Elimdeki tepsiyi alıp Kaya'nın yanına gittim. "Selam"dediginde gülümseyip "selam"dedim. Elime çatalıp alıp etten aldım. "Uyumadın mı sen?"dediğinde telefonumdan gözlerime baktım. Biraz çökük duruyorlardı. "Uyuyamadım"dedim. Yemekten yine alırken Kaya arkasına yaslandı. "Sevgilin falan mı?"dedi. Gözlerimi sinirle ona diktim. "İlla sevgilim mi olacak beni üzen"dedim sinirle.
Yüzünde bir gülüş yerleştiğinde "ben anladım kardeşim"dedi. Bir nefes verip zorlana ağzımı oynattım. Yemek bile zor geliyordu. Kaşığı alıp pilavdan bir kaşık aldım. Midem zorlanırken arkaya yaslandım. Yemek düzenime dikkat etmediğim için fazlasıyla zayıflamıştım.
"Anlat istersen"dedi Kaya. Gözlerimi ona diktim. Samimi gözüküyordu. Anında "Beni terk etti"dedim. Şaşkınlıkla öne eğildi. Oturuşunu düzeltti. "Ağırmış"dedi. Buruk bir gülümsemeyle başımı salladım.
Pilavdan yine bir kaşık alıp Kaya'ya baktım. Ama onun dikkati dağılmış arkama bakıyordu. Ağzımdaki pilavı yutup arkama baktım. Tanıdığım gözler gözlerime değdiğinde vücudumdan bir elektrik dalgası geçerken önüme döndüm. Burda ne işi vardı?
Yanıma gelen adımlarla ellerimi sıkıca birleştirip sakin kalmam için zorladım. Kaya gözlerini ikimiz arasında oynatıp duruyordu. "Yalnız bırakabilir misiniz?" Sert sesini kibarlıkla Kaya'yı göndermek için harcayıp karşıma oturdu. Ayakta duran adama bakışlarını dikip göz kırptığında adam uzaklaştı.
Burda durup onunla hasret gidermek isterdim ama kırgındım. Yavaşça ayağa kalkttım. Yemekhaneden çıkıp merdivenlerden odama geldim. Arkamdan da o geliyordu. Sakince beni takip ediyordu. Odama gelip kapıyı hemen kapatıp kilitledim. Sandalyeye oturup derin bir nefes verdim. Kapıdan bir kaç tıkırdı geldi. Umursamayıp başımı ellerimin arasına aldım.
Ondan kaçıyordum. Söyleceği sözcüklerden, yalan söyleyeceğinden, tekrarlanacağından korkuyordum. Ama bu duygularımı bile unutmamı sağlayacak özlemim ve sevgim vardı.
Hızla ayağa kalkıp kapının kilidini açıp kapıyı araladım.
Koca cüssesiyle kapının önünde oturmuştu. Gözleri beni bulunca yavaşça ayaklandı. Ona bakmadan içeriye girip sandalyeye oturdum.Kapıyı kilitleyip karşımdaki sandalyeye oturdu. Koca cüssesine rağmen yanımda çocuk gibi duruyordu. Gözleri gözlerimle buluştuğunda hafifçe gülümsedi. Özlemiştim gülüşünü ama karşılık vermedim.
"Seni kırdım"diye mırıldandı. Gözlerime ısrarla gülümseyerek baktı. "Kucağıma gelir misin?"diye sordu. Ağzımı açmadım onu özlemiştim. Ama affetmiş sayılmazdım.
Ayağa kalkıp bana doğru yürüdü. Karşımda durup ellerini uzattı. Ellerine bakıp hiçbir şey yapmadığımda yaklaşıp beni kaldırdı. Elini belime atıp diğer eliyle kalçalarımı tutuğunda bacaklarımı ona doladım. Yüzündeki gülümsemeyle kalktığım sandalyeye oturdu.
Eli yanağıma gidip sakallarımı okşarken yaklaşıp bir öpücük kondurdu. Sanki orda değilmiş gibi izliyordum. Tek düşüncem neden gittiğiydi. "2 gün yoktum ama seni özledim"dedi buğulu sesiyle.
"Hazır mısın?"diye fısıldadı. İlk defa cevap verdim. Başımı yavaşça salladım. Kırgın bir tebessümle başını geriye attı.
"Senin telefonunu kullanıp adamımı aradım. Sonra beni burdan aldı. Başka bir tımarhaneneye yerleştirildiğimi gösterdi. Benim yerime bir adamım girerken bende dışarda doktorlarla görüşüp deli olmadığımı kanıtlamaya çalıştım."dedi.
Başını yatırdığı yerden kaldırdı. Ellerini yanağıma getirip tuttu. "Affettin mi?"dedi. Gözlerimi kısıp başımı yavaşca salladım. "Hayır, neden bana söylemedin?"dedim.
Baş parmağı yanağımı okşadı. "Kafana takma seni bulaştırmıyım"diye dedi. Ortamın sessizligini bozacak kadar derin bir nefes verip sinirle konuştum. "Beni kırdın. Bana söylemek bu kadar zor olmamalı. Beni bulaştırmak istemiyorsan beni sevmeyecektin" diyip kucağından sinirle kalktım.
"Uyandım ve ilk defa beni yalnız bıraktın. Beni sevmiyorsun beni kandırdın diye düşündüm. Bana söylemiş olsaydın beni kırmazdın kalktığımda yalnız bırakmaz endişelenmememi sağlardın. Seni karıştırmıyımmış. Daha güzel oldu böyle değil mi?"dedim sinirle.
Ayağa kalkıp yanıma geldi. Gözleri gözlerimde kırkınlıkla dolaştı. "Haklısın ama doğru gözükmüştü o an"dedi.
Göğsüne sertçe vurup sandalyeye oturdum. Göğsünü tutup ayakta bekledi. "Neden daha yeni aklında geldi burdan çıkma fikri"dedim. Göğsündeki elini kalbine getirip bir kez vurdu. "Burdaki kişi hep bana şöyle dedi ' dışarı çık rahat et' onu dinledim. "Dedi. Elini kalbinden indirip masaya dayandı. "Birde babam var"dedi.
Başımı yavaşça salladım. Onunla dışarda olma fikri çok güzel geliyordu. Yüzüm düşüncelerimle gülümserken Kılıç hemen yanıma geldi. Onun yüzüde gülümserken gerilen dudaklarıma bir öpücük kondurdu. Gülümsemem yerinde kalırken onu özlediğimi fark ettim.
Ayağa kalkıp ellerimi boynuna çıkartıp yavaşça saçlarına çıkardım. Uzamış saçlarını ellerimin arasında hissederken vücudumu yaklaştırıp diğer elimide saçlarına attım. Yüzümü boynuna yasladım. Elleri belime sarılırken kafasını boynuma yaklaştırıp bir öpücük kondurdu. Geri çekilip omzuma yaslandı.
"Hadi gidelim"dedi. Boynuna öpücük kondurdum. Tekrar öpüp geri çekildim. Onun kokusunu çok özlemiştim. "Biraz daha"dedim. Kıkırdayıp beni kucağına aldı. Sandalyeye oturup boynunu arkaya yasladı. "Seninim"diye fısıldadı.
°°°
Burdan devam mı ediyim yoksa eve geçtiklerinden mi devam ediyim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIMARHANE ~GAY~
Teen Fiction/TAMAMLANDI Kılıç rüyalarında gördüğü o gözlerin sahibini bulabilecek mi?