1. Bölüm

2.8K 252 133
                                    

Pinhani & Cihan Mürtezaoğlu - Değirmenler

*

Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Beğendiyseniz yıldıza tıklamayı unutmayın. ❤️

"Ne de olsa ruhlar da denizler gibidir; derinlik ancak derinliklere yanıt verir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne de olsa ruhlar da denizler gibidir; derinlik ancak derinliklere yanıt verir."

*

"Geldik abla."

Gözlerimi benden bir bilemedin iki yaş küçük duran taksiciye çevirdim. Ücreti ödeyip gülümseyerek teşekkür ettim. Derin bir nefes alıp hiçbir yere bakmadan sağ elimle hafifçe uzanarak kapıyı açtım. Ayağımı dışarı attım. Evin önündeki telaşlı, büyük sayılabilecek kalabalık ve birkaç lüks araç o evde bir düğünün, ya da aynı şekilde başka bir törenin habercisi gibiydi. Kalabalığın yüzleri birer ikişer bana döndü. İnce topuklu, beyaz ayakkabım, kırmızı midi boy, yırtmacı dizimin biraz üzerine uzanan eteğim, beyaz dik yaka tişörtüm ile oldukça sıradandım. Taksiden inip kapıyı kapattım. Ensemin biraz üzerinde at kuyruğu yapıp etrafına küçük boy eşarp sardığım çokta uzun olmayan saçımı omuzumdan geriye attım. Bagajdan çantamı indiren taksiciye tekrar teşekkür edip eve döndüm. Annem ortalıkta yoktu. Eminim ki mutfakta bir sağa bir sola koşuşturuyordu. Kapının önünde birkaç adam vardı. İçlerinde abimin de olduğu grup uzaktan oldukça havalı görünüyordu.

Gün devrilmeye yüz tutmuştu, gün batımını andıran o turunculuk evlere, insanların yüzlerine dağılmıştı. Bu görüntü oldukça huzurlu bir tabloya bakıyormuşsunuz hissi yaratıyorken yüzümde küçük bir tebessüm oluştu.

"İstiklâl!"

Ablamın sesiyle evin kapısına baktım. Üzerinde ince yazlık bir tişört ve kot pantolon vardı. Ablamın adımı çığırmasıyla tanıdık tanımadık bir sürü kişi gözlerini bana çevirdi. Hiç birine bakmak gibi bir isteğim yoktu. Zira dolu gözlerimi hafifçe hareket ettirsem hemen akacaktı yaşlar. Dudaklarımı büzüp ablama bir adım attım. Anında bana doğru yürümeye başladı. İkimiz de kollarımızı açıp ortada buluştuk. Ağlarken bir yandan da sağa sola sallanıyorduk. Kokusunu içime çektim derin derin. Zar zor ayrıldığımızda yanaklarımı kurularken Ekrem abime baktım. Hafifçe aralanmış dudakları şoka girdiğinin göstergesiydi. Ablam da, abim de beni burada görmeyi beklemiyorlardı. Çünkü yaptığımız son telefon görüşmesinde gelemeyeceğimi söylemiştim. Hızlıca abime yürüyüp kollarımı açtım. Kendine gelip kollarımın arasına girdi. Elleri belimi sararken çenesini başımın üstüne bastırdığını hissettim. "Güzelim." diye mırıldandı şefkatle. Abimle uzun sarılışımızın ardından arkada bir ses duyuldu.

"Oğlum bırak da kızıma bir de ben sarılayım."

Kenan amcanın sesiyle ayrıldım abimden. Yanaklarımı kurularken yüzümde huzurlu bir tebessüm oluştu. Kenan amcayı anlatmaya kalksam ilk söyleyeceğim şey baba sıcaklığını ve sevgisini iliklerime kadar hissettiren bir adam derdim. Hızlıca güvenli kolları arasına girip, kollarımı boynuna sardım. Uzun boyu yüzünden biraz zorlanmıştım. "Benim kızım gelmiş, hoşgelmiş."

CÜDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin