CHUUYA NAKAHARA 🍷3🍷

857 65 20
                                    

Bugünde her zamanki gibi depresif görünmemeye çalışarak liman mafyası bölgesine gittim her şey bıraktığım gibiydi engin bir sıkıcılıkla geçen günün sonunda eve dönmek için her zamanki yolu kullanıyordum denizin bile önünde diz çöktüğü bu şehirin en güzel manzarası ile karşılaştım...... Osamu her zaman bu kadar sorumsuz, ihmalkar ve...... muhteşem görünmeyi nasıl başarıyorsun günbatımını bile kıskandıracak kadar güzel olan bu görüntün her zaman seni affettiriyor ancak bu sefer izin vermiyorum beni terk ettin Osamu beni yapa yalnız bıraktın bunu artık iyice sindirdim kendime yalan söyleme konusunda da geliştim beni terk ettiğin gerçeğini her hatırlayışımda yeni sargılar alıyorum Osamu, birbirimizle karşılaşmamak için yolumu değiştirmenin en akıllıca seçim olduğuna karar veriyorum seninle konuşursam sesim kırılır göz yaşlarım içime akar ve seni affederim

Arkamı dönüp sokaklarda karanlığa karışacakken özlediğim sesinle sesleniyorsun bana "Chuuya..." Dönüp dönmemek arasında kararsız kalıyorum ancak ne bir adım ileri ne de bir adım geri gidebiliyorum koşsam bana yetişemezsin bunu biliyorum ama senden kaçamıyorum Osamu, seni bu kadar isterken neden beni terk ettiğini sormak isterken arkamı dönüp gidemiyorum, ellerimi yumruk haline getiriyorum o sırada bana yaklaştığını belli eden adımlarını bile özlediğimi anlıyorum, arkadan sıktığım elime ulaşıyorsun ve benimkinin yanında oldukça büyük kalan elin yavaşça elimin üzerine kapanıyor yumruğum gevşiyor beni kendine çeviriyorsun parmaklarımız hala kenetli kalbimin sesini duymandan korkuyorum ellerimizi ayırıp uzaklaşmak istesem de sen izin vermiyorsun şaşırıyorum aynı zamanda içimde bir öfke var ki sana patlamak için bu anı beklermişçesine kaşlarımı çatıyor benden uzun olduğundan dolayı kafamı yukarı kaldırıyorum........ ve seni affediyorum.....

Olsa bile kalbim yalnız...

Her gece, tahta odada yalnız...

Düşünüyor bir sıkıcı düşünceyi pervasız

Ve acınası kalbin şarkısını.

Duyarım bir tren düdüğünün sesini...

Ve düşünürüm yolculuğumu, çocukluk dönemimi-

Hayır, hayır... düşündüğüm yolculuk ya da çocukluk değil,

Yolculuğun, çocukluğun neye benzediği.

Bir düşünceyi pervasızca düşünen kalbim,

Kilitli, küflü belirsiz bir tabut gibi.

Beyaz dudaklar, kuru yanaklar

Soğuk durgunlukta solmuşlar...

Alıştığımdan fazlası, katlandığımdan fazlası...

Bu ıstıraplı yalnızlık.

Ben daha yıkıldıklarını fark edemeden, ani ve yabancı,

Artık aşkın olmayan gözyaşları...

(Nakahara Chuuya)

I Love You [Soukoku]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin