4.Bölüm

83 20 0
                                    

Çekingen tavırları gözümden kaçmıyordu ama ben ona güvenmemekte ısrarcıydım.Alışılmışın aksine babaannem mutfaktan çıkmak bilmiyordu.Saatler, bakışmalar ve gözlerimizin buluşmasıyla ,göz kaçırmalarla geçip gidiyordu.Bütün bunların bir rüya olmasını, bu çocuğunda oradaki bilinmeyen kişi'yi oynamasını isterdim.

Elleriyle dizinden destek alıp doğrulduğunda derin bir nefes vermiştim.Gidiyordu.Kapıya yöneldiğinde babaannemin içeriye girmesiyle sesinin duyulması eş zamanlı gerçekleşmişti sanki.Kafamı çevirip arkamda duran cılız bedenine baktığımda beni kenara itekleyip çocuğun yanına gitmişti.Bedenini hafifçe eğip çocuğa baktı.

''Bir eve misafirsen misafirliğini bileceksin.Gizliden kaçmak da neyin nesiymiş? Görmeyeceğim..Geçin çabuk içeriye..Ayris,seninle sonra görüşeceğiz..''

Diyorum ya,babaannem çocuk gibidir.Çok çabuk kırılır.Şakayla karışık attığı lafla arkasını dönüp mutfağa girmişti.İçeriye doğru ilerlerken içimdeki nefesi boşaltmıştım.Bakışları üzerimdeydi ve bu durum sıkmaya başlamıştı.Parmaklarım kasılırken tırnaklarım avcumun içini yara etmekle meşguldü.Daha fazla dayanamayacaktım.Gözlerimi dizimin üzerinde dolandırırken kapatıp mırıldandım.

''Gözlerini üzerimden çekmeyi dene.Hoşuma gitmiyor..''
''Ama benim gidiyor..''

Az önceki çekingen tavırlar sergileyen çocuk kaybolmuş yerini pişkin bir serseriye bırakmış gibiydi.Söylediği şeyle sinirim zıplamıştı.Şu an kalkıp ona hayatımda hiç yapmadığım bir şeyi yapıp yaka paça dışarıya atabilirdim.Dişlerim birbirine sürtünürken ellerim titremeye başlamıştı.

'' İstediğim için burada değilsin..Babaannem istediği için buradasın.''

Yerimden kalkıp mutfağa girdim.Babaannemin bakışları arasında ezilmiştim.Susmayı beceremeyecektim anlaşılan.

''Neden içeriye aldın nine? Ben gönderec...''

Elindeki kaşığın ucunu kafamda hissettiğimde elimle başımı sıvazlayıp suratımı buruşturmuştum.

''Ne diye arkadaşını kapının önünden kovuyorsun ? Bir de bana yalan söylüyorsun..! Edepsiz..''
''Babaanne..''
''Ayris!''
''Taaaaamaaaaaa~am!!!!''

O hala onu arkadaşım sanıyordu ve ben ona gerçeği açıklayamamıştım.Hazırladıklarını içeriye götürüp masaya yerleştirirken işimi hızla halletmeye çalışmıştım.Masa hazır olduğunda hep birlikte oturmuştuk.Karşıma oturması kasıtlı olarak yapılan bir hareketti ,eminim.Sanki kırk yıllık arkadaşıymışım gibi davranması sinirime dokunuyordu.İlk lokmasında gözlerini kapatıp kafasını hafifçe geriye atarken inlemişti..

''Harika..Gerçekten harikalar yaratmışsın...Melek teyze!!''

Gözlerim irileşirken boğazıma kaçan şeyle öksürmeye başlamıştım.Ne? Az önce babaannemin adını mı söyledi bu herif? Önümde duran suyu sağ elimle kavrayıp dudaklarıma götürdüm.Bir yudum aldığımda derin bir nefes alıp endişeyle bana bakan nineme iyi olduğumu göstermek için omzuna dokundum.O önüne dönünce iştahım kalmadığını fark etmiştim.Bu çocuktan haz etmiyordum.Resmen düzenbazdı.Sert bakışlarım üzerindeyken cesaret edememiş olmalı ki gözlerini kaçırıp kafasını eğiyordu.Ara sıra babaanneme gülümsüyor ve yemeye devam ediyordu.Gözlerimi üzerinden çekip bir an önce şu evden gitmesi için dua etmeye başlamıştım.

Yemek faslı bittiğinde yaklaşık 1 saat kadar bizimle oturmuştu.Bu süre zarfında tek kelime etmeyip kendime hakim olmaya çalışıyor,babaannem'in zoruyla gülümsüyordum.Uzun bir süre sonra kalkıp babaannemin yanına yakın durup duyabileceği tonda konuşmuştu.

''Her şey için teşekkür ederim..Ama artık gitmeliyim..''

İmalı bakışları arasında gözlerim yüzünde geziniyordu.

''Hoş çakal Ayris..''
''Tekrar gel evladım..Özletme kendini.''

Babaannem dileğini dile getirip ellerini koltuğun iki kenarına dayayarak destek alıp kalkmıştı.Peşinden giderken nezaket icabı ben de kalkıp peşlerinden gittim.Babaannemin amacını biliyordum,onu erkek arkadaşım sanmıştı ve muhtemelen bundan sonra başımın etini yemekle meşgul olacaktı.Kapıyı arkasından kapatırken bakışlarını üzerimde hissedip arkamı dönmüştüm.Bu kadar kısa sürede beni ona çeken şeyin ne olduğunu merak ediyordum.Sabahtan  beri onu bir dövmediğim kalmıştı ama şimdi.... Tek korktuğum şey 'Büyük aşklar nefretle başlar.'' sözünün gerçek olup olmadığıydı.
Kapı kapandığında düşüncelerimi o noktada bırakıp babaannemin peşinden içeriye girdim.Yorgundum ve bacaklarım sızlıyordu.O oturunca eğilip yanaklarından öperken mırıldandım.

''İlaçlarını içmeyi unutma babaanne.Ve..Senin için aldığım bademler dolabın içinde duruyor..''

Aslında bana fırça çekmek için bekliyordu ama 'Badem ' lafını duyunca vazgeçmiş olmalıydı.Hızlı adımlarla odama çıkıp kapıyı kapayarak gerisin geri kendimi yatağıma bırakmıştım.Bir an önce sabah olsun ve artık şu çocuk kafamdan çıksın istiyordum.

Taş Kızılı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin