Chan;
Huzursuzca uyandığımda yanımda felix yoktu. Yataktan kalkıp aşağı indiğimde televizyon açıktı ve karşısındaki koltukta felix uyuyordu. Yanına gidip uyandırmaya çalıştım."Bebeğim uyan hadi."
Onu dürtmemle irkilip uyanmıştı. Sevimliydi.
"Chan. Ben burda mı uyumuşum?"
"Sanırım öyle olmuş."
"Bugün mahkeme vardı değil mi? Ah hemen hazırlanmamız gerekiyor."
Bu kadar çok mu istiyordu boşanmamızı.
"Gerçekten bunu istiyor musun felix?"
"Neyi?"
"Boşanmayı. "
"E-evet. İstiyorum."
"Peki."
Odama gidip hazırlanmaya başladım. Ben ona cidden bağlanmıştım. Onu kaybetmek istemiyorum. Mahkemede istemediğimi söyleyecektim. Belki de bununla benden nefret edecekti ama yapacaktım.
Salona geçtiğimde onu bekledim. Bir kaç dakika sonra geldiğinde gerçekten güzel olmuştu.
Mahkemenin olduğu yere geldiğinde her şey konuşulmuştu. Felix 'e sorulduğunda kabul etmişti. Sıra bana geldiğinde ise felix kabul etmemi isteyen gözler ile bana bakıyordu.
"Özür dilerim felix. Ama ben boşanmayı istemiyorum."
"Ne!? Sen ne dediğinin farkında mısın chan?"
"Evet farkındayım. Ben boşanmak istemiyorum."
"Kavga etmeyi bırakın. Size bugünden itibaren bir ay veriyorum. Bir ay sonunda tekrar buraya gelip karar vereceksiniz. Bunu kabul ediyor musunuz?"
"Ben kabul ediyorum. Sen... Sen kabul ediyor musun felix?"
"Kabul etmekten başka bir şans vermedin ki bana. Kabul ediyorum."
Eve gelirken felix yolda bana vurarak neden kabul etmediğimi sorup duruyordu. En sonunda bende patlamıştım ve ona istemeyerek de olsa bağırmıştım.
"Belli değil mi felix. Seni kaybetmek istemiyorum demiştim değil mi? Neden bu kadar çok boşanmak istiyorsun ki? Sevmiyor musun beni?"
"Sevmiyorum. Senden nefret ediyorum chan. Anladın mı beni? Senden ve seninle birlikte olmaktan artık nefret ediyorum."
Bana dedikleri yüzünden iyice sinirlenip yolda geri dönüp boşanmak için geldiğimiz yere geldim ve boşanmak istediğimi ve bunun hemen şimdi onaylanmasını istedim. Onlar kabul ettikten sonra resmi olarak boşanmıştık. Onu beklemeden eve gelip kendimi yatağa attım.
Olanlardan sonra uyuya kalmıştım.
Felix;
Ona dediklerimi tekrar hatırlarken yine ağlamaya başlamıştım. Ondan nefret etmiyordum. Onu çok seviyordum. Onunla olmaktan mutlu oluyordum. Ama bende sinirlenmiştim ve o dediklerim... Gerçekten iyi şeyler değildi. Ne mi olmuştu? Boşanmıştık.Yolda ağlayarak eve gidiyorum. Sonunda geldiğimde kapıyı açıp içeri girdim. Üstümdekilerden kurtulmak için odaya geçtiğimde yatakta uyuduğunu gördüm. Yanına yaklaşıp yaptığım şeylerin verdiği hayal kırıklığı ile dolu gözlerle yanına uzandım.
Belime sarılan kollarla irkilip uyanmıştım. Uyuduğumu hatırlamıyordum bile. Chan hala uyuyordu ki belime sarıldığını bile farketmemişti. Uykulu haliyle mırıldanıp iyice boynuma sokulmuştu. Yüzümdeki gülümseme ile bende ona sokuldum ve tekrar uyumaya çalıştım.
Üşüdüğümü hissetmemle tekrar uyandım. Chan 'a bakmak için arkamı döndüğümde yatakta yoktu. Mutfakta olduğunu düşünerek üstümü değiştirdim.
Mutfağa girdiğimde chan yine yoktu. Masanın üstünde gördüğüm kağıtla içimi endişe sarmıştı.
Kağıdı ağlayarak bitirmiştim. Chan gitmişti. Gelmeyecekti. Aptaldım. Sevdiğim adamı kendimden uzaklaştıracak kadar aptaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Boss (chanlix)
Non-FictionChan 'a aşık olan bir kız yüzünden evlilikleri bozulan iki adam çok zor şeyler yaşayacaklarını bilmeden boşanmışlardı.