Leeseung Vay canına... Bu kadar garipleşemezdi... Her neyse. Uh, sorun değil.
Sunghoon-ah Pekii bir sorun mu vardı?
Leeseung Ne? Ha. Yok. Hayır bir sorun yok. Sadece yazmak istedim.
Sunghoon-ah Anladım.
Yazıyor... Yazıyor...
Çevrimiçi
Yazıyor...
Leeseung Jungwon ne yapıyor?
Sunghoon-ah İyi, sanırım odasında Niki'ye ders çalıştırıyor.
Leeseung Peki... Sen?
Sunghoon-ah Efendim?
Leeseung Yani sen nasılsın?
Sunghoon-ah Oh ben... İyiyim teşekkürler.
Leeseung Ne yapıyorsun?
Sunghoon-ah Sadece bilirsin işte. Biraz sorunlu arkadaşlarım var. Onlarla uğraşıyorum.
Leeseung Bilmez miyim... Bir ara okulun kafetaryasında beraber oturmak ister misin? Yani konuşuruz, sohbet ederiz. Jungwon biliyorsun yakın olmamızı istiyor.
Sunghoon-ah Aynen bunu istemenin başka nedeni olamazdı zaten| | Tabii.
Leeseung Güzel. O halde yarın kahveler benden?
Sunghoon-ah İlk ben gelmezsem.
Leeseung Sanmam :)
Sunghoon-ah Bu bir meydan okuma mı?
Leeseung Ne anladıysan.
Sunghoon-ah Ben alırsam en acı kahveden alırım ama sana.
Leeseung Eğer kaybedersem cezam olsun, anlaştık. Aynı şekilde ben de.
Sunghoon-ah Yarın tam olarak uyanık olacağından emin olabilirsin.
