Felix; Berbat haldeydim. Ve chan 'ı özlüyordum. Bir kaç haftadır özlemim katlanmıştı. Onu aramaya çalışsamda açmıyordu. Açsada kısa kesip kapatıyordu. Ben mi? Bense her telefon kapandıktan sonra ağlamaya başlıyordum.
Yine ağladıktan sonra kendime gelmek için duş almaya banyoya girdim. Vücuduma değen sıcak suyla rahatlamıştım. Banyodan çıkıp üstümü giyindiğimde telefonumun çaldığını duydum. Arayan hyunjin 'di.
"Efendim hyunjin."
"Felix. Yine mi uyuya kaldın yoksa? Bugün buluşacaktıkhatırlıyor musun?"
"Ah Özür dilerim. Ben onu unutmuşum. Hâlâ buluşabiliriz değil mi?"
"Evet buluşabiliriz. Ama dışarı çıkmayı da hiç istemiyorum. Bana gelsen olmaz mı?"
"Hyunjinbugün kendime birşeyler de almalıyım. O yüzdenşimdiyataktankalkıyorsun ve hazırlanıyorsun. Yarım saat sonra da büyükalışverişmağazasınınönündebuluşuyoruz. "
"Ah peki."
Telefonu kapatıp dolabımdan kendime giyecek bir şeyler çıkardım. Üstümü giyindikten sonra buluşacağımız yere doğru yürümeye başladım.
Geldiğimde hyunjin hala gelmemişti. Benden önce gelmeyeceğini biliyordum zaten. Kesin yine sevgilisiyle yiyişiyordu ve beni unutmuştu.
Artık beklemeye dayanamayıp arayacakken yanımda bulmuştum kendisini.
"Sonunda gelebildin hyunjin. Hayır bu kadar geç kalabilmek için ne yapıyorsunanlamıyorum ki."
"Özür dilerim lix. Biliyorsun ilgilenmem gereken bir sevgilim var."
"İğrençsin hyunjin. Neden bana sevgilinle ne yaptığınısöylüyorsun ki?"
"Birşeydemiyorum felix. Tamammı? Hadi mağazaya girelim de ne alacaksan bir an önce al."
"Bu arada. Ben aldıklarımıaldıktansonra eve gideceğim haberin olsun."
"Sen ciddi misin? Hani burdan sonra bize gidip bir şeyleryapacaktık?"
"Görende seni aldatıyorumsanacak hyun. Hem işlerim var benim."
"Ne işlerin var lix?"
"Boşver. Hadi şurdaki yere bakalım. Umarımorda istediklerimi bulurum."
Neredeyse iki saat sonra bütün istediklerimi almıştım. Kasadan geçirirken hyunjin yine söylenmeye başlamıştı. Neden mi? Çünkü iki saattir alışveriş yapıyorduk. Ve ben onun evine gitmeyecektim.
Eve giderken yolda aldığım ani karar ile saçlarımı boyatmak için bir kuaföre girdim. İstediğim rengi söyleyip saçlarımın boyanmasını bekledim. Bir kaç dakika sonra saçım tamamen hazırdı. Karşımdaki aynaya bakınca gerçekten güzel olduğumu farkettim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Böyle hayal edin bakalım.)
Eve gelip aldıklarımı yerleştirdikten sonra yorulduğumu hissettim. Televizyondan izlemek için birşeyler açtığımda kapı çalmıştı. Kapıyı açınca karşımda sarhoş bir şekilde duran chan 'ı beklemiyordum. Ben şaşkınlıkla donakalırken o çoktan üstüme gelmeye başladı.
Konuşmama izin vermeyip direk dudaklarıma yapışınca şaşkınlıkla açılan gözlerim daha fazla açılmıştı. Sarhoş olduğunu hatırlayınca onu itmeye başladım ama yerinden oynamıyordu. Dudaklarımdan ayrılıp boynumu emmeye başladı. Siktir. Aşırı zevk almaya başlamıştım. Ama o sarhoştu. Bunu yapamazdım.
Var gücümle ittiğimde biraz da olsa gerilemişti.
"C-chan. Sen s-sarhoşsun. Bunu yapamayız.'
"Seni özledim lix. Lütfen."
"H-hayır. B-bunu yapamayız."
Kollarını belime sarıp beni kendine hızla çekti. Kafasını boynuma sarıp sakin bir şekilde nefes alıp verdiğinde uykusunun geldiğini anladım.
Kolundan tutup odama götürdüm. Üstünü değiştirmesine yardım edip yatağa yatırdım. Bir kaç dakika boyunca sayıklayıp uyumuştu. Onu özlediğimi farkedip elimi saçlarına çıkardım ve saçlarını okşamaya başladım.
Uykumun geldiğini hissedip chan 'ın yanına uzandım.
Chan; Baş ağrısıyla uyandığımda bu odanın benim olmadığını gördüm. Korkuyla yanıma bakıp yanlış birşeyler yapmamayı umdum. Yanımda uyuyan felix 'i görünce gülümseme yayılmıştı yüzüme.
Kendime karşı koyamayıp saçlarını okşamaya başlamıştım. Bir dakika. O... O saçını mı boyamıştı? Ama bu şekilde çok sevimli olmuş. Kahretsin biz boşandık ve ben hala onu seviyorum.
Yerinde kıpırdanmaya başlayınca uyanacağını anlayıp onu izlemeye başladım. Uyanıp beni gördüğünde şaşırmıştı. Ona dün neler olduğunu sorduğumdaysa tam bir felaket olduğumu biliyordum.
"Hayır chan. Kötü bir şeylerolmadı. S-sadece birden beni öpmeye başladın. Sarhoşolduğuniçin seni ittim ama beni özlediğinisöyledin. Ondan sonra zaten uyudun."
"Bir arkadaşımla kavga ettim ve kafamı dağıtmam gerekiyordu. Ve seni aşırı derecede özlemiştim. Ama buraya gelip seni öpmeye çalışacağımı bilmiyordum. Tekrar özür dilerim."
"Özür dilemene gerek yok chan."
Konuşmamız bittiğinde onu gerçekten özlediğimi farkettim ve yüzünü seyretmeye başladım. Bakışlarımdan utanmış olacak ki kafasını eğip boynuma sokulmuştu. Tanrım. O böyle yapmaya devam ederse burdan asla gidemezdim ki.