BİTTİ BURAK !!

347 18 0
                                    

Arkadaşlar bölümün geç gelişi ve kısa oluşundan dolayı Özür dilerim.  Artık daha uzun bölümler yazıp sık sık yayınlamaya çalışıcam. Destekleyen ve güzel yorumlarını eksik etmeyen voteleri unutmayan ;) arkadaşlara çoook teşekkürler ♥
Multimedya : burak ve derin

Naz, Ece ve ben okuldan çıkarken arabasına binmek üzere olan Burağı gördüm. Kızlara Burak'la daha fazla olmayacağını söylemiştim. İkiside bi anlam verememişti bu kararıma. Ama grupta Burak dahi herkes aramızda ki soğukluğu farketmişti.

Ve artık ne kendimi nede Burağı

kandıramazdım. Araz'ı seviyordum. Biranda hayatıma giren bu adama deliler gibi aşıktım. Olmayacağını bile bile hergün daha da aşık oluyordum. O buğulu gözlere her baktığımda hani şu herzaman duyduğumuz içimizde uçan kelebekler varya hah işte onlar uçuyordu. Gerçektende orda, kelebekler olmasa bile çok derinde, kalpte istem dışı bir şeyler oluyordu.

Kızlara dönüp

- ben Burak'la konuşmaya gidiyorum.

Dedim Naz kaşlarını çatıp kolumu tuttu

- derin bak emin misin ?

Dedi. Evet emindim hemde hiç olmadığım kadar! Kolumu Naz'dan kurtarırken

- eminim Naz. Daha fazla onuda oyalamak istemiyorum.

Ece şefkatli gözleriyle bakıp bana

- inşallah verdiğin karardan pişman olmazsın canım.

Dedi. Derin bir iç çekip

- amin. Diyebilmiştim.

Kızlara arkamı dönüp Burağa doğru yürümeye başladım. Tam arabasına binerken göz göze geldik. Binmekten vazgeçti ve kapısını hızlıca kapattı. Aramızda bi mesafe kalmasına dikkat ederek yanında durdum.

- Burak konuşalım mı ?

Dedim. Bu gerçekten benim için zordu. Bana değer veren birinin kalbini kırmak yapmak istediğim bir şey değildi.

- bende ne zaman geliceksin diye merak ediyodum zaten!!

Dedi. Anlamıştı zaten herşeyi umduğum Araz için ayrıldığımı anlamamış olmamasıydı. Ben birşeyler anlatmaya başlayınca Burak sözümü kesip

- burda konuşmayalım.

Dedi. İlk başta tereddütte kalmış olsamda en azından doğru düzgün bir konuşmayı hak ediyordu Burak. Onu başımla onaylayıp arabaya bindim. Epey bir süredir arabada bir yerlere gidiyorduk ama bana nereye gittiğimizi söylememişti. Şehirden uzaklaşmaya başladığımızda daha fazla kendimi tutamayıp

- Burak bana hemen nereye gittiğimizi söyle!

Diye çıkıştım. O beni duymamışçasına yola odaklanmış bir şekilde arabayı sürüyordu.

Yavaş yavaş panik olmaya başlamıştım.

- Burak bak ben kaç zamandır deniyorum ama olmuyor. Olacak gibi de değil ben artık senle yapamıyorum..bitti Burak !

Avuç içlerim terlerken bunları söyleyi verdim. Burak başını bana çevirdi ve bir süre baktı. Hiçbir şey söylemiyordu. Şehirden baya bi uzaklaşmıştık.

- Burak konuştuk bitti. Şimdi lütfen beni eve bırakır mısın ?

Başını çevirip bana yandan bir gülüş attı o sırada gaza daha çok basıyordu. Bu halleri beni fazlasıyla ürkütmüştü.

- Burak beni hemen eve götür !

Napıyodu bu, amacı neydi artık nerdeyse araba uçuyordu. Koltuğa sıkıca tutunurken Burağa bağırmaya başladım.

- hemen arabayı durdur !

Dinlemiyordu beni

- Burak hemen arabayı durdur diyorum sana !

Yüzünde pis bir sırıtış oluştu.

Onun bu hali tiksinmeme neden olmuştu. Kapıyı açmaya çalıştığımda kilitlenmiş olduğunu farkettim. Ama yinede zorluyordum. Gözlerimden süzülen yaşlar eşliğinde.

-  tepinmeyi bırak otur yerine.

Dedi Burak sesi çok sakin çıkmıştı.

Ormanlık bir alana girdiğimizde burak arabayı durdurdu. Kapısını açtı ve dışarı çıktı. Benim hareketsiz kalışım karşısında beni de arabadan zorla çıkaramaya çalışıyordu. Kollarımdan tutmuş beni çekiştirirken karnının altında bir yerlerine tekme attım acıyla inlerken hemen arabadan hızlıca indim ve deli gibi koşmaya başladım hava kararmıştı. Soluk soluğa koşmaya devam ederken arada bir arkama bakıyordum. En son dönüp arkama baktığımı ve o sıra ayağımın sert bir şeye takılıp bir yerden yuvarlandığımı hatırlıyorum.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin