SIRA ARKADAŞIMSIN!!

557 20 11
                                    

Öncelikle yorumları ve voteleri az bulduğumu üzülerek belirtmek istiyorum. Bu konuda biraz daha duyarlı olmanızı rica edicem. Çünkü sizin 2 dakikaya okuyup bitirdiğiniz şey benim saatlerimi alıyor. Güzel yorumlar yapan  ve emeğe saygı duyup voteleyen arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Sizleri seviyorum KARANLIĞIN ÇOCUKLARI ♥

Multimedya : Araz ve Derin
Bölüm parçası : Soner sarıkabadayı -Sadem

Bölüm Araz'ın ağzından..

Bir elimle direksiyonu kontröl edip diğer elimde telefonu tutmuş konuşuyordum.

- uzatma lan.. verdiğim numaranın koordinatlarını mesaj at hemen!

Telefonu hızlıca Semih'e fırlattım onunda eli ayağı birbirine dolaşmıştı.

- mesaj gelicek birazdan tarif et bana.

Dedim. Semih sersem sersem yüzüme bakıp başını salladı. Hacker bir arkadaşım vardı ondan Derin'in telefonundan yerine ulaşmasını istemiştim.  Onun için çocuk oyuncağıydı böyle şeyler. Mesaj sesiyle ikimizde yerimizden sıçramıştık. Ulan bana ne oluyorduki sanki! Hadi yanımdaki belliki Derin'in çok yakın arkadaşı, kardeşi dediği insan. Ben kimdim de böyle heyecanlanıyordum, korkuyordum..

Semih mesajı açıp okumaya başladı.

Dediklerini algılamam kısa sürmüş yönümü hemen o tarafa çevirmiştim. Şehirden çok uzaktaydı. Ve ormanlık bi yeri gösteriyordu koordinatlar.

Semih'le birbirimize baka kalmıştık.

Arabayı adeta uçuruyordum ama yetmiyordu işte yetmiyordu lanet olsun. Derin'in orda ne işi vardı. Aklımda birsürü senaryo yazmaya başlamıştım.Ve hiç biri içimi rahatlatmıyordu aksine daha da tedirgin olmuştum.Umarım yazdığım hiç bir senaryo olmazdı!

Başımı çevirip Semih'e baktım gözleri dolmuştu. Tırnağını dişlerinin arasına almış dişliyor, bacağını sallayıp duruyordu. O da en az benim kadar korkuyordu bu her halinden belliydi. Derin böyle bir arkadaşa, kardeşe sahip olduğu için şanslıydı. Benimde bir zamanlar böyle kardeş diyebildiğim biri vardı!

Yolun kenarındaki ormana geldiğimizde arabayı durdurdum. Koordinatlar ormanın içinde bir yeri gösteriyordu. Bu yüzden artık yürüyerek arayacaktık. Ormanın içinde ilerlerken aynı zamanda hacker arkadaşım bize telefondan yön tarifi yapıyordu. Semih'in telefonunun ışığıyla elimizden geldiğince arıyorduk. Koordinatın gösterdiği noktaya geldiğimizde kimse yoktu. Ağaçların içinde bir tümsekti burası. Semih telefonun ışığıyla yere çökmüş bir şeye bakıyordu. Yanına gidip durdum. Semih tutmak için çok direndiği göz yaşlarını koy vermişti artık. Sormaya korka korka, yutkundum ve - ne oluyo lan, ne elindeki ?

Dedim. Semih göz yaşları içinde elindeki telefonu kaldırdı.

- Derin'in..Derin'in tel..telefonu..!

Ağzımdan sesli bir küfür çıkmıştı.

Elimle ensemi tutmuş ovuyordum. Ve çenemdeki kasın seğirdini hissedebiliyordum. Cebimden sigaramı çıkarıp ağzıma götürdüm.

Semih

- polisi arayalım, polisi arayalım Araz.. Araz polisi arayalım..

Kendini kaybetmişti. Ama şuan onla ilgilenecek gücüm yoktu. Çünkü bende iyi degildim hemde hiç iyi değildim. Ağaçların içine doğru yürümeye başladım başımı bir ağaca koyup sigaramdan derin bir nefes çektim. Gözlerimi kısmış etrafa bakarken ağaçların arasında çok küçük bir parıltı gördüm. Otarafa doğru biraz daha yaklaşıp baktığımda orda bir ışık olduğunu farkettim. Semih'e seslenirken sigaramı söndürüp attım.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin