Arkadaşlar öncelikle şunu söylemek istiyorum. ''Sevimli Mafya'' ilk hikayem.Destekleriniz,yorumlarınız benim için çok önemli.Lütfen desteklerinizi esirgemeyin.Sizi seviyorum.İnşallah yeni bölümü beğenirsiziniz öptüm:)
'' Yaralanmışsın sen.'' diye başında korkudan bağırıp duruyordum.
Omzundan yaralanmıştı. Benim aksime olaya oldukça soğuk kanlı yaklaşıyordu.
'' Başımda cırlayıp durmasana, sadece omzumu sıyırdı.Merak edilecek bir şey yok.'' dedi yüzündeki zorla gülümsemeyle.
Kolunun altına girip yürümesi için yardımcı oldum.
''Keşke arabayla çıksaydık. ''diye hayıflanıyordum.Bir an duraksadı.Ben bir şey olduğunu zannetmiştim; ama onun tek derdi bana laf söylemekti. '' Keşke biraz beni dinleseydin. Sana arabayla gidelim demiştim. Ceza sana şimdi beni taşı bakalım.'' dedi sinsice gülerek.
''Senin hiç bir şeyin yok.Maşallah çenen baya kuvvetli.'' dedim hayvan gibi vücudunu zorla taşıyarak. Etrafımızda ki kalabalık korkudan dağılmıştı.Gerçi kim silah sesinin olduğu yerde durur ki benim ki de laf. İyi ama kimdi o ateş edenler?Bu sefer babamın hangi pis işleriydi?
Bir taksi durdurup,hemen hastaneye gitmiştik.Yol boyu, Kerem beyin hastanede ne işimiz var bunun için hastaneye mi gidilir gibi laflarını çekmiştim.
''Doğru söyle neden korkuyorsun hastanelerden?Yoksa iğneden mi korkuyorsun? '' dedim acil tarafına giderken.
Doktor,omzunda ki yarayı temizleyip kolunu önlem amaçlı sargıya almıştı. Yatağa boylu boyunca uzanmış etrafında ki hemşireleri gözetliyordu.
'' Ee yuh artık.Hastanedesin ve az önce silahla yaralandın.Sense,sanki kendi yatağınmış gibi yayıldın ve hemşireleri gözetliyorsun'' dedim.
''Ne olmuş yani?Yaralılar hemşireleri gözetleyemez diye bir kural mı var?" dedi yatağa iyice yayılarak.
''Alp abiye haber verdim. Birazdan burada olacak.'' dediğimde sadece başını sallamakla yetindi.Yanımıza gelen hemşirenin giydiği eteğe gözlerim takılı kalmıştı. İçimden koca bir yuh çekmiştim.Sen hemşiresin be ne diye bu kadar kısa kumaş yetmemiş gibi etek giyiyorsun diye söyleniyordum. Hemşire,Kerem'in burnun dibine kadar girmişti.
''Geçmiş olsun. Ağrı kesici verecektim. '' dedi Kerem beyin suratına sırıtarak.Bizimkinin baya hoşuna gitmişti.Hemen kolunu uzatıp
"Buyrun,hasta benim hemşire.'' hanım diye saçmalıyordu.
Allah'ım bir de hasta benim diyor.Sanki orada sargılı yatan benim ya .Alp abinin beni araması üzerine nerede olduğumuzu söyleyip kapattım. Beş dakika sonra ALp abi yanımıza gelmişti.
'' Kerem iyi misin sen ?Kimdi onlar görebildiniz mi? '' dedi Alp abi.
'' Hızlı bir şekilde geldi.Bir anlığına oldu. Büyük ihtimal bana ateş ettiler; ama Kerem hızla yere yatırınca bir şey olmadı .Ama kendisi yaralandı.'' dedim gözlerim dolarak.Alp abi, bacağımdaki yarayı fark etti.
''Bacağına ne oldu peki Gökçe? '' dedi. Ah ben onu unuttum. O kadar şeyden sonra aklımdan çıkması normaldi.
''Önemli bir şey yok ya.Bisiklet üstüme düştüde az biraz. '' dedim
'' Ah siz çocuklar .''dedi Alp abi bir iç çekerek. Doktorla konuştuktan sonra Kerem'i taburcu edip, eve gelmiştik.
''Bıcırık,Kerem için salonda ki koltuğu hazırlar mısın? '' diyen Alp abiye ,
''Olur abi '' diyerek koltuk minderlerini çıkartıp daha geniş alan sağladım. Kerem,diğer koltukta bacak bacak üstüne atmış beni izliyordu.
'' Ne bakıyorsun? Sinema mı oynuyor?'' dedim yastığın birini kafasına atarak.
''Ah omzum'' diye yerinde kıvranmaya başladı. Korkudan, yanına gidip ne yapacağımı şaşırdım.
'' Özür dilerim,bir an unuttum.Çok mu acıdı? '' diye omzuna yavaşca dokunuyordum.Kolumdan tutup,beni üstüne düşürmüştü.
'' Sana benden çekeceğin var demiştim. Şimdi,Gökçe hanım yatağımı hazırladıktan sonra bir bardak portakal suyu sık ve getir.Çünkü seni kötü adamlardan koruyup, güçlenemem'' dedi.
Dişlerimi sıkıp, avucumun içini tırnaklıyordum. Beni kurtardığı için istediğini yaptırıyordu.Pis,şerefsiz .Sen iyileş ben sana göstereceğim gününü elbet.
Yatağını hazırladıktan sonra mutfağa gidip portakalları sıkmaya başladım. Alp abiyi ,Kerem'in yanına gidip kulağına doğru bir şeyler söylerken görmüştüm.Kerem'in suratı birden şaşkın bir hal aldı ve bir an bana baktı. Sonra tekrar Alp abiye döndü.Alp abi ,Kerem'in saçını okşayıp odasına gitti.
Sıkmış olduğum portakal suyunu koltuğunun yanında ki sehbaya koydum.Odama çıkıp bacağımda ki yaraya bakmaya gidiyordum ki; yine kolumdan tutup kendine döndürdü.
'' Nereye gidiyorsun? Ya bana bir şey olursa? Oyüzden burada kalman gerekli." dedi portakal suyundan bir yudum alıp.
''Bana baksana sen, oradan senin hizmetçin gibi mi gözüküyorum?Elimin tersini burnunun direğine geçirdim mi görürsün.O yüzden,o çeneni az dinlendir ve zıbar.Çünkü bacağımda ki yaramla ilgilenmem gerek'' diyerek odama çıktım.
''Merak etme ölmezsin o yaradan, malesef."diye arkamdan gıcık verir gibi konuşuyordu.
Odama çıktıktan sonra, banyoya girip üstümdekilerden kurtuldum.Sıcak bir duşun ardından odamda ki ecza dolabından ;tentürdiyot,pamuk ve sargı bezi almıştım.Bacağımda olan yarayı bağıra bağıra temizliyordum.Bornozumun verdiği rahatlıkla bacağımı ve yaramı daha rahat görüyordum.Kapının birden açılmasıyla aniden oturduğum yerden hızla kalktım ve acıyan yaram nedeniyle olduğum yerde kaldım.
''Sen insan mısın acaba? Ne haydut gibi giriyorun odaya be hayvan?" diye çemkirdim.
''Sende ne sanki biri ırzına geçiyor gibi bağırıyorsun.Bir şey oldu sandım'' dedi yanıma gelip bacağımda ki yaraya bakıp.
Yüzünü ekşitti. ''Kötü olmuş ya.Peki neden bu kadar canın acıdığı halde bir şey demedin? '' dedi eline pamuk alıp yarayı temizlerken.
''Vurulmuştun.Beni kurtartığın için.Birde bacağımda ki yara için sızlanmamı bekliyordun?"dedim.
Tek eliyle yaramı temizledikten sonra sargı bezini eline aldı.
''Gerek yok.Bundan sonrasını ben yaparım.Git dinlen sen'' dedim.Kapıdan çıkıp gideceği sırada geri döndü.
''Şunu unutma Gökçe.Seni kurtardım.Bunun için para alıyorum.Sakın aklına yanlış bir şey gelmesin '' dedi. Gözlerimin içine her zamankinden fazla bakıyordu. Sanki son bir söz söyleyecek gibi tekrar baktı yüzüme ama kapıyı kapatıp gitti.
'' Para alıyormuş.Bilmiyorduk.Aptal ne yanlış anlayacam be.Sülük şey ne olacak sanki '' diye arkasından söyleniyordum.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle söylentilerime kısa bir ara verdim.
Gizli numara:
İki gün sonra Konakta buluşalım.Her zamanki yerde .
Yine başlıyorduk işte.Ama bu sefer kızlardan habersiz gidip bu işi tek başıma halletmeliydim.Tabi önce peşimde ki Kerem'i atlatmam gerekecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevimli Mafyalar
Mystery / ThrillerO düzgün, biçimli dudaklarından süzülen, sigara dumanı olmak istedim bir an. Hikayemizin bir başı yoktu onla. Tıpkı ,hayal edebileceğim bir son olmadığı gibi. Kerem Dinçer , etrafında dolaşan karanlık çevrenin içinde ki sevimli mafya.Ç...