1.Bölüm: "Yeni Başlangıç"

506 310 174
                                    

1.Bölüm: Yeni Başlangıç

"Siyah hakkında bir şeyler var.
İçinde kendinizi saklı tutulmuş hissediyorsunuz."

"Ölüm korktuğum kadar acıtmadı."
Nefes nefese kalmış bir şekilde uyandığımda az önce gördüğüm kabusun etkisinden çıkmayı zor da olsa başarmıştım. Düşüncelerimi biraz zorladığımda hâlâ kabusumda ne gördüğümü hatırlayamıyordum ama son söylediğim cümle ile uyandığımı...her neyse sanırım abartıyorum.

Yatağımdan kalkıp üzerime eşofmanlarımı geçirdim ve aşağıya inip mutfağa geçtim. Kendime kahve hazırlamaya başladığımda buraya gelen annemi fark ettim. "Günaydın tatlım," diyerek buzdolabına ilerlediğinde ona karşılık verdim; "Günaydın anne." Birlikte kahvaltı hazırlayıp masaya geçtiğimizde konuşmadan kahvaltı etmeye başladık. Masaya çöken sessizlik annemin huzurunu bozmuş olacak ki, "Bugün ne yapıyorsun bakalım?" diye sordu. Her sabah kahvaltı masasına oturduğumuzda aynı şeyi sormasına alışmıştım.

"Kendime uygun, çalışabileceğim bir yer arayacağım böyle evde akşama kadar oturup gezmekle olmuyor." Onaylarcasına başını salladı.
"Haklısın tatlım. Haber ver bana şimdi çıkmam gerek bugün şirkette toplantım var." Masadan kalktı. Onu kapıdan geçirdiğimde mutfağı toparlamaya koyuldum. Annemle birlikte kalıyorduk çünkü babam uzun süredir yurt dışındaydı.
Sürekli çalıştığından dolayı bizimle sık konuşmazdı yılda en fazla iki kere  yanımıza gelirdi sonra aynı düzen, tekrar dönerdi oraya. Dört sene olduğu için alışmıştık artık. Annem şirkette babam ise yurt dışındayken neden iş arıyorsun  saçmalıklarını geçiyorum. Söylenenlere göre de siyah rengin tam kendisiyim. Tamam, inkar etmiyorum da çünkü bu doğru bir söylenti. Siyah gözlerim ve siyah saçlarım ile tam bir siyahın kızıydım.

Altıma siyah kotumu üzerime de siyah bel üstü gömleğimi geçirdim. Saçlarımı da yukardan toplayıp çantamı aldım ve evden çıktım.
Cadde boyu yavaş yavaş yürümeye devam ederken çok da küçük olmayan siyah kapılı ve gri duvarı olan kafenin camındaki yazı dikkatimi çekti 'eleman aranıyor' yazılı kağıdı gördüğümde içimde küçük küçük kıpırtılar oluştu.

Büyük bir umutla kafenin kapısına ilerdim. Kapıya geldiğimde derin bir nefes alıp içeri girdim. Tuğladan olan duvarlar, siyah yuvarlak masalar, tavandan aşağıya sallanan parlak siyah avizeler. Daha önce nasıl oldu da burayı hiç görememiştim çok şaşırdım. Belinde bez önlük olan ve elinde dolu bardakların olduğu tepsiyle, siyah saçlı, yeşil gözlü çocuk yanıma yaklaştı.

Yüzünde gülümsemesiyle bana bakmaya devam ettiğinde artık konuşmam gerektiğini çok sonradan fark ettim. "Merhaba, eleman arıyormuşsunuz sanırım ben dışarıdaki yazıyı görünce gelip sormak istedim de." Kafasını aşağı yukarı sallayıp; " benimle gel bakalım..."gözleri düşünür gibi baktı ve"...karanlık kız." Diyerek tamamladı cümlesini. Arka tarafa doğru ilerleyen koridorda yürümeye başladık. Sessiz adımlarla takip ettim onu. Az önce olan da neydi karanlık kızmış.

Boş bakışlarımı sırtına çevirmiştim ki soldaki kapıya döndü. Bana baktı ve üç kere kapıyı tıklatıp içeri girdi. Bari içerideki gir deseydi. İçeri girdik ve masada oturan siyah saçları olan gözleri ela veya yeşil ile sarı karışımına benzeyen gözlere baktım ve hafif tebessüm ettim.
"Yeni eleman görüşmesi için gelmiş."

"Tamam." Başını salladı ve eliyle oturmam için önümdeki koltuğu işaret etti. Koltuğa geçtiğimde çantamı yanıma koydum ve bakışlarımı masadaki altın sarısı kaplamayla yazan isime baktım Egemen Demir. Arkamdakine sen çık işareti verirken bana baktı. "Merhaba ben bu kafenin sahibiyim, Egemen Demir." Diyerek elini bana uzattı ve "Merhaba bende Alara Ayşıl." Diyerek elini tutup hafif sallayarak bıraktım.

