four

566 69 75
                                    

Yemeğini ye. Çok zayıfsın ve güçsüzsün. Diyelim ki yanımızda araba yok ve koşmak zorunda kalacağız. Sen bu halle değil bana yetişmek koşamazsın bile. Onun için yemeğini ye ve güç kazan." jin kafasını sallamakla yetindi. Ve önündekilerden zorda olsa yemeye çalıştı

___☆___

Taehyung sandalyede oturmuş sigarasını içiyordu. Yan tarafına konrtol için baktı. Jinin masum bir bebek gibi uyuduğunu görünce sırıtıp bir nefes daha aldı sigarasından.

Yarın buradan gitmeleri gerekiyordu. 2 gün olmuştu ve çok bile kalmışlardı. Her an gelebilirlerdi. Sigarasından bir nefes daha çekip küllüğe bastı ve söndürdü.

Dolaptan siyah kıyafetleri çıkardı. Siyah sweat siyah pantolon siyah maske siyah şapka...

"Jin uyan gitmemiz lazım" jini omzundan dürttü. Bu çocuk niye bu kadar çok uyuyor ki? diye geçirdi içinden. Oysa bilmiyordu ki jinin başka yaraları olduğunu..

Jin dürtülmeyle uyandı. Bir süre gözlerini kırpıştırdı. Ne olduğunu anlayınca kalktı hemen. Ellerinin tersiyle ovaladı gözlerini.

"Hadi kalk gitmemiz lazım güneş doğmadan"jin kafasını sallayıp banyoya girdi. İşini halledince çıkıp taehyung'un bıraktığı kıyafetleri alıp giydi.

"Oldu mu?" jinin seslenmesiyle taehyung ona baktı. Boynunun büyük bir kısmını açık görünce siyah beyaz olan fuları alıp ona yaklaştı. Boynuna doladığı vakit çok yakın olmuşlardı ve bu onların kalbini hızlandırmıştı. Jin titrek bir nefes aldı.

Taehyung onun kiraz gibi dolgun dudaklarını görünce yutkundu. Sonra kafasını iki yana sallayıp kurtuldu o düşüncelerden.

Tanrı aşkına ne oluyordu, o bu zamana kadar koruduğu biri hakkında hiç böyle bir şey düşünmemişti. Ve düşünmemeliydi.

"Şimdi oldu" jin kafasını salladı. İkisi de aralarında olan çekimi boşverdi.

Taehyung masanın üstünden cüzdanını silahını ve telefonunu aldı. Hepsini bir çantaya attı. Çantayı sırtına attı.

Kapıyı açmak için kapı kolunu tutmuştu ki biri tarafından kırıldı kapı. Onlar daha ne olduğunu anlamadan içeri silahlı adamlar girdi.

"Kim seokjin birine zarar gelmesini istemiyorsan bizimle gel" jin endişeyle taehyunga baktı.  Taehyung duyduğu sözlerle alayla kahkaha attı.

"Pardon da siz kimsiniz ki onu alacaksınız?" adam sırıtıp baş işaretiyle iki adama işaret verdi. İki adam taehyungun üstüne atlarken başka biri jini tutup ters çevirdi ve yatağa yasladı. Diğer iki adanda taehyungu aynı şekilde yasladı.

"Kim olduğumuzu gördün mü?" sonra hepsi kahkaha attı. Taehyung jine baktı.

"Jin, jin bana bak"jin ona bakınca devam etti. "Karşılık ver tamam mı?  Karşılık ver, itaat etme!"  adam taehyungun söylediklerini duyunca taehyungun kafasına vurdu.

"Onu kurtaramayacaksın boşuna uğraşma"  diğer adam jini alıp çıkarken taehyung sinirle gözlerini yumdu.

"Tae, taehyung yardım et!" jinin bağrışları git gide duyulmaz hale gelmişti. Tae derin bir nefes alıp bacağıyla arkasında onu tutan adamın erkekliğine vurdu. Adam acıyla bağırınca tae kalkıp diğer adamlara daldı.

