six

621 73 109
                                    

"Delirdin mi sen!?" taehyung yan bir sırıtış attı.

"Ben hep deliydim. Neyse o adamın ne yaptığını öğrenmemiz gerek. Böylece o kadının da ne yapmaya çalıştığını biraz daha anlayabiliriz" jin çaresizce kafasını salladı.

"Peki gidelim bakalım" taehyung jinin elinden tutup çekiştirdi ve aşağıya indi..

。◕‿◕。

Uzun bir yolculuktan sonra ikili otele varmıştı. Otelin otoparkına arabayı parketmiş girişe bakıyordu tae. Jin yol boyunca konuşmamış kafasını cama dayayarak ağlamış ve sonra uyumuştu.

Saat neredeyse gece yarısına geliyordu. Taehyung kaçmadan önce taehyung ve jin için sahte kimlik ve pasaport yaptırmıştı. Otele girip dinlenebilirlerdi ama çok dikkatli olmak şartıyla.

Yerinden hafifçe kıpırdanıp jine döndü. Ay ışığı yüzüne yansıyordu ve bembeyaz tenini parlatıyordu.

Karşısında o kadar kusursuz duruyordu ki dayanamadı ve biraz ona yaklaştı. İşaret parmağının tersiyle sevdi elmacık kemiklerini. O kadar güzel görünüyordu ki büyülenmişçesine bakıyordu ona.

Yaklaşıp hafif kızarmış elmacık kemiklerine dudaklarını değdirdi. Yumuşacık ve bir bebek gibiydi teni. Tapabilirdi ona

"Jinnie" sessiz bir şekilde fısıldadı uyuyanın kulağına.

"Jinnie hadi uyan" jin duyduğu yoğun, kalın ve boğuk sesle gözlerini kırpıştırarak açtı. Taehyungu yüzünün hemen önünde görünce nefesi kesildi. Kalp atışları hızlandı.

"Ne-" sözü taehyungun işaret parmağı kesti. Gözlerini kocaman açıp ona baktı. Şuan hoşlandığı adam onun dudaklarına dokunmuştu değil mi!?

Taehyung uzun süre bir şey demeden yüzünün her yerinde gezdirdi gözlerini. Bakıştılar bir süre. Sonra tae sanki ateşe dokunmuş gibi aniden çekti elini. Gözlerini kaçırıp önüne döndü.

"Otelde kalacağız, kimse seni tanımasın maskeni ve şapkanı tak" jin titrek bir nefes aldı ve denileni yaptı. Taehyung bir şey demeden arabadan indi. Jin beklemeden onu takip etti.

Taehyungun hemen yanına geçti. Taehyung yan gözle ona baktı. Hafifçe jine döndü ve üzerine doğru yürüdü. O yürüdükçe jin geri adımladı. En son jin, taehyung ve arabanın arasında sıkışıp kaldı. Taehyung jinin yüzüne eğildi. Jin gözlerini kapatıp beklemeye başladı.

Taehyung maskeyi biraz daha yukarı çekip şapkayı daha da aşağı indirdi. Jinin yüzü şuan daha az görünüyordu.

"Şimdi daha iyi, hadi gidelim" elini jine uzatıp beklemeye başladı. Jin bir taehyunga bir de eline baktı

"Biz evliyiz jin, şimdi elimi tut" jin kocaman olmuş gözleriyle ona baktı. Ne diyordu bu adam!?

"Ne diyorsun taehyung?" Taehyung sesli bu nefes verdi.

" Biz pasaportta ve kimlikte evli gözüküyoruz. Şimdi anladın mı? Rol yapacağız. Hadi benim güzel kocacım üşüdüm içeri gidelim hem uykum da var" son cümlesini alayla söyleyip jinin elini tuttu ve içeri doğru çekiştirdi.

Jin ardından onu takip etti. Otele girince jinin gözleri her yeri taradı. Tanıdık birini göremeyince rahat bir nefes verdi.

"Bekle beni, bize oda ayarlacağım sevgilim" taehyung arkasını döndüğünde sırıtarak ilerledi. Karşısında ki bu adama sevgilim demek hoşuna gitmişti

Jin, taehyung gidince derin bir nefes alıp elini kalbine yasladı. Bu adam her böyle dediğinde bayılacak gibi olacaktı sanırım.

Biraz daha sakinleşince etrafına baktı, inceledi. Buraya en son babasıyla gelmişti. Evden biraz uzak kalmak istemişlerdi. O zamanları hatırlayınca gözleri doldu.

GUARD / TaejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin