''Bu ne cesaret böyle?Buraya tek başına gelebilecek kadar; ya çok cesur olmalısın, ya da çok aptal .'' dedi elleriyle çenemi bütün gücüyle sıkarak.Gözlerinin içine kendimi öyle bir kenetlemiştim ki belki de kendimde bulduğum bu cesaretle, yapamayacağım bir şey yok gibiydi.
Konuşmuyordum.Bu onu daha da kızdırsada şu anda burnumdan süzülen kanın ağzımda bıraktığı, o demirimsi tada ve sıcaklığa rağmen gözlerimi sadece onda kenetlemiştim.
Attığı mesaj nedeniyle , buraya tek başıma geldiğimde başıma geleceklerin bu olacağını en başından beri biliyordum.Babamın,eve getirdiği insanlara yaptıkları nedeniyle, her türlü işkence yöntemini görmüştüm.
''Gerçekten yapabileceğin tek şey bu mu ?'' dedim elimle burnumda ki kanı tüm soğukluğumla silerken.
''Bence daha iyisini yapabilirsin,ben burada karşındayım'' dedim.Bu söylediklerime bir o kadar şaşırmış olsa da karnıma attığı tekmeyle zeminin soğukluğuyla vücuduma bir titreme geldi.
''Buraya yalnız geldiğin için yakınındakilere zarar veremeyeceğimi mi zannediyorsun küçük kız?'' dedi pantolunun kemerini çıkartarak.
''Şu anda deponun dışında ,seni arayan yakışıklıya yazık olacak gibi gözüküyor.Neydi adı?Dur, hatırladım. Kerem 'e elveda de Gökçe. '' dedi ve deponun önünden silah sesleri kulağımda acı bir şekilde yankılandı.
Arkadaşlar, size azcık olacaklardan ip uçları vermek istedim.:)
Telefonuma gelen mesajı okuduktan sonra şimdi yapmam gereken şey peşime Kerem'i, takmadan işlerimi halletmek olacaktı.Bacağımdaki yarayı da gazlı bezle kapattıktan sonra kendimi yatağımın içinde ki yorganıma teslim etmiştim.
''Gökçeee'' diye aşşağıdan gelen bir sesle, yatağımdan sıçrayarak uyandım.Saate baktığım da sadece yarım saat uyumuş olduğumu anladım.Bacağım daki yaranın verdiği acıyla zorla yataktan kalkıyordum.Tekrar ''Gökçe ''diye bağıran Kerem'in yanına yumruklarımı sıkarak gidiyordum.Merdivenlerden inmem zor oluyordu böyle ve o hala hayvan gibi bağırmaya devam ediyordu.
Merdivenlerden indiğimi gördükten sonra '' Yuh kızım.Sağır mı oldun bu genç yaşta?İki saattir sana sesleniyorum.Ölsem haberin olmayacak ''dedi yattığı yerden zorla kalkmaya çalışarak.
''Belki son nefesini veriyorsun diye gelmek istemedim.Ve hala inatla seslenmeye,pardon bir taraflarını yırtmaya devam ettin.Senin benim dediklerimi yapman gerekiyor, benim değil anladın mı? '' dedim yastığını hızla düzeltirken.
''Senin için kurşun yedim ve yaptığın muameleye bak ''diyerek cıkladı.
''Unuttun mu bu senin işin,bunun için para alıyorsun ''dedim onun bana dediği gibi.Yüzünde ki ifadeyi anlayamıyordum.Gözlerinin içi bir ateşin koru gibi parlayıp, bir o kadar da nasıl soğuk bakabilirdi ki?
Yataktan zorla kalkıp,karşıma geçti.Uzun boyu sayesinde yüzünü görmem için başımı kaldırmam gerekiyordu.Ama başımı kaldırıp o gözlerinin içine bakmak istemedim.Kalp atışlarını duyabiliyordum.O kadar çok yaklaşmıştı ki bana belki de ilk defa ondan korkar olmuştum.Ellerini yumruk yapmıştı.Damarları o prüzsüz ellerinde ,sanki bir ressamın kusursuz kaleminden çıkmış şahesere benziyordu. Bana bu kadar zıt olmak zorunda mıydı? Bu evde Alp abi dışında anlaşabildiğim biri yoktu.Onunla iyi arkadaş olmak isterdim açıkcası diye düşünmüştüm.
Birden sıkıca tutmuştu ellerimi.Canımı acıtıyordu.Ellerimi oynatamıyordum gerçekten güçlüydü. Canım daha da acıyordu,ama ona bunu söyleyip güçsüzlüğümü göstermek istemiyordum.Azda olsa kendini benden uzaklaştırdı.Ellerimi tuttuğu ellerini gevşetti.Yüzüne baktığımda çarpık bir gülümsemesi vardı.Yanıma gelip,kulağıma eğildi.
