ONLY YOU

~

Gözlerimi açtığımda sıkı sıkı kapattığım için gözlerim acımıştı. Kalktım ve üstümü değiştirdim. Daha sonra aynaya baktım ve gözlerimin kıp kırmızı olduğunu gördüm. Saate baktım 17:37'ydi. Telefonumu elime aldım.
50 Cevapsız arama
ATEŞ (30)
Afra(12)
Kaan reis(8)
Afrayı neden böyle kaydettiğimi düşünürken değiştirmeye karar vermiştim. Afraşkm, kaankuşum
Onları böyle kayıt etmek daha tatlıydı. Hızlıca afrayı aradım.
-Alo.
-Alo nerdesin kuzum.
- Evdeyim
- Bir dakika annem sesleniyo.
Afrayı beklerken birden sanki birini arıyor muşum gibi bir ses gelmişti. ( dııt dııt dııt) biraz geçtikten sonra ses gitmişti.
-Heh geldim.
- Neden hepiniz aradınız?
- Merak ettik birden çıkıp gittin.
- Bak Afra ben çok çabuk bağlanan biriyim. Yani sevdiğim insanlar ota boka bağırınca üzülüyorum. Bu insan bide benim için özelse canım çok yanıyor. Yani bundan önce ki hayatımda babamla doğru düzgün baba kız ilişkimiz yoktu. Okulda bir olay yaşandı ve ben babam benim için okulu alt üst eder diye beklerken.
Duraksadım, dilim varmıyordu. Babam bana inanmadı diyemiyordum. Burnumu çektim ve devam etmek zorunda kaldığımı hissettim.
-Babam bana inanmadı. Beni sürekli başkalarıyla karşılaştırırdı. O, şöyle onun çocuğu böyle. Bende beni sevsin diye dersten başka bişey yapmıyordum. Onu bile başaramadım. Kapıdan çıkarken bana ne dedi biliyor musun?
- Ne dedi
- Benim böyle bir kızım yok dedi.
- Canım ben çok üzgünüm. Yanına gelmemi ister misin?
- Olur çünkü ben kendimi pek iyi hissetmiyorum.
-Tamam geliyorum. Sen sakin olmaya çalış.
- Tamam konum atarım.
- Bide kaan da seni çok merak etti oda gelsin mi?
- Hıhı
- Tamamm
- Afra
- Efendim kuzum
- O gelmesin.
- Neden gelmiyorum?
Onun sesini duyduğumda içim bir tuhaf olmuştu. Muhtemelen afra onu da telefona bağlamıştı. Gözümden bir damla yaş aktı ve telefonu kapattım.
Hızlıca kalkıp evi topladım. Yarım saat geçtikten sonra kapı çaldı.
-Hoşgeldiniz
- Hoş bulduk canım.
- Ben de geldimm kuzu.
- Hoşgeldin kaan kuşum.
- Elya
- Efendim canım.
-Kapıyı kapatma.
- Ne nası?
Kapı açıldı ve onunla göz göze geldim.
-Neden geldi
-Afra,neden geldi
- Konuşmak istiyorum çünkü.
- Konuşucak ne var Ateş. Evet içinde biriken herşeyi bana püskürtüyorsun. Okulda geldiğimden beri uzak duruyorsun. Seni anlayamıyorum. Bir günün diğer gününe uymuyor. Bir bana yakınsın, birde dokunamayacağım kadar uzaktasın..
Hızlıca mutfağa geçtim. Kapının kapanma sesini duydum.
- Ne içmek istersiniz?
- Çay,hatta ben yapıyım mı?
- Yok kaan ben yaparım.
Arkamı döndüm ve tekrar sessiz şekilde kendi aralarında konuşuyorlardı. Oda bana inat olsun diye bana bakıyordu. Derin bir nefes aldım ve salona geçtim.
-Balkona çıkıyorum haberiniz olsun.
- Tamam kuzu
Balkona çıkıp bir sigara yaktım. Gökyüzünü izlemeye başladım. Birden kapı açıldı, kimin geldiğine bakmadan gökyüzüne bakmaya devam ettim.
-Elya ben özür dilerim. Evet haklısın, bir günüm bir günümü tutmuyor. O soruyu sorunca aklıma direk annem geldi. Benim yüzümden öldü. Ben babama inandığım için öldü. O an canım yanıyordu ve sana patladım. Sanırım seni çok üzdüm ve kırdım. Lütfen gözlerime bak..
Gözlerimi onun gözleriyle çevirdim. Evet canım yanmıştı. Ama olayı böyle düşünmemiştim. Devam etti.
-Hatamı telafi edicem. Bir daha canın yanmicak. Tamam mı? Kimse için üzülme, baban için bile üzülme.
- Tamam.
- Bide şey var.
- Ne?
- Bizi arayan adam babamın eski bir düşmanı. Ben halletmeye çalışıyorum merak etme.
- Teşekkür ederim.
- Her zaman.
- Şey çaylar olmuştur ben onlara bakıyım.
Sigaramı söndürdüm ve mutfağa geçip çay doldurmuştum.
-Çaylar geldiii
- Ooo Elya hanım bizi de hatırladınız.
- Aşk olsun Kaan ya.
-Sağol balım.
Ateş de mutfaktan çıkıp yanımıza geliyordu ki birden kapı çaldı. Ateş kapıya doğru ilerlerken.
-Ben bakarım.
- Ely-
- Ne vardı?
- Elya yok mu?
- Kim gelmiş?
Ateş sinirli sinirli salona geçti ve bende kapıya ilerledim.
- Konu neydi?
-Okula da seni göremedim de bir sorun mu var diye sormaya gelmiştim.
- Sorun falan yok. İyi günler.
-Peki iyi günler.
Kapıyı kapattım ve salona geçtim. Ateş yüzüme bile bakmadı.
- Sorun ne?
- Ateş
-Bakar mısın?
- Sorun falan yok.
- Nası yok yüzüme bile bakmıyorsun.
-Kaan, Afra kalkalım artık.
- Ne yapmaya çalışıyorsun?
- Saat geç oldu sende dinlen.
Birden dayanamayıp Ateşe sarılmıştım. Öyle bir sarılıyordum ki hem sinirimi çıkartıyor hemde canı yanmasın diye fazla sıkmıyordum. Oda bana karşılık verince birden şaşırdım. Boyu uzun olduğu için belinden sarılıyordum. Ateş kulağıma eğilmişti.
-Özür dilerim.
Bir süre sonra ondan ayrıldım. Ama o üzülmüş gibi bana bakıyordu. Afra'nın annesi aradığı için o eve gitmişti. Kaan da Afrayı bırakıp kendi evine gitmişti. Ateşle biz kalmıştık. Saat 20:36 olmuştu. Bir kaç saat boyunca sohbet etmiştik. Neyi sevip sevmediğimizi, geçmişimiz ve geleceğimiz hakkında konuştuk.
-Saat bire geliyor ben artık kalkıyım.
- İstersen burda kalabilirsin.
- Yok şimdi evdekiler merak eder.
Kapıya doğru ilerledik. Kapıyı açtı ve ayakkabılarını giydi. Bana döndü.
-Herşey için teşekkür ederim.
-Ne demek.
-İyi geceler.
- İyi geceler.
Gülümsedi ve gitti. Kapıyı kitledim ve odama çıktım. Hızlıca yorganın altına girdim. Gözlerimi kapattım.

Uyandım ve hızlıca duşa girdim. Üstümü değiştirdim ve Saçımı yaptım.

Hızlıca telefonumu aldım ve whatsapp'a girdim.

ATEŞ

Elya:Günaydınn :)
ATEŞ:Günaydın;)
ATEŞ:Apartmanın önündeyim. Hazır olunca aşağı in :)

Kalbim çıkıcak gibi atıyordu. Hızlıca çantamı aldım ve evden çıktım. Aşağı indiğimde ayağa kalktı ve yanıma geldi.
-Hoş geldin.
-Hoş buldum.
Yürümeye başladık. İkimizde sessizdik. Okulun bahçesine girdik ve hızlıca sınıfa çıktık.
-Güünayydınn.
- Günaydın canım.
- Günaydın Afra.
- Kaan yok mu?
- Kantinde Baranla oturuyorlar.
Afra'nın yanına oturdum ve kafamı sıraya koydum. İçimde birşeyler vardı ve benim canım acıyordu. Nedenini bilmiyordum. Zil çaldı ve derse başladık. Dersin yarısında sırtıma biri dokunmuştu. Arkamı döndüm ve Ateşle göz göze geldik.
-İyi misin?
- Hıhı
- Afra kalk ordan, ben oturucam.
-Neden?
-

Kalk diyorsam kalk.
Yer değiştirdiler ve ateş yanıma oturdu.
-İyi olduğuna emin misin?
- Evet
Gözlerimi gökyüzüne doğru çevirdim. Bulutları izlemeye başladım..