GUARD / Taejin

eight

Taehyung sahip olduğu dağ evine doğru sürüyordu. Jin ona bir şeyler sormayı kesmişti çünkü taehyung bir yerden sonra ona dürüst olmuyordu.

Kafasını koltuğa yaslamış ve camdan dışarı bakıyordu. Cisimler bulanıklaşıyordu. Araba hızlı olduğu için dışarıda olanlar ya görünmüyor ya da bulanıklaşıyordu.

Gözleri daha fazla bu yoruculuğa dayanamamış ve kapanmıştı.

Taehyung onun yol boyunca konuşmamasına üzülmüştü. O güzel ve narin sesi sürekli duymak istiyordu.

Ses çıkmayınca yan tarafına baktı. Onun uyuyor olduğunu görünce tebessüm etti. Cidden çok güzeldi her haliyle bu adam.

Çok az bir yolları kalmıştı. Taehyung tabelanın gösterdiği eski yola girdi. Yol bir dağa çıkıyor ve dağların arasında bulunan eve gidiyordu.

Jin uyurken rahatsız olmasın diye aracı yavaş sürüyordu. Yollar eskiydi ve sürekli bir çukur vardı.

Taehyung uzun uğraşlar sonucunda eve varmıştı. Arabayı rastgele bir yere koydu ve indi. Temiz havayı derince soludu. Sonra hemen evin kapısını açtı daha sonra dönüp jin'in tarafındaki kapıyı açtı.

Eğilip kemeri çözdü. Yüzü jin'in yüzüne yakındı. Yaklaşıp hafifçe yanağına bir öpücük kondurdu. Onu kucağına aldı ve eve girdi. Ayağıyla kapıyı kapattı ve jini hemen yatak odasına götürdü. Yavaşça yatağa bıraktı ve üstünü örttü.

Onu izlemek istiyordu ama onun aç olabileceğini düşündü. Mutfağa geçti ve derin dondurucuyu açtı. Buraya en son jin'i koruma görevini almadan önce gelmişti.

Balıklardan iki tane aldı ve tezgaha koydu. Bahçede yetişen sebze ve meyveden ne varsa topladı.

Mutfağa geldiğinde yemekleri hazırladı. Masayı kurdu ve buraya gelince genelde içtiği için şarap bulmayı umarak bodruma indi.

Rafları biraz tarayınca bir kırmızı şarap ve beyaz şarap gördü. Kırmıyı alarak yukarı çıktı. Bu sırada yağmur yağmaya başlamıştı. Evin içinde bulunan şömineyi yaktı. Şarapları da doldurunca odaya girdi.

Jin yüzünü yastığa gömmüş ve kollarını yastığın altında birleştirmişti.  Yatağın kenarına oturdu yastığa dağılan kuzguni siyah saçlara elini koydu. Yumuşacıktı.

"Jin, hadi uyan da yemek yiyelim!" Jin önce hafif bir şekilde kıpırdanmış sonra sırtüstü uzanarak gözlerini ovuşturmuştu.

Gözlerini açtığında önce nerede olduğunu sorgulamış daha sonra taehyung'u görünce hemen kalkmıştı.

"Ne zaman geldik?" Meraklı bir şekilde ve soran gözlerle ona bakan jin'e gülümsedi

"Biraz oluyor" jin işaret parmağıyla saçını kaşımıştı

"Uyandırsaydın keşke, hep uyuyorum zaten" taehyung kıkırdadı

"Çok uyuyorsun ama çok güzel görünüyorsun kıyamıyorum kaldırmaya" jin iyiden iyiye kızarmaya başlayınca taehyung ne kadar daha fazla utandırmak istese de şuan açtı

"Hadi yemek yiyelim acıktım ben" jin kafasını salladı ve yataktan kalktı.

"Banyo nerede?" Taehyung eliyle karşı kapıyı gösterince jin banyoya girdi. O elini yüzünü yıkarken taehyung mutfağa geçip servisleri yaptı.

Jin işini bitirip gelen seslerle mutfağa geçti. Taehyung servisi bitirmiş ve oturmaya hazırlanıyordu.

"Gelsene, başlayalım" jin hemen taehyung'un karşısına oturdu.