'' Tam da düşündüğüm gibisin Gökçe.Güçlü gözükmeye çalışyorsun,ama değilsin.Gözlerinin bunu ele vereceğinden korktuğun için , meydan okurken gözlerime bile bakmıyorsun.Benden hoşlanmadığını biliyorum.Merak etme artık etrafında dolaşarak seninle uğraşmayacağım.Sadece bu ev sınırları içinde korumam altındasın.Dışarı çıktığımızda,seni rahat bırakacağım.Tabi bunu Alp abiye söylemek istemezsin değil mi ? Ne de olsa bu senin kendi isteğin '' dedi ifadesiz bir şekilde gözlerime bakarken.
''Haklısın.Seni sevmiyorum.Ama bana bugün iyi bir ders verdin.Bundan sonra düşmanlarıma meydan okurken,gözlerinin içine öyle bir bakacam ki her zaman aklıma sen geleceksin Kerem.Ve daha da öfkelenip savaşabileceğim '' dedim sahte ve donuk bir gülüşle .
Merdivenlerden çıkarken, birden durdum. '' Alp abiye söylemem. İnşallah en kısa zamanda buradan da gidersin ''diye konuşamama son verip odama çıktım. Gözlerim uykusuzluktan deli gibi yanarken telefonumun çalmasıyla kendime geldim.
'' Sonun da gün bitti mi kızım ya?İyice ev hanımı oldunuz'' dedim telefonda ki Beren ve Hazal'a.
''Kızım gülme ya.Annem misafirler gitti mi evin her yerini bana temizletti''diyen Hazal'a kahkahalarımızı patlatıyorduk Berenle. Sinirden tıslama başlayan Hazalla uğraşmak hoşumuza gidiyordu.
'' Yarın pazartesi Gökçe gelecek misin okula? '' dedi Beren.Ses tonundan endişeli ve meraklı olduğunu anlıyordum.
''Bilmiyorum,babam daha gelmedi anlaşılan yarın gelemeyebilirim"dedim derin bir iç çekerek.
'' Of ya,ne zaman gelecek baban?Gelsin artık.Yoksa biz gidip getirtecez nereye gittiyse'' diyen Beren ve Hazal ciddi ciddi babamı getirme konusunda plana başlamışlardı bile.
''Aman diyim, o güzel plan hazırlıklarınızı başka şeye saklayın .Çünkü göndermemiz gereken birisi var '' dedim az önce olanlar aklıma gelirken.
Kzılara Kerem'in gizlice fotoğrafını çekip watssap grubundan yollamıştım.Ve hepsinin gözleri dönmüştü.
''Kerem var ya ''dedim daha lafımı bitirmeden ,Beren 'in hani şu yakışıklı mafya mı ? diye sorduğu soruya gözlerimi devirdim.
''Şu akan ağzının sularını sil Beren hanım.Çünkü planımız Kerem'i bizim evden def etmek ''dedim.
İkisi aynı anda ''Bizim eve göndersene'' dediğinde koca bir yuh çektim.
''Abartmayın be.Sanki hiç erkek görmediniz hayatınızda''dedim.
''Kızım erkek gördük de, öyle bir yakışıklı henüz görmedik.Ben alabirim sen hiç yorulma ''diyen Hazal şuan da resmen, Berenle Kerem için anlaşma yapıyordu.
''Kızım kendinize gelin.Ben çocuğu göndermek istiyorum siz almak.Delirdiniz iyice'' diye bağırdım.
İkiside kıkırdamaya başlamıştı. ''Ne o kız.Yoksa çocuğa farkında olmadan abayı mı yaktın? '' dedi ikisi de.Hayır,anlamıyorum anlaşmış gibi aynı şeyi söyleyip duruyorlar.
''Bak kapatacağım ha''diye küçük tehditimle hemen normale döndüler.
''Yarın sizdeyiz.Plana başlama zamanı '' dedikten sonra geriye kalan muhabbetimiz okulda ki insanları çekiştirmekle geçti.
Kendimi bu sefer yatağımın içine öyle gömmüştüm ki yarını büyük bir sabırsızlıkla bekliyordum.
Arkadaşlar lütfen yorum ve votelerinizi esirgemeyin :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevimli Mafyalar
Mystery / ThrillerO düzgün, biçimli dudaklarından süzülen, sigara dumanı olmak istedim bir an. Hikayemizin bir başı yoktu onla. Tıpkı ,hayal edebileceğim bir son olmadığı gibi. Kerem Dinçer , etrafında dolaşan karanlık çevrenin içinde ki sevimli mafya.Ç...