"Demek burada çalışmak istiyorsun. Aslında gerçekten isteyerek yapacaksan neden olmasın, çünkü bizim şu aralar bir elemana çok ihtiyacımız vardı." Dediğinde hemen konuşmaya girdim. " Evet isteyerek yapacağım kesinlikle." Dedim ve bana bakıp önündeki çekmeceden bir kağıt çıkarıp uzattı." Sen bu formu doldururken bende sana ne yapman gerektiğini, giriş çıkış saatlerini söyleyeyim." Önümdeki forma baktım. Ben onları doldurmaya başladığımda Egemen Bey konuşmaya başladı.

"Öncelikle kafemizin açılış kapanış saati 08:00- 21:00, tabii bazen bir-iki  saat kadar geç kapanma gibi durumlar oluyor  hatta gece yarısı da kapandığı oluyor. Bu kafedeki yoğunluğa göre değişir. Maaş hakkında da konuşuruz zaten. İçeri geçince sana Berk yardımcı olur diğer arkadaşlarla tanışırsın onlar sana neler yapman gerektiğinde de yardımcı olur zamanla da alışırsın."

Konuşmasını bitirdiğinde "Teşekkür ederim Egemen Bey ben ne zaman başlayayım?" Diye sorduğumda doldurduğum formu da ona uzattım. Çenesini sıvazlayıp gözlerini kaçırdı. "Eğer senin için uygunsa yarın başla desem kabalık mı etmiş olurum?" Konuşurken sesi mahcup olmuş gibiydi. Benim için yarın olması çok iyiydi yoksa artık sıkıntıdan evde patlayacaktım. "Ah hayır hayır, yarın benim için uygun olur hiç sorun değil." Gülümsedim ve ayağa kalktım." Öyleyse çok güzel yarın görüşmek üzere, herhangi bir şey olursa her zaman bana gelin." Gülümsedi ve bende başımı sallayıp uzattığı elini tuttum.

Odadan dışarıya çıkınca az önce geldiğim koridorda ilerledim biraz etrafa göz attım. Kasanın arkasında mutfak vardı mutfağın yanındaki odanın kapısında da personel odası yazıyordu. Arkamda duyduğum adım sesleri ile bakışlarım arkamdaki bedene döndü. Renkli gözlü, toprak renkli saçları olan kumral bir kız gülümseyerek bana yaklaştı. "Merhaba ben burada yeniyim yarın çalışmaya başlıyorum ve biraz etrafı inceliyordum. Ah bu arada ben Alara." Umarım saçmalamamışımdır. Ve biraz gerildim. "Rahat ol bende az önce duydum kimmiş bakalım yeni arkadaşımız diye tam bakınıyordum ki seni gördüm bu arada bende Lina bir buçuk senedir burada çalışıyorum ve çok memnun oldum Alara."

Gülümseyerek konuşmasını bitirince ne ara aldığımı bilmediğim nefesimi rahatça bıraktım. "Bende çok memnun oldum Lina, yarın sabah başlıyorum o zaman bana eşlik edip biraz etrafı tanıtırsan çok sevinirim."

"Tabii ki olur. Bekle ben sana numaramı vereyim. Bu arada 2 sokak aşağıda oturuyorum. Ya sen?" Çantamdan telefonumu çıkarırken, "bende öyle 2 sokak aşağıdayım ama daha önce seni hiç görmedim." Diyerek mırıldandım. Numaramı verdiğim de birlikte gülüşüp biraz daha konuşurken yanımıza gelen kişiyle gülümseyip ona döndüm ama aslında bana karanlık kız dediği için biraz bozulmuştum sanırım. "Selam ne zaman başlıyorsun?" Sorusuna hemen cevap verdim.
"Yarın sabah başlıyorum."

"Tam olarak tanışamadık ben Berk Atlas Demir ." Elini uzattığında bende karşılık verdim ve biraz sohbetten sonra, "ben artık gideyim nasıl olsa yarın buradayım." Dedim. Berk ve Lina da aynı anda "Görüşüz." Deyince gülümseyerek dışarıya çıktım ve evin yolunu tuttum. Tatlı insanlara benziyorlardı bu da demek oluyordu ki ileride iyi anlaşacağız... Umarım tekrar aynı şeyleri yaşayıp dışlanmam.

Eve girdiğimde direk odama çıkıp üstümdekileri çıkardım ve daha rahat şeyler giyip mutfağa indim. Kendime puding yaparken telefonumun bildirim sesi ile irkilirken cebimden telefonumu çıkardığım da gördüğüm mesaj ile kaşlarım çatıldı.

05*****:Merhaba siyah :)

                             🌼
 
Selamm
Bol yorumlarınızı bekliyorumm.

Bu bölümün içerisinde heyecan gerektiren bir şey yok ama ilerleyen bölümler çok güzel olacak.

Öncelikle bu benim yazdığım ilk kitap ve çok heyecanlanlıyım Umarım beğenirsiniz çünkü henüz bu bir başlangıç. İlerleyen bölümlerde güzel şeyler olacak şimdi şu aşağıda ki  yıldıza basıp bir yıldız da sen eklersen çok daha mutlu olurum.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzeree.
:)

Siyah Yapraklı PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin