AV//Moss...

49 4 0
                                    

  Lisa, Siyah İnci'siyle beni eve bıraktığında ona minnet dolu bir gülücük yollayıp eve girdim. Geçen gece Jungkook gittikten sonra bir süre kendime gelememiştim. Aramızdaki o garip atmosfer aklımdan çıkmıyordu. Bir de üstüne öğrendiğin o mantık dışı şeyler üzerime gelince, sanırım aklımı neredeyse kaybediyordum.

  Koltukta dizlerimi büküp bir ileri bir geri sallanırken Lisa gelmişti. Benim o halimi görünce, taş olduğunu düşündüğüm ama aslında gayet yumuşak çıkan kalbiyle bana destek olmuştu. Gerçi yine bana hakaretler yağdırıp, birkaç imalı laf etmedi değil. Ayrıca ismimi doğru söyletene kadar bayağı uğraşmıştım. Neyse ki sonunda bana Annabeth demeyi kesmişti.
  Kısacası Lisa'nın desteği ve sıcak duşun etkisiyle kendime gelmiş, biraz da olsa uyuyabilmiştim. Eve girdiğimde bugün çalışmaması gereken Abby evde yoktu. Nerede acaba diye düşünürken bir not buldum.
 
  Üzgünüm karamelim, bugün geç geleceğim. Geçen gece arkadaşında kaldığını biliyorum ve bu arkadaşının kim olduğunu daha sonra konuşacağız. Öptüm.

  Abby'nin notunu okuduktan sonra kendimi koltuğa attın. Benim bir cadı olduğumu duysa ne yapardı acaba? Sonra aklıma gelen düşünceyle gözlerim kısıldı ve boş boş duvara bakmaya başladım.
  Abby, zaten biliyor olabilir miydi?
  Bu soru tüm kan hücrelerimin çekilmesine neden oldu, her düşünceyle yeni bir soru aklıma geliyordu. Bütün bu soru yığınının arasında patlamak üzereyken çalan kapının sesiyle afalladım. Kim gelmiş olabilir ki, diye düşünürken yerimden doğrulup kapıyı açtığımda, karşımda gördüğüm yüzle daha da afallamıştım.

  "Jeonghan?" dedim kaşlarımı kaldırarak. Ellerini sarı saçlarının arasından geçirip, ne diyeceğini bilemiyor gibi kıpırdandı.
  "Ben, seni merak ettim," dediğinde dün olanları öğrendiğini anlamıştım. "İyi olup olmadığını görmek istedim."
  Kıpırtısız bir şekilde ona bakmayı sürdürdüm. "Sen nereden duydun?"
  "Lisa'nın dün gece birkaç kişiyi sorguladığını duydum, sonra ondan olanları öğrendim."

  Koyu mavi gözlerini bana sabitlemiş, iyi olup olmadığımı ölçmeye çalışıyor gibiydi. "Gelmek ister misin?" diye sorduğumda kapıyı iyice aralamıştım. Kısa bir an girip girmemekte tereddüt ediyormuş gibi bekledi, sonra yavaş adımlarla içeri girdi. Bana öyle yoğun bakıyordu ki bakışlarımı ondan kaçırıp, "Bir şeyler içmek ister misin?" diye sorarken buzdolabının kapağını açmıştım.

  Jeonghan, bir şey demeyince arkamı döndüm ve tam arkamda bakışlarını hâlâ üzerime dikmiş olduğunu gördüm. Bir süre ona baktıktan sonra, "Sen de onlardan mısın?" dediğimde neyi kastettiğimi biliyor gibiydi. Başını belli belirsiz sallayınca cevabımı almıştım.
  "Çok korktuğunu biliyorum," dediğinde sesinde samimi bir hava vardı. Bana doğru bir adım attı. "Benden korkmanı istemiyorum."
  Hiçbir şey demeden Jeonghan'a bakarken, bütün olup bitenlerin yükü üzerime çökmeye başladı. Titreyen elimle saçlarımı geriye çektim. "Dün neredeyse öleceğimi düşündüm ve tüm bunlar gerçekten çok mantık dışı."
 
  Jeonghan beni rahatlatmak ister gibi elini uzatıp yüzüme dokundu. "Mantık dışı olan her şey bu kadar kötü değil."
  Elini geri çektiğinde dokunuşunun verdiği güven ve sıcaklığı kaybetsem de artık daha rahat hissediyordum. Jungkook'un aksine, Jeonghan beni korkutmuyordu.

  "İzin verirsen seni biriyle tanıştırmak istiyorum." Dudakları yana kıvrılmış, yüzüne görmeyi sevdiğim o gülüşünü yerleştirmişti.
  "Kiminle?" diye sorduğumda şirin bir bakış attı.
  "Tüm bu mantık dışı olan şeyler arasında, seni tek korkutmayacak şey o."
  Bir süre düşünceli gözlerle yüzüne baktım. "Pekâlâ, tanıştır o halde." dediğimde sevinmişti. "Üzerimi değiştirip geliyorum, sen rahatına bak."

  Onaylar gibi başını salladığında onu aşağıda bırakıp odama çıktım. Saldırıya uğradığımda kıyafetlerim berbat olduğu için Lisa'dan aldığım yakası hayli açık, siyah bluzu üzerimden çıkardım. Bu kızın yakası hiç kapanmaz mıydı? Altıma siyah pantolon geçirip, beyaz bluzumu giydim. Uzun saçlarımın dalgalarını düzelttikten sonra son kez aynaya baktım ve aşağıda beni bekleyen Jeonghan'ın yanına indim.
  "Pekâlâ, artık gidebiliriz."

AVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin