Bomba gibi bir bölümle karşınızdayım şekerlerim. Yorumlarınızın hepsini deli gibi okuyorum ve çok mutlu oluyorum. Lütfen yorum yapmaya devam edin. Siz beni motive ediyorsunuz❤
Kül ile bir buçuk saat kadar gelen projeleri inceledik. Çalan kapıyla irkildik ikimizde. Öyle odaklanmıştık ki...
Davette herkesin aklını alacağımızı biliyordum. Emindim buna. James'in asistanı beni aramış , James'in uçakta olduğunu söylemişti. Ama ben bunu Kül'e söylemeyi düşünmüyordum . Hazır Mert buradayken belki de James'in hakiki bir türk abiyle tanışma zamanı gelmişti.
Mert dış görüşünüşüne bakınca çok da askere benzemiyordu gerçi. Onu gören temiz yüzlü bir adam derdi. Ama kimse onun kaç tane insan öldürdüğünü tahmin edemezdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Hazır Mert demişken buda Mert beyimiz) Düşüncelerden sıyrılıp kapıyi açmaya kalktım. Muhtemelen ekipti. Onları bekliyorduk.
Kapıyı açtığımda karşımda James'i beklemiyordum. Bana sırıtan adama bakıp arkamdaki Kül'e baktım. Üzerinde kırmızı ayıcıklı pijaması ve dağınık topuzuyla geriniyordu. Sırıttım ve -Hoşgeldin geç içeri sana sürprizm var.
James'in Kül'e bakışları tabiki görmüştüm. James Kül'ün yarın geleceğini sanıyordu. Ona hiçbirşey söylememiştim çünkü.
-Hoşbulduk hanimağa.
Kahkaha attım.
-Bu ne saçmalık ya. Kim öğretti sana bunu?
-Ne bileyim gelirken sordum birine adını hanimağa dedi.
-Olsun sen deme bana öyle şey. Koskoca veliahtsın.
Omuz silkip içeri girdi. Kapıyı kapatıp mutfağa girdim ve Kül'ün -Bizimkiler mi?
Sorusuna güldüm
-Hıhı bizimkiler.
Arkamdan giren James ile Kül şaşırdı, sonra utandı. En son mutl oldu.
Başıyla onaylayıp sinirle bana bakıyordu. Ayağa kalkacak olması onu sinirlendirmişti . Biraz hainlik yapmanın kime ne zararı olabilir? Ayağa kalktı ve çay doldurdu. James keyifle onu izliyordu.
Ellerimi çırpıp ikili arasındaki çekişmeli tavırları sonlandırdım.