Tek kişiye göre fazla cesur davranıyordu. 2 adamı daha yere düşürünce patronları kaldı. Ona dönüp sırıttı. Bu sırıtışın anlamı; Sen bittin, benden kurtuluşun yok.

"Bak gördün mü tek kaldın birazdan da kimse kalmayacak"  ileri atılıp adama yumruk attı. Adam yumruktan son anda kurtulup taeye çelme taktı. 

Taehyung gelen çelmeyle yeri boyladı. Acıyla tısladı. Hemen ayağa kalkıp adamın karnına tekme attı. Adam gelen tekmeyle yere düştü.  Taehyung adamın kafasını tutup masaya vurdu..defalarca kez.

Adamın yüzü paramparça olmuş ve kanlarla kaplıydı. Adam ölmüştü..Taehyung derin bir nefes aldı. Jin ellerindeydi. Hızla çıkışa doğru koştu.

Jinin elleri arkadan bağlanmıştı. Adam onu arabanın içine itti. Arabanın arkasında resmen kafes gibi bir şey vardı. Jinin ellerini kaldırıp bağlayacaktı. Bağlamadan boynuna sokuldu ve öpmeye başladı.

"Belkide seni onlara vermeden becermeliyim ha? Vücuduna izler bırakmalıyım. Ne de olsa işlerine gelir"

"Bırak, bırak lütfen bırak. Yardım edin!" jin bağırıyordu sesli sesli bağırıyordu. Bir yandan da adamı tekmeleyip itmeye çalışıyordu. Taehyung duyduğu seslerle o tarafa yöneldi. Arabada jine dokunan adamı görünce sinirle ileri atıldı. Adamın boynundan tuttuğu gibi çekti ve yumruk üstüne yumruk attı.

Adamın bayıldığını görünce yüzüne tükürüp kalktı hemen buradan uzaklaşmalıydılar. Jini içeride ağlarken görünce ellerini çözüp arabadan çıkardı. Jin hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Elleri tir tir titriyordu. Onun bu halini gören taehyung içinden gelen bir hisle ona sarıldı. Jin de hemen kollarını boynuna doladı ve içli içli ağlamaya devam etti.

"Şhh, sakinleş buradan gitmeliyiz. Sakinleş tamam mı?" jin kafasını salladı ve gözyaşlarını sildi. Taehyung arabanın içinde bulunan çantalardan birini alıp jinin kolundan tuttuğu gibi koşarak uzaklaştı.

jin taehyungun elini sımsıkı tutuyordu. Taehyung gördüğü taksiye bindi. Yaşlı adam onlara baktı.

"Nereye efendim?" taehyung elindeki çantayı karıştırdı içinde bir sürü para vardı.

"Arabayı istiyorum"  adam şaşkınlıkla ona baktı.

"Ama efendim satılı-" taehyung elini iki büyük para tomarı koyup adama uzattı. Hepsi dolardı.

"Kendine yenisini alırsın amca acelemiz var hadi" Adam parayı alıp indi araçtan. Taehyung hemen şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırdı. Hızlıca bölgeden uzaklaştı.

"Jin öne gel"jin kafasını sallayıp arka koltuktan öne geçti. Derin derin nefesler alıyordu. Uzun zamandır koşmuyordu ve bir anda koşunca ciğerleri ağrımıştı.

"Nereye gidiyoruz?" jinin sorusuyla tae ona kısa bir bakış atıp yola döndü.

"Senin evine" jin gözlerini kocaman açıp ona döndü. Bu adam delirmiş miydi? Yoksa o yanlış mı anlamıştı?

"Ne di-"

"Annen ve abin oradan çıkmış daha lüks bir yerdeler. Senin o eve geleceğini düşünmüyorlar. Ev senin üstüne olduğu içinde satamıyorlar. Yani sorun yok. Ben bir şey yapmadan her ayrıntıyı düşünürüm" jin sesli bir nefes verip kafasını salladı. Taehyung ne derse o olacaktı. Çünkü taehyung ondan daha bilgiliydi.


Selam

Nasılsınız

Kitap sizce nasıl ilerliyor

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz

Kendinize iyi bakın

Yazar sizi seviyor💜
Taejin sizi seviyor💜

GUARD / TaejinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin