GUARD / Taejin

Two

"Geldi bile"

___♡_____

Yoongi'nin verdiği işaretle hoseok kapıyı açmaya gitti. Diğerleri kim olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyordu.

İçeri giren bedenle jungkook'tan şaşkınlık dolu bir nida döküldü. Herkes jungkook'un bu tepkisine şaşırırken jimin kıskançlık krizlerine girmişti bile. Yerinde huzursuzca kıpırdanıyordu.

Jungkook, koltuktan kalkıp karşısındaki bedenin üstüne atladı.

"Hyung, seni çok özledim"  diğeri ona gülümsemiş daha sıkı sarılmıştı.

"Bende seni özledim velet" jungkook kıkırdayarak geri çekilmişti. Hobi olaya bir el atması gerektiğini düşünüyordu. Çünkú kimse ne olduğunu anlamıyordu.

"Ne oluyor burada, koruma dediğiniz adamı jungkook nereden tanıyor? Biri bize her şeyi anlatabilir mi artık?" hoseok'un sitemiyle yoongi kıkırdamış tek eliyle sarılmıştı ona.

"Kim seokjin hanginiz?" Adamın sorduğu soruyla jin elini hafiften kaldırmıştı. Adam baştan aşağı onu süzmüş sonra yoongi'ye dönmüştü.

"Yoon, bana onu neyden koruyacağımı ve olan olayları anlatmanı istiyorum."  yoongi kafasını sallamıştı. Jimin, jungkook'un kolunda yanına çekmişti.

"Jungkook bu adam kim, nereden tanıyorsun hemen dökül!" jungkook, jiminin bu haline kıkırdamış yanağına öpücük kondurmuştu.

"Kim Taehyung, benim konuştuğum tek kuzenim ve akrabam." yüksek sesle söylemesiyle herkes ona bakmış, sonra onaylayan mırıltılar çıkarmıştılar.

"Evet, oturalım, bildiğiniz üzere konuşmamız gereken konular var" yoongi'nin söylediğiyle herkes oturmuştu.

"Kim Taehyung, Kore'nin bilinen en iyi korumalarından. Bilinen dediğime bakmayın, aslında bilinmeyen. Jungkook bana kuzeninden bahsedince onu biraz araştırmıştım. Jin'i en iyi o koruyabilir, başkalarına güvenemeyiz." yoongi'nin sözleriyle kafalardaki karışıklık az da olsa son bulmuştu

"Yoongi, anlat bakalım neyden koruyacağım bu çocuğu?" taehyung'un konuşmasıyla herkes ona döndü.

"Onu öldürmek istiyorlar, üvey annesi ve abisi. Sen onu onlardan koruyacaksın. Babasını öldürdüler sıra onda. Bir süre ortalıklarda gözükmeyin. Büyük ihtimalle polis jin ortalıktan kaybolduğu için onu suçlu bulabilir onun için sessiz sedasız yerlerde  bulunun." taehyung gözlerini kısarak jine bakıyor sanki bir şeyleri anlamak istiyor gibiydi.

"Peki ne zamana kadar koruyacağım?" yoongi yerinde rahatsızca kıpırdandı.

"Takip edileceksiniz büyük ihtimalle. Biz onları bitirmenin bir yolunu bulana kadar onu koru." taehyung kafasını salladı.

"İletişimi nasıl kuracağız?  Takip edileceğimizi söyledin. Muhtemelen hepinizin telefonlarını dinlerler" yoongi kafasını salladı.

Yerinden kalkıp başka bir odaya girdi. 5 dakika sonra elinde eski iki telefonla geldi. Elindeki telefonları genelde  askeri örgütler kullanırdı ama o bunu nereden bulmuştu ki?

"Bununla" diyip birini taehyung'a attı. Taehyung tek eliyle tuttuğu telefonu inceledi. Sonra kafasını sallayıp montunun iç cebine sakladı.

"Peki o zaman, biz gidelim" taehyung kalkınca herkes ayağa kalktı.

"Sürekli yerinizi değiştirin. Bir yerde en fazla 5 gün kalabilirsiniz." yoonginin dediğiyle taehyung göz devirmişti.

"Yoon, ben mi onu koruyacağım yoksa sen mi? Biliyorum her şeyi sadece bana güven" taehyung'un söylediğiyle yoongi sesli bir nefes verip kafasını salladı.