KARANLIK

BEN ARAZ'A AŞIK OLDUM!!!

Multimedya : Derin
Bölüm parçası: Cem ADRİAN Tek kişilik Aşk

Derin'in ağzından..

Odadan çıktığımda daha fazla hıçkırıklarımı tutamayıp hüngür hüngür hüngür ağlamaya başladım. Loş koridorda ilerlerken Araz'ın dedikleri aklımdan bir bir geçiyordu. Merdivenlere geldiğimde daha fazla ayakta duramıyordum. Basamaklara oturup ağlamama devam ettim. Ben hayatımda ne böyle aşşağılanmış nede böyle utanmıştım.  Aptalın tekiydim!  Kafamı yaslandığım duvara vururken içimden kendime Aptalın tekisin sen Derin diye saydırıyordum. Kafamın acımasıyla durdum ve bu halime acı acı gülmeye başladım. Sinirlerim bozulmuştu. Az önce o Azra olucak kaşar beni onun, Araz'ın odasından kovmuştu.  Ve Araz gözlerimin içine baka baka onu onaylanmıştı. Asıl canımı yakanda buydu. Beni onunla yatmak için çırpınan ucuz basit kızlardan sanmıştı. Ama benim öyle bir niyetim yoktu. Ben onlar gibi değildim. Ona onu merak ettiğimi söylemiştim.  Ne kadar aptaldım! Kim bilir belki şimdi biricik sevgilisiyle oturmuş bana gülüyorlardır. Azra'ya onunla işim bitti diyerekte sanki birlikte olmuşuz imajı verdi. Neden böyle yaptı bilmiyorum. Tabii ya dalgasını geçecekti. Beni iyice utanç içine sokacaktı. Azra beni tanımıştı. Şimdi okulda umarım bu iğrenç geceyi yaymazdı. Burağa ne derdim ne açıklama yapardım bilmiyorum.  Ayağa kalkarken bayağı bir zorlandım. Bacaklarım titriyordu. O karanlık odada en azından benim için az şey yaşanmamıştı. Duvara tutuna tutuna demir kapının olduğu yere ulaştım. Kapıyı açmadan önce loş merdivenlere dönüp baktım. Buraya ne umutlarla girmiştim! Tiksintimi saklayamadım. Midem bulandı ve merdivenlere kustum. Daha fazla bu kusmuklu yerde durmak istemiyordum. Demir kapıyı sertçe çaldım. İzlanbut abi kapıyı açtı. Benim bu halimi görünce yüzünde pis bir sırıtış oluştu. Artık bende o pis sırıtışın neden oluştuğunu biliyordum. Bende ona pis pis gülerken kusmuklu merdivenleri göstererek

- biraz pislendi temizlersiniz artık!

Dedim. İzlanbut abi yüzünü buruşturup bana sert sert bakarken onu hiç önemsemeyip etrafıma göz gezdirdim.  Samet neredeydi acaba ? Gözlerimi kısmış onu arıyordum. Barın olduğu bölümde sağında ve solunda çıtır kızlarla içkilerini yudumluyorlardı. Beyfendi halinden baya bi memnun gözüküyordu. Yanına gidip koluna girdim ve şaşkın gözlerle bana bakan kızlara

- kusura bakmayın kızlar.

Dedim. Kızlar yüzlerini düşürüp

- aa yakışıklı hani bu gece beraberdik!

Dedi. Esmer olan kız kızıl saçlı Samet'e doğru eğilip göğüslerini iyice gözümüze sokarak

- ne yani şimdi onu mu seçiyorsun ?

Dedi. Onu derken bana küçümseyici bakışlar atmayı ihmal etmedi. Ben tam kıza ağzının payını verecekken Samet kızlara dönüp

- hepiniz toplansanız onun tırnağı etmessiniz.

Dedi ve kızıl saçlının yanağından bir makas aldı.  Kızlar bir anda sus pus oldular ve başka masalara doğru yöneldiler. Samet'in onlara karşı beni bu şekilde savunması gururumu okşadı. Keşke Araz da Azra'ya karşı beni savunsaydı. Onunla buraya yatmak için gelmediğimi söyleseydi. Samet'le kalabalık arasında çıkışa doğru yöneldik. Dışarı çıktığımızda soğuk rüzgar titrememe neden oldu. Samet titrediğimi görünce hemen ceketini çıkartıp bana giydirdi. Canım benim.. O benim hiç olmayan kardeşimdi. Onun varlığı bana herzaman güven verirdi. O herzaman doğrusunu bilirdi. Keşke bu gecede onu dinleyip bu iğrenç yere gelmeseydim. Kendimi iyi hissetmiyordum. Samet'e dayanarak yürümeye devam ettim. Arabaya bindiğimizde hala Samet'in aşağıda ne olduğunu benim neden bu halde olduğumu sormamayışı garibime gitmişti. Yolda ilerlerken arabayı bir büfenin orda durdu. Pencereden onu izlerken elinde iki siyah poşetle arabaya bindi. Poşetleri kucağıma bırakıp arabayı çalıştırdı.  Poşetlerin içine bakıp ne aldığına baktığımda tamda ihtiyacım olan şeyler vardı.  Birkaç çeşit içki, çubuk krakerler ve marlbora paketleri..