilidini açamadan Mehmet bir hışımla kalkmış, eline aldığı telefonu duvara fırlatıp parçalanmasına sebep olmuştu. Nil korkuyla bir adım geriye gitti. Adamın sinirlendiğinde gözü dönüyordu ve Nil'in içinden bugün dayak yemek gelmiyordu. O ağrılar ile başa çıkamaz oluyordu çünkü.

''Hiç kimseye bir şey anlatmıyorsun Nil. Çocuğun senin olduğunu, hasta doğduğu için sakladığımızı söyleyeceğiz. Ablan da bu yalanı devam ettirecek. Yoksa çok sevdiğin kızının canını alırım Nil. Ve bunu yapmak benim için çok kolay olur. Anladın mı?''

''Alin bunu yanına bırakmaz Mehmet, tüm Boşluk'u takacak peşine görürsün.''

Mehmet kahkaha atmış, koltuğuna geri oturmuştu. Nil'de titreyen bacaklarını görmesini istemediği için bebeğin yanına geri oturmuştu. Bir süre Ranya'nın yüzünü inceledi, o kadar tatlı uyuyordu ki, bu Nil'in tebessüm etmesini sağladı.

Tebessümünü bir bıçak darbesiyle kesen ise, Mehmet'in ağzından çıkanlar oldu.

''Alin öldü, Nil. Benim sayemde öldü. Artık beni intikamımda engelleyecek hiçbir şey yok.''

Nil yumruklarını sıktı. Adamın ağzından çıkan cümleler o kadar ruhsuzdu ki, Nil şu dakika canını almak istemişti Mehmet'in.

''Sen iğrenç pisliğin tekisin. Bu bebeği koruyacağım senden. O aptal intikam oyununa dahil etmene izin vermeyeceğim. Arkadaşımı koruyamadım belki ama kızını koruyacağım.''

''Korumayacaksın Nil, o bebeğe annelik yapmayacaksın. Eğer onu benden korumaya kalkarsan, kızını nasıl koruyacaksın? Kızına bir şey olmamasını istiyorsan, ablanı da bu oyunuma alet edecek, beni koruma altına alacaksın. Yoksa inan bana kızın avuçlarının arasından kayıp gider.''

ROYEM -LEZA ÇUKURU- 🕸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin