14|kalsan keşke, en çok benimle

3.2K 322 110
                                    

keyifli okumalar <3

arayi epey acmisim (bir hafta oha) normalde iki gunde bir atardim fakat hem sinavlarim oldu hem de dershanem acildi bu yuzden haftada iki bolum atacagim diye umit ediyorum, son bolumde bi anda ask kuslari olmuslar fakat ben iflah olmaz bir kalp kiranim

bu bolumu biricigim eylem'ime hediye ediyorum<3
v_eronikka

bolume gecelim bakalim :")

-

İdeallerimin artçı sarsıntılarla beraber git gide boşluğa süzülüşüne şahit oluyordum tam da şu an. Bir lafımın peşi sıra zıttına denk gelmem yahut herhangi bir davranışımın aksini hemen sonra sergilemem başka bir şeyle açıklanamazdı zannımca.

Kararlarım iyi veya kötüye varıyorsa bile benim odağım verilen kararın sancılı sürecinde elden gelmez bir çarenin yitikliğiyle varılan sonuçtur.

Yani şunun şöylesi, bunun böylesi dostlarım; bir yana şu an sorguya çektiğim zihnimden sebeple öylece seyredalmıştım gökyüzünü.

Hiçbir zaman bir şeylerden kaçıp gitme yanlısı olmamıştım, net olmasam bile susmuş ve yine öylece kalıp sessizlikte karar kılmıştım. Kaçıp gitmek bana göre değildi, birkaç gün evveline kadar. Fakat şu an ayaklarım altındaki zemin bile kulaklarıma ağır ağır fısıldıyordu: kaçıp gitsen bile sen yine en çok kendindesin.

Ne denirdi şimdi böylesine? Neyden kaçıp gittiğimi sorgulayan arsız, iflah olmaz yanımı susturuyordum durmadan. Reddediyordum, kabullenemiyordum.

Tüm bu çile biter gibi görünmüştü gözüme, artık kalbimdeki kırıkların sebebi o olmaz yahut biz masallara konu oluruz ve daha bilmem neler.

Fakat ben yine en büyük yanılgının en orta yerinde buluyordum kendimi, öyle ki günler evvelinde her şeyi öğrenmişken, Kim Taehyung ile resmen aşkımızı itiraf etmişken birbirimize ya da aramızdaki tüm o duvarları el birliğiyle yıkarken bir anda siyahtan beyaza geçmişiz gibi hissetmiştim. Omzunda dinlenip kokusunu solurken ondan başka bir şey düşünmemiştim. O ise saçlarımı ara sıra buseleriyle şereflendirip güzel elleri sırtımda gezinirken uykuya dalana kadar kötü olan hiçbir şeyi düşünmemiştim.

Ne var ki ağır solukları o an kulaklarıma dolmuş ve onu yatağına taşımışken uzun uzun izleme fırsatım olmuştu. Sanırsam bilincinin yokluğunun o ana denk gelmesiyle zihnime sızan iç karartıcı şeyler sahneye giriş yapmış gibiydi.

O ana kadar pek düşünmemiştim fakat onu öylece izlerken o gün onu dinlediğimi bilmezken söylediği her sözü düşündüm. Dostum bildiğim adamın bir anlık hislerini fark edip telaşla reddetsem de nihayetinde yanılmadığımı öğrenmiştim. Sonrasında yol boyu, elleri ellerimdeyken Taehyung'un bana söylemiş olduğu her sözü düşünmüştüm.

Tüm bunlar ağır gelmişti, onun gibi ben de olacaksa eğer bu günü sanrısıyla o güne dek hiç böyle hayal etmemiştim. Aşık olacaksa bana Taehyung, böyle sancılı olmamalıydım onun için. Kahırdan kahıra sürükleyip kendinden bir şeyleri umutsuzca bırakmamalıydı.

Bakışlarımın ötesinde dağınıkça uyurken sahiden de dünyanın en güzel çiçeği gibiydi. Fakat takıldığı rüzgarlar vardı, saçları dağınıkça dökülüyordu yastığına. Yürek sancılarının ruhuna katık ettiği yaralar vardı, kabus görür gibi devamlı uykusunda hızuru kaçıyordu. Tutunma ihtiyacı vardı sanki toprağından kopsa ölür gibi, avuçları sık sık olduğu yeri kavrıyordu.

En çok da onun hisleri üzerine düşünmüştüm o an. Böyle olsun istemezdi, belki dilediği gibi bir şekilde bana her şeyi anlatsa daha tatmin olurdu. Belki böyle huzursuz olmaz, uykusunda bile kaşlarını çatmazdı.

reformic pains // taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin