25

2.7K 120 34
                                    

Dılda gözlerini açtığında kendini bir dağ evinde buldu. Etrafına  baktığında şömineli bir yatak odasında, siyah bir yatağın üzerinde uzanıyordu. Aniden ayağa kalktı.

Başı dönünce mecburen yeniden uzandı yatağa. Yavaşça tekrar denedi.

Ağır adımlarla kapıya ilerledi ve kolunu indirdi. Kilitliydi.

Derin bir nefes aldı ve yatağa oturdu. 2 dakika sonra Boran elinde bir tepsiyle odaya girdi. Kadına bakıp zaferle gülüyordu. Sonunda onun yanındaydı.

Bu kadının meydan okuyan bakışlarını eğecekti yere. Kararlıydı adam. Kadınsa iğreniyordu bu adamdan. Karısı hamileydi ve onu zorla buraya getirmişti. Dik başlı olmak bu pis adamı kadına daha çok yaklaştıyordu .

Bu sefer uysal Dılda'yı oynayacaktı. Kararlıydı kadın.

Boran tepsiyi yatağa bırakıp Dılda 'ya iyice yaklaştı ve  saçlarını okşadı.

-Sonunda benimsin.

Güldü kadın.

-Birine ait olmak senin için bedenini vermekse sana ait olmayacağım. Sana hiçbirşey vermeyeceğim Boran. Bırak hadi beni.

Adam güldü.

-En fazla alttan alman bu dimi. Yine de meydan okuyorsun. Istedim ve aldım.

Kadın derin bir nefes çekti.

-Fırat beni bulacak.

Boran kahkaha attı.

-Sanmıyorum,  Edirnedeyiz.

Kadın  şaşkınlıkla baktı. Edirne mi?

Boran yaklaşıp saçlarını kokladı Dılda'nın.

-Direnme ve bana istediğimi ver. Bende seni azat edeyim.

-Lan ben senin kölen miyim ne azat etmesi?!

Sinirle soluyordu kadın. Bu adam onun sevdiği  adam olamazdı. Ne ara değişmişti,  yada hep böyle miydi diye düşünüyordu.

-Bu benim olacağın gerçeğini değiştirmez.

Kadının üzerine iyice geldi, elini omzuna atıp köprücük kemiklerini okşadı. Tepki vermiyordu.

-Sana karşı hissettiğim bu lanet olası ilgi beni değiştiriyor Dılda. Bana kendi ayağınla gelseydin seni umursamazdım bile biliyor musun? Sonuçta çocuktun, küçüktün. Annem hep seni bizden daha çok sevdi. Senden uzun yıllar nefret ettim bu yüzden. Varsa yoksa Dılda. Sanki biz yoktuk bir sen vardın. Niye öksüz  diye,  niye yetim diye... Hah! Umarımdaydı sanki.

Adam sustu kısa bir süre. Sinirden yüzü boynuna kadar kızarmış kadına baktı, dudakları titriyordu.

-Sonra seneler geçti geri geldin. Tanımadım. O küçük çocuk dediğim , mükemmel bir kadın olmuştu. Sana davette yaklaştığımdan beri Havin'e dokunamıyorum. Aklımda sadece sen ve senin vücudun var. Izin ver hevesimi alayım.

Kadın duyduklarından yanlızca şuna takıldı. Heves...  Onca senesini verdiği adama baktı. Onun içinyanlızca hevesti demek. Sustu. Kendini susmaya zorladı. Yaşadığı duygu yoğunluğu yüzünden bağırarak ağlamak istiyordu. Başını çevirdi.Bu kadın için hayır demekti. Çünkü ağzını açsa ağlayacaktı. Ama adam bunu evet olarak algıladi ve burnunu kadının uzun boynuna yaklaştırdı.

-Kokun garip, senelerdir ne olduğunu çözmeye çalışıyorum. Ne bu?

-Kül kokusu Boran.  Yanan bir kadının kokusu. Senelerce yandım durdum kendi kendime. Üzüntüm ondan değil. Aptalca birşeye kapılmamdan...

DİLHUN (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin