Lunapark

39 8 6
                                    

Yıllar sonra yeniden aktifim:))Yazmasamda wattpadde okuyucu olarak devam ederken, kendi hikaye kahramanlarımı özleyip devam etme kararı aldım. Vote ve yorumunuzu eksik etmeyin hayalet okuyucular:) Multi: Takıntılı Uğur efendi. Yeni bölüm sizlerleeeeee😏

***
Uzun zaman sonra eğlenmek benimde hakkım derken bunun burada ne işi vardı?

" Sen daha ölmedin mi?" dedim bir zamanlar bana takıntılı olan Uğur'a.

" Ölümüm senin elinden olacaksa güzelim.Sıkıntı yok."

Ne kılişe ama. Kerem'in, Beren ve Hazal'a " Şimdiden kusura bakmayın kızlar " diyip attığı bakışa anlam vermeden Uğur kaldırımla öpüşmek zorunda kalmıştı.

" Siktir git bir de senle uğraşmayım" diyen Kerem oldukça sakin hareket ediyordu.

"Acıdı be " diye mırıldandı ellerini ovaraken.

Uğur,Kerem'in ellerini ovalamasını fırsat bilip çoktan kaçmıştı.

Ellerimle sahte alkış hareketimi yapıp arabaya binmiştim.

Kızlarda arkada yerini almıştı. Şoför koltuğuna geçen Kerem'in parfümü arabayı doldurduğunda burnum sızladı.

"Bu haksızlık erkeklerin parfümü daha güzel " diye cırladı Beren.

" Kesinlikle " diye onaylan Hazal'ı başımla onayladım.

"Teşekkür ederim kızlar. " Kerem ben hariç kızlarla o kadar kibar konuşuyordu ki tanımasam bu haline inanırdım. Ama o bildiğim öküz, kaba, hatta seri katil potansiyeline sahip bir çocuktu.

Yandan bakışımla ne ima ettiğimi anlamış gibi çarpık gülümsemesiyle göz kırptı.

" Lunaparka gidiyoruz."

" Şoförün değilim."

Araba çoktan hareket etmeye başlamıştı tabi bizim didişmemizde.

"Şoforun değilim" diye takkit ettim.

" Ergenlikten çıkamadın sanırım. Biraz arkadaşlarını örnek al." Dedi dikiz aynasından kızlara bakıp.

Beren ve Hazal bir bana bir Kerem'e bakıp tiyotra seyreder gibi anca izliyorlardı. Haspalar insan iki savunur.

" Sinirlenmicem. Sakinim. "

"Hıhı belli."

" Ya sen işine baksana oğlum."

Dudağını ıslatıp tek eliyle direksiyonu tuttu. Telefonu eline alıp numarayı tuşlamaya başladı. Telefonu kulağına götürdüğünde çalma sesi bir kere duyulduktan sonra hemen açıldı. Mübarek karşıda ki telefon elinde bekliyor galiba.

"Alo! " diye duyduğum çığırtkan kız sesinden sonra neden ilk aramada açıldığını anladım.

Kerem, sesin fazla yüksek olduğunu anlayıp hemen kısmıştı.

"Mesaj atıyorum" diyip telefonu kapattı.

Umursamayıp yola diktim gözümü.

Saat yedi olmuştu ve kış mevsiminde olduğumuzdan hava çoktan kararmıştı.

Kızlarla kıkırdamalarımız ve okuldaki yeni dedikodulara yorum yaparken araba yavaşlamaya başladı.

Lunaparkın ışıkları gözlerimi almaya başladığında içimde hüzünle karışık mutluluk oluştu.

Sevimli MafyalarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin